DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının tefrik edilen ziynet ve çeyiz eşya alacağı talebine ilişkindir. Dairemizin 2022/1884 Esas sırasına kaydedilen ve taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının ziynet ve eşya alacağı talebi tefrik edilip Dairemizin yukarıdaki esas sırasına (2023/522) kaydedilmiştir. Davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davası boşanma davasının fer'isi olmadığından bağımsız olarak nispi karar harcına tabi olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince ziynet ve çeyiz eşya alacağı davası yönünden harcın tamamlattırılmaması (adli yardımlı ise gerekçeli kararda ziynet ve çeyiz eşyası davası yönünden nispi karar harcın haksız çıkan taraftan tahsil edilmesi gerekirdi) hatalı olmuştur....
in ise kayınpedederi olduğunu, davalı ... ile evlenirken kendisine hediye edilen ziynet eşyalarının davalılar tarafından elinden alınarak harcandığını ve bir daha kendisine iade edilmediğini, evlilik sırasında düzenlenen çeyiz senedine açıkça bu ziynet eşyalarının yediemin olarak davalılara teslim edildiğinin yazıldığını, kendisinin çeyiz senedinde yazılı bu ziynet eşyalarını alamadan evden ayrılmak zorunda kaldığını belirterek, nitelikleri itibari ile tek tek sayılan ziynet eşyalarının aynen ya da bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalılardan tahsilini istemiştir. Davalı ..., dava konusu ziynet eşyalarının kendisinde olmadığını, davacının evlilik süresince birkaç kez evden kaçarak ailesinin yanına gittiğini ve her defasında da ziynet eşyalarının yanında götürdüğünü, öyle ki davacının ziynet eşyalarını sürekli üzerinde taşıdığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir....
Hayatın olağan akışına göre olağan olan, ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanmasıdır. Ziynet eşyalarının, davalı tarafın zilyetlik ve korunmasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, ya da evde kaldığını kadının ispatlaması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından hükmedlien ziynetlerin bedeli ve vekalet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince hükmolunan ziynet alacağının miktarı 1.500 TL. olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 3.920 TL.'yİ aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan ziynet alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan nedenle tarafların ziynet alacağına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı kadın cevap dilekçesinde ziynet alacağı talebinde bulunmuş ise de; harcı yatırılarak usulüne uygun olarak açılmış bir ziynet alacağı davası bulunmamaktadır. Bu husus gözetilmeden, kadının ziynet alacağı davası varmış gibi kesin hüküm oluşturacak şekilde ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.10.2017 (Salı)...
Davacı-karşı davalı erkek kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, kadının kabul edilen ziynet alacağı davası, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden, davalı- karşı davacı kadın ise erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile ziynet alacağı davası hakkında ıslah için süre verilmemesi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf kanun yolu değerlendirmesi, kusur belirlemesi ve tazminatlar bakımından yapılmış, boşanma kararlarına ilişkin istinaf incelemesi yapılmadığı gibi ziynet alacağı davası hakkında verilen kararın kesinleştiği ifade edilerek bu yönden de inceleme yapılmamıştır. İlk derece mahkemesi kararı karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile ziynet alacağı davasına ilişkin olarak taraflarca istinaf edilmiştir....
ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş, reddedilen ziynet alacağı davası yönünden kendisini vekille temsil ettiren davacı-karşı davalı erkek yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir....
Kararı veren Mahkeme tarafından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 344 üncü maddesi uyarınca; a) Ziynet eşyası talebine yönelik nispi temyiz harçlarının bir haftalık kesin süre içerisinde tamamlanması, aksi hâlde ziynet eşyası talebine yönelik temyiz başvurusundan vazgeçmiş sayılacağı hususunun başvurana yazılı olarak bildirilmesi, b) Verilen kesin süre içinde ziynet eşyası talebine yönelik nispi temyiz harçları tamamlanmadığı takdirde temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilerek başvurana tebliğ edilmesi, 2....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarı ve ziynet alacağı davasının reddi yönünden; davalı erkek tarafından ise davanın kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı kadının ziynet alacağı davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince verilen ilk kararda davacı kadının ziynet alacağına ilişkin talebi kabul edilmiş, kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, dava dilekçesinde ziynet ve eşya alacağının aynen, mümkün olmadığı takdirde bedelinin iadesini talep etmiştir. Mahkemece davacı kadının ziynet alacağı ve eşya alacağı kabul edilerek bedellerine hükmedilmiştir. Mahkemece, bu miktarlara nasıl ulaşıldığı, hangi ziynet eşyaları bedelinin bu miktar olduğu, kabul edilen eşyanın neler olduğu karar yerinde tartışılmamış ve gösterilmemiştir....