Aile Mahkemesi’nin 2012/185 E 2013/226 K sayılı ilamı ile boşandıklarını, taraflar evlenirken davalının ekonomik durumunun iyi olmaması nedeniyle davacının hiçbir ev eşyası ve ziynet eşyası talebinin bulunmadığını, davacının ailesinin kızlarının mağdur olmasını istemediklerini ve davacıya değeri oldukça yüksek ziynet eşyaları aldıklarını, ev eşyalarının neredeyse tamamının da davacı ve ailesi tarafından alındığını, davalının davacıya ait ziynet eşyaları ile ev eşyalarını da alarak kendisine ev kiraladığını beyanla, ziynet eşyaları ile ev eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedeline yönelik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı-karşı davacı ... . vekili, karşı dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davacı-karşı davalının adına kayıtlı iki adet kooperatif hissesi, iki adet taşınmaz, bir adet araç ve banka hesapları bulunduğunu, bunun yanı sıra evden kovularak ayrıldığı için ziynet, çeyiz ve ev eşyalarının davalı yanda kaldığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydıyla eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminden doğan 1.000,00 TL, değer artış payı olarak 1.000,00 TL alacak ile karşı tarafta kalan listesini sundukları ziynet eşyalarının aynen iadesi veya 1.000,00 TL, ev eşyası ve çeyiz eşyalarının aynen iadeleri veya 7.000,00 TL alacağın faizleriyle birlikte tahsilini talep etmiş, asıl davanın reddini savunmuştur....
Dava; ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talebine ilişkindir....
Her ne kadar mahkemece taleple bağlı kalınarak çeyiz eşyası bedeli olarak 1.000 TL'ye hükmedilmiş ise de, kararda hangi eşyaların dava konusu edildiği ve hangi eşyalar yönünden kabul kararı verildiği açıklanmamıştır. Bu haliyle karar, denetime elverişli olmayıp bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. 3-Davalı erkek, ziynet alacağı talebine yönelik 21.10.2011 tarihli cevap dilekçesinde; üç adet hediyelik bilezik, sekiz adet çeyrek altın ve 1.500 TL ile 100 doların düğünden sonra bizzat davacı tarafından kendi gönlü ve rızası ile alınan ev eşyalarının taksitlerini ödemek üzere bozdurulup, taraflarca harcandığını diğerlerinin eşinde olduğunu ileri sürmüş, bu husus bir kısım davalı tanıklarının beyanlarıyla da doğrulanmıştır. Bir evlilikte fiili karine olarak ziynet eşyalarrının eşlerden kadına ait olduğu kabul edilir. İade edilmemek üzere erkeğe verilmiş olduğu kanıtlanmadıkça erkek tarafndan zinetlerin bozdurulup ev ihtiyaçları için harcanması erkeği iade borcundan kurtarmaz....
18.393 TL ziynet eşyası bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş olması doğru olmamıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KABULÜ ile tarafların T.M.K.166/3. maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Tarafların birbirinden yoksulluk nafakası, ziynet eşyası, çeyiz eşyası, ev eşyası, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı alacağı, katılma alacağı, manevi ve manevi tazminat konusunda talepte bulunmadıkları, bu haklarından ileriye dönük olarak feragat ettikleri ve bu konularda anlaştıklarından karar verilmesine yer olmadığına, Tarafların müşterek çocuklar DOĞAN ALAN, KADİR EREN ALAN, MİRAÇ ALP ALAN'ın velayetinin davacı baba T1'a verilmesine, Tarafların belirlemiş oldukları müşterek çocuklar ile velayeti verilmeyen ANNE arasında kişisel ilişki kurulmasına," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı koca; çocukla kişisel ilişki yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMY. 166/3 gereği anlaşmalı boşanmaya ilişkindir....
Dairemizin 2022/1884 Esas sırasına kaydedilen ve taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının ziynet ve eşya alacağı talebi tefrik edilip Dairemizin yukarıdaki esas sırasına (2023/522) kaydedilmiştir. Davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davası boşanma davasının fer'isi olmadığından bağımsız olarak nispi karar harcına tabi olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince ziynet ve çeyiz eşya alacağı davası yönünden harcın tamamlattırılmaması (adli yardımlı ise gerekçeli kararda ziynet ve çeyiz eşyası davası yönünden nispi karar harcın haksız çıkan taraftan tahsil edilmesi gerekirdi) hatalı olmuştur. Ziynet ve eşya alacağı davası boşanma davasından bağımsız hukuki niteliğe sahip olduğundan, ziynet ve eşya alacağı davasının kabul edilen miktarı üzerinden davacı kadın lehine, reddedilen miktarı üzerinden ise davalı erkek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olmuştur....
Somut olayda mahkemece kısmen kabulüne karar verilen ziynet ve ev eşyası alacağı toplam miktarı 9.350,00TL olup, bölge adliye mahkemesince ziynet ve eşya alacağına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davalı-davacı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı-davacı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava; kişisel eşya (ziynet ve ev eşyası) alacağı istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 17/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alcağı, ev eşyası alacağı ... ile...... aralarındaki katılma alacağı, ev eşyası alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ....... Aile Mahkemesi'nden verilen 11.06.2013 gün ve 593/853 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....