Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yönünden temyiz edilmiştir.Dava, TMK. nun 218, 219, 231 ve 226/1. maddeleri gereğince açılan edinilmiş mallara katılma alacağının tahsili ile ev, çeyiz, ziynet ve şahsi eşyaların aynen iadesine, mümkün olmadığı taktirde bedellerinin tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların 2002 yılında evlendiklerini, düğünde takılan takıların davalı tarafta kaldığını, bir kısmınan da davacının izni ve bilgisi olmadan davalı tarafından bozdurulduğunu, 7 adet 20'şer gram bilezik, 8 adet cumhuriyet altını, 2 adet hediyelik bilezik, 2 adet 7'şer gram çocuk bileziği1 adet 20 cm çapında 7 gram sarı lira aynen iadesi, aynen iadenin mümkün olmaması halinde güncel bedelin iadesini davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

      Davacı-karşı davalı erkek tarafından alınan 8 adet bilezik, 1 adet zincirli beşibirlik ve 25 çeyrek altın yönünden ziynet eşyası davasının kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. 4-Davalı-karşı davacı kadın karşı dava dilekçesinde, boşanma ve ziynet eşyası taleplerinin yanı sıra çeyiz eşyasının iadesi talebinde de bulunmuştur. Mahkemece çeyiz eşyalarına yönelik dava kısmen kabul edilmiş ve fakat kısmi kabulde bilirkişi raporuna atıf yapılmak suretiyle karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2). fıkrasında; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Yasanın 298. maddesinin (2). fıkrasında da, gerekçeli kararın tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır....

        GEREKÇE : Tüm dosya kapsamına göre 2 adet 22 ayar 20 gram bilezik, 5 adet 22 ayar 10 gram bilezik ve 10 adet çeyrek altının mevcudiyetinin ve bu ziynetlerin davalı erkekte kaldığının davacı tarafından ispatlandığı, bu ispat karşısında yemin teklifine gerek olmadığı, dolayısıyla davacı tarafın yemine dayanmamış olmasının herhangi bir hükmünün olmadığı, Mevzuatımızda, düğün sırasında takılan ziynet ile parasal değeri olan bütün eşyanın aidiyeti konusunda yazılı bir hüküm bulunmadığı, bu nedenledir ki, örf ve adet hukukunun uygulandığı, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına, yaygın örf ve adet ile ülke gerçeklerine göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyası ve paralar kim tarafından ve hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış sayılacağı ve artık kadının kişisel malı kabul edileceği, yani erkeğe takılan ziynetler ve paraların da aksi kanıtlanmadığı müddetçe kadına ait olduğu, söz konusu ziynet eşyasının (altın vs...

        ÇEYİZ VE ZİYNET EŞYASI 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 74 ] "İçtihat Metni" Taraftar arasındaki "ziynet ve eşya iadesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Ankara Onuncu Aile Mahkemesi)'nce davanın reddine dair verilen 08.11.2006 gün ve 2005/655 E., 2006/1078 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 27.12.2007 gün ve 2006/22240 E., 2007/17951 K. sayılı ilamı ile; (... 1- Toplanan delillerden davacı kadının fiziksel şiddete uğrayarak evden ayrılmak zorunda kaldığı ve çeyiz senedinde yazılı olup talep edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığı anlaşılmakla, ziynet eşyaları yönünden davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2- Davacı kadın, dava konusu diğer eşyalarına yönelik bedel isteminde (HUMK m. 74) bulunmuştur. Davacı kadın, dava konusu olup davalı koca yanında kalan eşyalarına yönelik bedel isteminde bulunabilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve çeyiz eşyası alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; kişisel eşya niteliğinde olan çeyiz eşyaları ve ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, düğün sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....

            Davacı-karşı davalı kadın yemin deliline dayanmamış, gösterdiği diğer delillerle de dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafından elinden alındığını ve iade edilmediğini ispat edememiştir. Bu durumda mahkemece, davacı-karşı davalı kadının ziynet talebinin reddi gerekirken, kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 5-Davalı-karşı davacı kadın karşı dava dilekçesinde çeyiz eşyalarının iadesi talebinde bulunmuştur. Davalı-karşı davacı kadının çeyiz eşyalarının iadesi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 3., 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.12.2018 (Pzt.)...

              kadının çeyiz eşyasının iadesi talebinin kabulüne karar verildiği halde bu sebeple davalı erkek lehine vekalet ücreti takdiri doğru olmadığı gibi boşanmanın fer'isi olan maddi ve manevi tazminat sebebiyle de yine davalı erkek lehine vekalet ücreti takdiri doğru bulunmamıştır.Ne var ki, bu hususlar Dairemizin 07.11.2016 tarih 2016/18510 esas, 2016/14632 karar sayılı ilamında sehven gözden kaçırıldığından davacı kadının karar düzeltme isteğinin bu yönlerden kabulüne, mahkeme kararının bu yönlerden de bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını,ispat yükü altındadır. Olayda, taraflar 2.5.2010 tarihinde evlenmişlerdir. Beş ay sonra da geçimsizlikleri nedeniyle boşanma davası açılmıştır. Davacı evden ayrıldığı sırada dava konusu edilen ziynet eşyalarını alamadığını, davalıda kaldığını iddia ederek işbu davayı açmış ise de, bu konuda dinlettiği tanıkları, davalı tarafça takılan ziynetler konusunda davacının savlarını doğrulayacak şekilde net açık ve ayrıntılı bilgi vermemişler, genel ve soyut beyanlarda bulunmuşlardır....

                  UYAP Entegrasyonu