Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin ve ziynet alacağı talebinin reddi ile erkeğin reddedilen boşanma davasında yararına vekâlet ücretine hükmolunmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadının boşanma davası ve ferilerine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Karşılıklı boşanma, kadının ziynet ve alacak istemli davalarının yapılan yargılaması sonunda mahkemece, erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile ferilerine hükmedilmiş, kadının ziynet ve alacak talebinin ise reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin ziynet eşyaları alındığını ve geri verilmediğini, ziynet eşyaları bakımından davanın açıkça ispatlandığını,ziynet eşyaları yönünden tüm taleplerimizin kabulü gerektiğini, bu haliyle kısmen kabulün onanmasıyla, kısmen red olunan kısım olan 8.663,00....
Tefrik edilen dava, ziynet eşyasından kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun incelenmesinde: Somut olayda,davacı kadının Mersin 8. Aile Mahkemesinin 2019/79- 268 E-K sayılı dosyasında açtığı boşanma davası ile birlikte ziynet eşyasından kaynaklanan alacak talebinin de bulunduğu, davalı erkek tarafından öncesinde Mersin 6. Aile Mahkemesinin 2019/615 Esas, 2021/833 Karar sayılı dosyasında boşanma davası ikame edildiği, kadının açtığı boşanma ve ziynet eşyasından kaynaklanan alacak davalarının erkeğin açtığı boşanma davası üzerinde birleştirilmesine karar verildiği, ancak birleştirmeden önce Mersin 6....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30.03.2021 NUMARASI : 2019/184 ESAS, 2021/217 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA-ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1988 yılında evlendiklerini, 3 çocuklarının olduğunu, davalı kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Helen’nin velayetinin anneye, müşterek çocuk Abdulaziz’in velayetinin babaya tevdiine, çocuklar ile velayetin verilmediği ebeveyn arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk Helen yararına hükmedilen 300,00 TL tedbir nafakasının 11/03/2022 tarihinden itibaren aylık 500,00 TL olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı kadın yararına hükmedilen 300,00 TL tedbir nafakasının 500,00 TL olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı kadın yararına 10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminata, davacı kadının ziynet eşyasI yönünden 22 ayar 1 adet 2 metre zincir 60 gram (25.920,00 TL), 22 ayar 4 adet 15 gram bilezik (50.840,00 TL-taleple bağlı kalınarak 25.920,00 TL), 1 adet 22 ayar 10 gram künye (4.320,00 TL), 2 adet 30 gram 22 ayar bilezik (25.920,00 TL), 22 ayar 35 gram kelepçe küpe set 1 adet (15.120,00 TL) olmak üzere toplam...
Dosyada ziynet eşyalarının davacı kadından alındığına yönelik iddiayı kanıtlamaya elverişli başkaca bir delil de bulunmamaktadır. Davacı kadın gösterdiği delillerle de dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafından elinden zorla alındığını kanıtlayamamıştır. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunları götürmediğini, evde kaldığını ispat yükü altında olup davamızda davacı evden ayrılırken ziynet eşyalarının ortak konutta kaldığını tarafsız, görgüye dayalı tanık beyanı vs. delille ispatlayamadığından mahkememizce ziynet eşyası alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
kadın tarafından reddedilen alacak, katılma alacağı, ziynet ve çeyiz alacağı ile yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21.12.2015 tarihli ilamı ile davacı- davalı kadının ziynet ve çeyiz alacağının kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle ziynet ve çeyiz alacağı yönünden hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kısmen reddedilen ziynet alacağı ve diğer alacak talepleri hakkında verilen tefrik kararı yönünden; davalı erkek tarafından ise kabul edilen ziynet alacağı ile ziynet davasında vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davacı kadının tüm, davalı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yerel mahkemece davacı kadın yararına hükmolunan mihir alacağı talebi hakkında verilen karar bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği halde mahkemece, mihir alacağı, kabul edilen ziynet alacağına eklenmek sureti ile yeniden hüküm kurulmuştur...
Yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde somut olaya gelindiğinde; davacı kadın 01.07.1995 tarihinde evlendikten sonra çeyiz senedinde belirtilen ziynet eşyalarının eşi ve kayınpederi olan davalılara 03.07.1995 tarihinde teslim edildiğini, eşinin kusurlu hareketleri ile boşanmalarına ve kendisinin müşterek evden ayrılmasına rağmen çeyiz senedinde belirtilen ziynet eşyalarının iade edilmediğini ileri sürerek, davalılara teslim olgusunu delilleri arasında belirttiği “EV EŞASI (EŞYASI) SENETİ” başlığı altında düzenlenen belgeye dayandırmış; davalı taraf ise esasen imzayı inkâr etmemekle birlikte bu eşyaların kendilerine teslim edilmediğini, evden ayrılırken de davacı tarafından götürüldüğünü savunmuştur. 24. İspat külfetinin hangi tarafta olduğu hususunun, yukarıda bahsedilen hukuki düzenleme çerçevesinde çözümlenmesi gerekmektedir....
Somut olayda, gerek fiziken gerekse Uyap üzerinden yapılan araştırmadan, davacı vekilinin ziynet eşyasından kaynaklanan alacak talebini açıklamadığı, somutlaştırmadığı, tam olarak harçlandırmadığı, mahkemece 13/09/2018 tarihli duruşmanın 11 nolu ara kararı ile bu konuda davacı vekiline süre verildiği halde yine bu eksikliğin giderilmediği, verilen sürenin tam olarak açık, kesin ve net olmadığı, davacı tarafça sadece 35,90 TL tamamlama harcı yatırıldığı, başvuru harcının her iki davayı da kapsadığı, davacı tarafça davaya konu edilen ziynet eşyalarının değer ve vasıfları açıklanmadan, ayrıca harç tamamlanmadan ilk derece mahkemesince yazılı şekilde ziynet eşya davasının reddine karar verilmesi hatalı olmuştur....