Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı; kendi yedinde kalan bazı çeyiz eşyalarının davacıya iade edilmesini kabul ettiğini, davacının ziynet eşyalarını ise giderken götürdüğünü ileri sürerek, davanın reddini istemiştir....

    Davada, davacı kadına takılan ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının aynen, olmadığında bedeli talep edilmektedir. Ziynet eşyalarının davalı tarafından ev almak için bozdurulduğu, 4.500 TL'lik altının davalının kardeşine olan borcunu ödemek için bozdurulduğu anlaşılmaktadır. Ancak, bozdurulup harcanan ziynet eşyalarının iade edilmemek kaydıyla davalı kocaya verildiğini, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığını davalının ispatlaması gerekir. Başka bir deyişle, davalının ispatlaması halinde davalı koca ziynet eşyalarını iade etmekten kurtulur....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, çocuğun velayetinin anneye verilmesine, kişisel ilişki tesisine, kadın için aylık 400,00 TL tedbir -yoksulluk nafakasına, çocuk için aylık 400,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın lehine 25.000,00 TL maddi- 25.000,00 TL manevi tazminata, ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin talebin reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile kadın için aylık 400,00 TL, çocuk için aylık 400,00 TL önlem nafakasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ziynet ve çeyiz eşya alacağının reddini istinaf etmiştir....

      Dava; çeyiz senedine dayalı ziynet ve eşya alacağı istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığını beyan ederek, çeyiz senedi belgesine dayanarak çeyiz ve ziynet eşyaları yönünde talepte bulunmuş, davalı savunmasında çeyiz eşyalarının bir depoda bulunduğu, ziynet eşyalarının bir kısmının evlilik birliği içerisinde ihtiyaç nedeniyle bozdurulduğunu, kalan ziynetleri de davacının giderken götürdüğünü iddia etmiş, mahkemece, tanık beyanları esas alınmış ve ziynet eşyaları yönünden davacının iddiasını ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/01/2015 Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 07/07/2011 tarihinde evlendiğini, düğün ve nişan merasiminde davacıya çok sayıda ziynet eşyası takıldığını, boşanma davası açılmadan önce davalının müvekkilini hiçbir eşyasını vermeden ailesinin evine bıraktığını, iadesi istenmiş ise de yanıt alamadıklarını belirterek; ziynet, çeyiz ve giysilerinden oluşan eşyaların aynen iadesine, olmadığı takdirde bedeli olan 15.100,00 TL'nin dava tarihinden işletilecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davacı dava dilekçesinde, davalı ... ile boşandıklarını tarihsiz mehir senedi ile davacıya bağışlanan çeyiz ve ziynetlerin davalılar yedinde kaldığını, davalılar boşandıktan sonra bu eşyaları vermedikleri gibi bedelini de vermeye yanaşmadıklarını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir. Davalılar davacı ile 1998 tarihinde evlenildiğini eşlerin birlikte Almanya’ya yerleştiklerini, eşlerin geçimsizlik nedeniyle 2004 yılında ayrıldıklarını, ayrılmalarından bir yıl sonra tekrar birleştiklerini bu sefer Danimarka'ya yerleştiklerini, ikinci birleşmelerinde davaya konu mehir senedinin düzenlendiğini ve Almanya'da alınan ziynet ve eşyaların bu senede yazıldığını, davacının Almanya’da ki eşyaları satıp parasını da kendisinin aldığını, ziynet eşyalarının ise halen kendisinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlar. Mahkemece davalıların savunmaları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir....

            Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı ziynet eşyalarının davalılar tarafından elinden alınıp harcandığını ve kendisine iade edilmediğini ispat edememiştir....

            ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen teslimine, mümkün olmadığı takdirde değerlerinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

              Dava konusu edilen ziynet ve ev (çeyiz) eşyaları, taraflar arasında 10.06.2012 tarihli senede bağlanmış olup davalıyı bağlar. Taraflar arasında düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, senette yazılı ziynet ve ev (çeyiz) eşyalarının davalı ve davalının babasına teslim edildiği, taraflar arasında ihtilaf vukuunda bugünkü bedeli olan yetmişaltıbin TL'nin gerek mal, gerek eşya olarak ödenmesinin belirtildiği ve imza altına alındığı sabit olmakla, çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, davalı ispatlamakla yükümlüdür. Hal böyle olunca, mahkemece; eldeki somut uyuşmazlıkta ispat külfetinin davalıda olduğu gözetilmeksizin, ispat yükünün davacı tarafta olduğu şeklindeki yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                ZİYNET VE ÇEYİZ EŞYALARININ İADESİ DAVASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 186 ] 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 152 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "Ziynet ve çeyiz eşyalarının mevcutsa aynen, değilse bedelinin tahsili" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;Ankara 10.Aile Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.12.2008 gün ve 2006/221 E., 2008/1525 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 12.10.2009 gün ve 4376-8176 sayılı ilamı ile; (...Dava ziynet ve çeyiz eşyalarının mevcutsa aynen değilse bedelinin tahsiline ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu