İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Asıl ve Karşı davanın KABULÜ ile tarafların TMK.166/1. maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Davacı karşı davalının maddi ve manevi tazminat talebinin ayrı ayrı reddine, Davalı karşı davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, ZİYNET EŞYASI TALEBİ YÖNÜNDEN, "Davanın REDDİNE, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı karşı davalı kadın; katılma yoluyla kusur, kocanın davası, tazminat isteklerinin reddi, ziynetin reddi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı karşı davacı koca; kusur, kadının davası, tazminat isteklerinin reddi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Vekili, mülkiyet ve tazminat haklarına halel gelmemek koşulu ile yargılamanın iadesi isteminin kabulüne karar verilmesini istemiş, diğer davalılar, yargılamanın yenilenmesi koşullarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, HUMK’nun 445. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı, davalı SS ... Toplu Konut Yapı Kooperatifi ve bir kısım asli müdahiller tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı, davalı SS ... Toplu Konut Yapı Kooperatifi ve bir kısım asli müdahillerin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.55....
Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. HD . 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. HD. 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır. Ancak, bu karinenin aksinin ispatı mümkündür. Somut dosyada, kadına ait ziynet eşyalarına ilişkin iddia, savunma ve deliller değerlendirildiğinde; öncelikle, dava ve cevaba cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen maddi vakıalar yargılamanın diğer aşamalarında ve de istinaf yoluyla ileri sürülemez (HMK.m.141). Kadının evden ayrılış şekline göre de ziynet eşyalarını yanında götürme imkanının bulunduğu anlaşılmıştır. Buna göre, tanık beyanı ve iddiayı kanıtlamaya elverişli başkaca bir delillerle dava konusu ziynet eşyalarının erkekte kaldığı, onun tarafından kullanıldığı ispat edilememiştir....
kadın tarafından reddedilen alacak, katılma alacağı, ziynet ve çeyiz alacağı ile yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21.12.2015 tarihli ilamı ile davacı- davalı kadının ziynet ve çeyiz alacağının kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle ziynet ve çeyiz alacağı yönünden hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Ziynet ve eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve eşya alacağı davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı taktirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ziynetlere ilişkin davanın reddine, çeyiz eşyalarına ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, çeyiz senedinde yazılı bulunan davacıya ait ziynet ve ev eşyalarının evden ayrılırken davalıda kaldığını belirterek, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, olmadığı taktirde bedeli olan 10.390.- TL'nın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir....
aynen iadesini, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde fazlaya dair hakkı saklı kalmak kaydıyla, ziynet ve çeyiz eşyalarının dava tarihindeki rayiç bedelinin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir....
Asıl ve karşı dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. Karşı davacı kadının ziynet eşyası davası da vardır. İlk derece mahkemesince, daha önce verilen karar istinaf incelemesinden geçmiş, karşı davacı kadının yoksulluk nafakasına yıllık nafaka artışı talebi konusunda karar verilmemesi ve ziynet eşyası alacağı davası yönünden kararın kaldırılmasına dair karar verilmiş, yine boşanma ve ferilerine ilişkin diğer yönlerden verilen kararın temyiz edilmesi üzerine istinaf kararı onanmıştır. HMK 26/1.madde gereğince, "Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." TMK 176/son madde gereğince, "Hakim, istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir."...
ın imzalarına bu davalılar tarafından itiraz edilmediği, çeyiz senedinde yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalılara teslim edildiği hususunun tarafları bağladığı, senette imzaları bulunan davalı eş ve davalı kayınpederin çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya geri verdiklerini yazılı delil ile kanıtlamaları gerektiği ancak kanıtlayamadıkları, davalılar delil olarak tanık deliline dayanmış iseler de bu savunmalarını tanıkla kanıtlamalarının hukuken mümkün olmadığı, davalıların delil listelerinde açıkça yemin deliline de dayanmadıkları, davalılardan ... ve ... tarafından imzalanan ve teslim alınan çeyiz senedinde yazılı olan ve davacı tarafından talep edilen 3 bileklik dışındaki ziynet ve çeyiz eşyalarının ... ve ...'da kaldığı, davacı çeyiz senedinde yer almayan 2 adet bileziğin de davalılarda kaldığını iddia etmiş ise de bu hususu ispatlayamadığı ayrıca davacı ziynet ve çeyiz eşyalarının çeyiz senedinde imzası bulunmayan davalı ...'...
Somut olayda, davacı çeyiz eşyalarının ve ziynet eşyalarının baba evine gelirken davalı tarafta kaldığını beyan ederek, 17.10.2009 tarihli çeyiz senedi belgesine dayanarak çeyiz ve ziynet eşyaları yönünde talepte bulunmuş, davalı savunmasında davada dayanılan senedin düğün esnasında alelacele imzalatıldığını, ziynet eşyalarının davacıda bulunduğunu, evi terk ederken götürdüğünü iddia etmiş, mahkemece, tanık beyanları esas alınmış ve ziynet eşyaları yönünden davacının iddiasını ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının kadın eşe ait olması hususunun doğru olduğunu, ancak uygulama ve Yargıtay içtihatlarında ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayıyla ziynet eşyalarının bozdurulup evin ihtiyaçları için harcandığının davalı tarafça kanıtlanması halinde davalı koca düğünde takılan ziynet eşyalarını iade etmekten kurtulacağını, buna ilişkin Yargıtay kararlarının mevcut olduğunu, 1.602,00....