Bu itibarla; 28.07.2004 tarihli çeyiz senedi içeriği nazara alınarak; çeyiz senedi kapsamında kalan ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; sözkonusu çeyiz senedi içeriği gözardı edilerek; davacının ziynet eşyaları yönünden davasını ispat edemediği, (davalıların senette yazılı yükümlülüklerini yerine getirdiği yönünde davacının ziyinetlerini işletilmek üzere 3 adet tümlük altın karşılığı kuyumcuya verdiği) gerekçesiyle ziynet eşyaları yönünden verilen red kararı isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak, Eşya Ve Ziynet Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü K A R A R Davacı ... vekili, davalı eş adına kayıtlı 342 ada 7 parselde bulunan 6 nolu bağımsız bölüm, 05.01.2011 tarihli dilekçede belirtilen muhtelif giyim ve çeyiz eşyaları ile muhtelif ziynet eşyaları nedeniyle 53.458,00 TL'nin yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiş, ıslahla talebini 82.523,00 TL'ye yükseltmiş ve 05.03.2013 tarihli dilekçe ile ıslahla artırılan 29.065,00 TL'nin 24.686,00 TL'sinden feragat etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
Davada, davacı kadına takılan ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının aynen, olmadığında bedeli talep edilmektedir. Ziynet eşyalarının davalı tarafından ev almak için bozdurulduğu, 4.500 TL'lik altının davalının kardeşine olan borcunu ödemek için bozdurulduğu anlaşılmaktadır. Ancak, bozdurulup harcanan ziynet eşyalarının iade edilmemek kaydıyla davalı kocaya verildiğini, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığını davalının ispatlaması gerekir. Başka bir deyişle, davalının ispatlaması halinde davalı koca ziynet eşyalarını iade etmekten kurtulur....
Yine mahkemece ziynet eşyalarına yönelik olarak davalının davacıya teslim etmediği ziynet eşyaları bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ifadesiyle yetinmiş, bunun dışında; hangi tanık beyanlarına hangi sebeple üstünlük tanındığı, hangi tanık beyanlarına hangi sebeple itibar edilmediği belirtilmediği gibi, bu bedele ne şekilde ulaşıldığı ve dava konusu edilen hangi ziynetlerin karşılığı olduğu hüküm yerinde gösterilmemiştir. Kadının çeyiz eşya talebine yönelik kararın da gerekçesi açıklanmamıştır. Bu nedenle kadının boşanma, ziynet ve çeyiz alacağı davaları yönünden yeterli gerekçeden yoksun şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir....
HUKUK DAİRESİ Dava; kişisel eşyanın (ziynet ve çeyiz eşyaları) alacağı istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 09/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece; "Açılan dava, Ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden yapılan değerlendirmede; Genel kaide düğünde takılan ziynet eşyalarının kadının olduğu ve kadın tarafından muhafaza edildiğidir. Aksinin iddiası ise ispata tabidir. Davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve geri verilmek suretiyle davalı kocasına verdiğini ispat etmek zorundadır....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, çeyiz eşyalarına yönelik talebin ise kısmen kabulüne dair verilen ilk hüküm davalı erkek tarafından sadece boşanma ve fer'ileri yönünden temyiz edilmiş, Dairemizce hüküm, boşanma ve fer'ileri yönünden kusur belirlemesi ve vakıalar yönünden hükmün yeterli gerekçeden yoksun olduğundan bahisle bozulmuş, davalının sair temyiz itirazlarının ise şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Taraflarca karar düzeltme yoluna da başvurulmadığına göre hükmün temyizin kapsamı dışında kalan çeyiz eşyaları ve ziynet alacağına yönelik kısımları kesinleşmiştir. O halde temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleşen bölümlerle ilgili yeniden hüküm tesis edilmesi doğru olmayıp bu yönler taraflar bakımından usuli kazanılmış hak oluşturmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi tarafından davacı tarafça açılan Boşanma davasının reddine, Ziynet alacağı davasının reddine, Eşya davasının reddine, karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; Kusur, reddedilen boşanma ve ferileri, çeyiz eşyası ve ziynet alacağı davaları yönünden istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma, ziynet ve eşya alacağı davasıdır. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; İlk derece mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile davacının açmış olduğu boşanma davasının reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır. Dosya kapsamından ve toplanan delillerden; davalı erkeğin bağımsız konut sağlamadığı sabittir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/11/2014nın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin, çeyiz senedinde yazılı olan eşyaları evlilik birliğine kattığını, tarafların boşandığını, davalının bu eşyaları müvekkiline teslim etmediği gibi bedelini de ödemediğini belirterek; ziynet eşyaları ve çeyiz eşyalarının bedellerinin tespiti ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece; dava konusu ziynet eşyası yönünden, bu ziynetlerin götürülmesine engel olunduğunu, zorla elinden alındığını veya daha önce götürme fırsatı elde edemediğini davacının ispat edemediği gerekçesiyle, ev eşyası yönünden ise bunların nelerden ibaret olduğu, miktar ve nev'inin davacı tarafından ispat edilemediği, davacıya haber verildiği halde eşyaların alınmadığı, bu nedenle davalı tarafından söz konusu eşyaların dağıtıldığı ve müşterek evde eşya kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davaya konu çeyiz eşyalarının müşterek hanede kullanıldığı taraflarında kabulündedir....