İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; altınların müvekkilinde olmayıp iş bu altınların bedelinin müvekkilinden alınıp davacıya verilmesine karar verilmesinin hatalı bir karar olduğunu, ziynet eşyalarında kadın ve erkeğe takılanların ayrımı yapılmadığını, bu hususun hukuka aykırı ve hatalı olduğunu, tanık beyanlarının tutarlığı olmadığını, davacının evi terk etmesi esnasında ziynet eşyalarını yanında alarak gitmesinin hayatın olağan akışına en uygun olduğunu, buna rağmen ziynet eşyalarını müvekkilinin aldığı kanaatine varılmasının hatalı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu , ziynet eşyası alacağı davasıdır....
Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır. Bu konuda ispat yükü kendinde olan tarafın, yasal karinenin aksini her türlü delil ile ispatlama imkanı vardır. Ayrıca, kadının evden ayrılma şekli ile davalı tarafın savunmasına göre davacıya yüklenen ispat yükünün yer değiştirmesi de mümkündür. Somut davada, davacı dava dilekçesinde, dava konusu edilen ve davacıya düğünde takıldığı belirtilen "100 gram set, 4 adet 25 gram bilezik, 27 adet çeyrek altın ve 4 adet 10 gram hediyelik bilezik" ten oluşan ziynet eşyalarının davacının izni ve rızası olmaksızın davalı tarafından kendi şahsi ihtiyaçları için kullanıldığını iddia ederek aynen iadesini, aksi halde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bedelinin ödenmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2019 NUMARASI : 2018/358 ESAS, 2019/786 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İstanbul Anadolu 17....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, " asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına, asıl davadaki maddi tazminat taleplerinin reddine, asıl dava ve karşı davadaki manevi tazminat taleplerinin reddine, karşı davada; asıl dava ve karşı davadaki manevi tazminat taleplerinin reddine, karşı davacının ziynet alacağı talebinin reddine, karşı davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine," karar verilmiştir. Davalı karşı davacı kadın, kusur , maddi ve manevi tazminat ile nafaka taleplerinin reddi, tanıklarının dinlenilmemesi, ziynet eşyalarının reddi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı karşı davalı erkek vekili istinafa cevap vermemiştir....
-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini, davalı tarafça alınıp bozdurulan müvekkileye ait ziynet eşyaları ile davalı yanında kalan ev ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili tarafından 2018/638 esas sayılı dosyası üzerinden davacı aleyhine açılmış bir boşanma davasının bulunduğunu, müvekkili tarafından daha evvel açılan boşanma davası bulunması nedeniyle işbu davanın Pazar 1....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davalı kadının izni ve iradesi ile ziynet eşyalarının bir kısmının düğünde yapılan borçlara kullanıldığını, dava dilekçesinde sayılan ve bahsedilen ziynet eşyalarının bir geçerliliği ve gerçekliliği bulunmayıp, söylenenin çok altında tarafların düğünde ziynet eşyası olduğunu, hiçbir gerçek gerekçe olmayarak bu davayı açtığını, arz ve izah etmeye çalıştıkları ve re’sen göz önüne alınacak sebeplerle; Öncelikle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; dosya içerisinde mevcut delillerle ziynet eşyalarının varlığı davacı kadın tarafından kanıtlanmışır. Ancak yukarıda alıntılanan Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere davacı kadının bu ziynetlerin evlilik birliği içinde kendisinden alındığını ve iade edilmediğini ispat etmesi gerekir. Davacı kadın bu kapsamda tanık dinletmiştir. Davacı tanıklarının ziynet eşyalarının bozdurulduğuna dair bilgileri, davacıdan duyuma dayalı olup, ziynet eşyalarının akıbeti hususunda görgüye dayalı bilgileri bulunmamaktadır. Davalı tanıkları ise, davacı kadın tarafından talep edilen ziynet eşyalarının davacı kadının ailesinde olduğunu, davalı erkek tarafından borç ödenmek maksatlı olarak ziynet eşyalarının bozdurulmadığını beyan etmişlerdir....
-TL ziynet eşyalarının tarafına iadesine, mümkün değilse bedelinin tespit edilerek tarafına yasal faiziyle birlikte kendisine ödenmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, yargılama masraflarının davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve hukuksuz olduğunu, reddi gerektiğini, davacı kadının evliliklerinin hemen başında kendisinin kardeşiyle kaçtığını, boşanma davasında ziynet eşyası alacağına yönelik herhangi bir talep bulunmadığını, evlilik birliği içerisindeyken davacı kadının ziynet eşyalarına yönelik bir tasarrufunun olmadığını, davacının eşyalarıyla birlikte ziynetleri de alıp gittiğini belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; "Somut olayda; davacı kadın kendisine ait ziynetlerin eşi tarafından elinden alınıp ilerleyen süreçte de ziynetlerin yahut bedelinin iade edilmediğini iddia etmiş, erkek ise bu iddianın doğru olmadığını savunmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2021 NUMARASI : 2018/18 ESAS, 2021/496 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; düğün töreninde , müvekkiline aile ve yakın çevreleri tarafından ziynet eşyası takıldığını, düğün günü itibari ile muhafaza gerekçesi ile davalının annesinde baskısı sonucu, ziynetlerin kendisinden alındığını, rızası olmadan bozdurulduğu ve sonucunda elde edilen para ile, davalının borçlarını ödediğini ve böylece el koyulduğu gerekçeleri ile ziynet eşyalarının iadesini talep etmiştir....
dolayı müvekkilinden ziynet alıp bozdurduğunu, müvekkiline ait dava dosyası ekinde yer alan ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iade mümkün değil ise bilirkişice söz konusu ziynetlerin değerleri belirlendikten sonra dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....