Hayat deneylerine göre olağan olan ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu bağlamda somut olayda ispat yükü davacı kadının üzerinde olup, davacı iddiasını ispat etmek için tanık dinletmiş, yemin deliline dayanmıştır. Mahkemece, dinlenen tanıkların beyanları ve davalının resen yemin teklifi sonucu verdiği beyanı doğrultusunda 56 adet küçük altının aynen, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, set ve bilezikler yönünden ise davacının talebi reddedilmiştir....
Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını,ispat yükü altındadır. Dosya kapsamı itibariyle davacı ile davalılardan ...'ın 2007 yılında evlenmeleri sırasında 21.7.2007 tarihli mehir senedi düzenlenmiş, bu senet ile senette yazılı ziynet ve eşyalar her iki tarafın babası ... ve ... tarafından davacı ve eşine düğün hediyesi olarak hibe edilmiştir. Senette bağışta bulunan babaların bu eşya ve ziynetlerde hak ve alakalarının kalmadığı, hibe edilen ziynet ve eşyaların çiftin müşterek malı olacağı, söz konusu ziynet ve ev eşyalarının davacı tarafından ortak konuta tam olarak getirildiği,ilerde meydana gelebilecek boşanma ya da ayrılık durumunda ziynetlerle ev eşyalarının 1 / 2 payının davacıda olduğunun ispat yükü davalılara ait olmak üzere ödeneceği, davalılar tarafından kabul ve taahhüt edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, kayınvalidesinin annene misafirliğe gidelim diyerek kendisini annesine götürdüğünü, eve gelen davalının da kendisini istemediğini söylediğini ve eve geri götürmediğini, ziynetlerinin ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere, ziynet ve çeyiz eşyaların aynen iadesine; olmaz ise, bedelinin dava tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
mümkün olmaması halinde fazlaya dair hakkı saklı kalmak kaydıyla, ziynet ve çeyiz eşyalarının dava tarihindeki rayiç bedelinin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir....
Mahkemece, davacı kadının evden ayrılırken tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önce götürme fırsatını elde edemediğini tanık beyanları ile ispat edemediğini, yemin deliline dayanmış olan davacıya yemin teklif etme hakkı olduğunun hatırlatıldığı, davacı tarafın yemin teklif ettiği, davalının yemin etmesi üzerine ispatlanamayan ziynet eşyaları yönünden davanın reddine, yargılama sırasında davalı tarafından davacıya iade edilen ziynet eşyaları dışındaki çeyiz eşyaları yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm tesis edilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Mahkemece, asıl davada; davalı tarafından davacıya iade edilen bir kısım çeyiz eşyaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer çeyiz eşyalarının ise davacı tarafından çeyiz olarak götürüldüğü ve davalıda kaldığı hususlarının ispat edilememesi nedeniyle bu eşyalara ilişkin istemin reddine, birleşen davada ise; düğün sırasında takılan 4 adet bilezik ile 10 – 15 kadar çeyrek altının düğün borçlarının ödenmesi için davacının rızasıyla bozdurulduğu gerekçesiyle ziynet eşyalarına ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından asıl ve birleşen davalar yönünden temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın asıl davaya yönelik tüm, birleşen davaya yönelik sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; düğün takıları kim tarafından takılırsa takılsın kadına ait kişisel eşya sayılır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ziynet çeyiz eşyalarının bedelinin iadesine ilişkindir. Davalı taraf; verilen kararın tamamına yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Somut olayda; bu yönde taraflarca gösterilen ve toplanan tüm delillere göre, ilk derece mahkemesince kararda gösterilen gerekçeler ile,çeyiz alacağı talebinin kısmen kabulüne, ziynet alacağı talebinin kabulüne ilişkin verilen kararın, dosya kapsamına, toplanan tüm delillere, usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varıldığından davalı vekilinin kabul edilen ziynet ve çeyiz alacağına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
ıslah dilekçesi ile talebini; ziynet ve çeyiz eşyaları için 45.311,50 TL'ye, ortak alınan eşyalar için ise 10.000 TL'ye artırmıştır....
AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyası iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G IT A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; davacıya ait ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını, iade edilmediğini, ziynet eşyalarının (16 tane 13 gram, 3 tane 18 gram, 1 tane 24 gram olmak üzere 286 gram 20 bilezik, 1 gerdanlık, 48 küçük altın, 1 yarım altın, 1 büyük altın) değerinin dava tarihi itibariyle 30.100 TL olduğunu, çeyiz eşyaların değerinin de 10.000 TL olduğunu belirterek, ziynet ve çeyiz eşyalarının müvekkiline aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedelleri toplamı olan 40.100 TL 'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir....