Mahkemece; "Kadın eş vekili karşı dava dilekçesinde belirttiği müvekkiline ait ziynet eşyalarının erkek eş tarafından bozdurulup harcandığı iddiasıyla eldeki davayı açmış ise de bu ziynetlerin erkek eş tarafına müvekkilinin rızasıyla verilip verilmediği, erkek eşin bu ziynetleri zorla alıp almadığı yönünde herhangi bir iddiada bulunmadığı, dilekçeler aşamasında sunduğu diğer dilekçelerinde ya da tahkikat tamamlanana kadar da ıslah yoluyla iddiasını değiştirmediği, bu iddia ile huzurdaki davanın kabulünün mümkün olmadığı" gerekçesiyle kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş ise de; davacı kadın, ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından bozdurulduğunu ileri sürmüş, davalı erkek ise; ziynet eşyalarının ailenin ihtiyaçları için kullanıldığını savunmuş olup erkeğin ziynet eşyalarının bozdurulduğunu ve kadına iade edilmediğini kabul ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı kadın iddiasını yasal delillerle kanıtlamış olup ispat külfeti davalı erkeğe geçmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının iadesi, mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından reddedilen ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmiştir....
Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacı kadında bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacı kadına aittir. Davacı kadının kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir. Davacı da kendisine ait olan ve kural olarak kendisinde bulunması gereken ziynet eşyalarının rızası dışında veya iade şartıyla davalı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu ispat edememiştir....
Somut dosyada; ilk derece mahkemesinin 2015/363 Esas sayılı dosyasında taraflar arasında karşılıklı boşanma davasının yargılamasının yapıldığı, kadın tarafından karşı dava kapsamında ziynet alacağı talebinde bulunulduğu, bu dosya kapsamında yargılamanın 11/01/2018 tarihli celsesinde kadının ziynet alacağı davasının tefrikine karar verildiği ve ziynet alacağı davasının ilk derece mahkemesinin 2018/16 Esas numarasına kaydedildiği, davacı kadın tarafından boşanma davasında bildirilen tanıkların ziynet alacağı davası yönünden de bildirildiği, bu tanıkların ziynet alacağı talebine yönelik olarak da dinlendiği, davacı kadın tanıklarından tanık Suzan Arslan'ın tanıklıktan çekildiği, tanıklar Maviye Arslan'ın ve Meryem Şahin'in "takılar konusunda bilgilerinin bulunmadığını" beyan ettikleri, tanık Ayfer Arslan'ın ise beyanının davacı kadından duyduklarına dayalı olduğu, görgüye dayalı olmadığı, öte yandan ziynet alacağına yönelik olarak dinlenen davalı erkek tanıkları tarafından da ziynet eşyalarının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından ziynet alacağı yönünden duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; temyiz edilen ziynet alacağının miktarı itibariyle duruşma sınırı altında kaldığından duruşma isteğinin reddine, dosya üzerinden inceleme yapılmasına karar verilerek, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı kadın, ev satın alınırken, ziynet eşyalarının erkek tarafından bozdurulduğunu, ziynet eşyalarının evin alımında kullanıldığını beyan ederek ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı taktirde bedeline karar verilmesini talep etmiştir....
Diğer taraftan, ziynet eşyası; rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Buna göre davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını veya götürülmesine engel olunduğunu, ispat yükü altındadır. Somut olayda; dinlenilen davacı tanıkları, davacıya ait ziynet eşyalarının, davalının babasının emeklilik işlemleri için bozdurulduğu hususunu davacıdan duyduklarını, davalı tanıkları ise, davacının müşterek evdan annesi ve amcası ile birlikte ayrıldığını beyan etmişlerdir. Bu tanık anlatımlarından, davacı kadına ait olan ziynet eşyalarının davalı tarafından bozdurulduğunu kabul etmek mümkün değildir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2020 NUMARASI : 2018/824 ESAS - 2020/295 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet Alacağı KARAR : Şanlıurfa 1....
Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Evlilik birliği içerisinde bozdurulan ziynetlerin iade edilmemek üzere erkek eşe verildiği vakıasının ispatı halinde ise, davalı erkek haklı çıkacağından, ziynetlerin kadına iade edilmemek üzere bozdurulduğunu kanıtlama yükü de erkek eşe aittir. Somut olayda; davacı kadın ziynet eşyalarını davalı tarafından kendisinden alınarak iade edilmek üzere kasaya koyulduğunu ve bir daha geri verilmediğini iddia etmiş, davalı erkek ise ziynet eşyalarının davacıda kaldığını savunmuş, 11/07/2019 tarihli duruşmada dinlenen davalı tanığı Ali Özarslan "....Davacı ve davalı ile birlikte Mersin'e tatile gittiğimizde davacıya ait ziynet eşyalarını benim arabamın bagajına koyduk. Tatile gittiğimiz araba bana aitti....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi ve ziynet alacağı yönünden, davacı-karşı davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar ve yoksulluk nafakası ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçelerinin incelenmesinde; Davalı-karşı davacı kadın lehine hükmolunan ziynet alacağı tutarı ve talep edilen ziynet alacağı miktarı karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesi kararı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, tazminatların ve nafakaların miktarları ve reddedilen ziynet alacağı davası yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının ziynet alacağı davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin ve davalı erkeğin ziynet alacağı davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin incelemesinde; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 Sayılı Kanun'un 44 üncü maddesi ile de 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının...