Dava, kadın tarafından açılan kişisel ziynet eşyası alacak davasına ilişkindir. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 19/07/1996 tarihinde resmi olarak evlendikleri, kadın tarafından kişisel ziynet eşyası alacak davasına ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde özet ile; "Tarafların Mersin 1. Aile Mahkemesinin 2012/767 esas ve 2013/694 karar sayılı dosyaları ile boşandıkları ve kararın 10/02/2014 tarihinde kesinleştiği, boşanma sonrasına müvekkilinin tüm ziynet eşyalarının davalıda kaldığı, bu ziynet eşyalarının 4 çift burma bilezik, 2,5 metre zincir, beşibiryerde, yüzükler ve kol bağı olduğu" iddia ve vakıalarını ileri sürerek, ziynet eşyaları davalıda duruyorsa aynen iadesi, eğer satılmış ise de değerinin dava tarihindeki değeri üzerinden hesaplanarak işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....
Sıfatı İle) DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyasının bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, kararın dayandığı gerekçeye göre davalının Aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının bozdurulduğu iddia edilen ziynet eşyasına yönelik temyizine gelince: Davacı vekili, dava dilekçesinde; düğünde takılan 9 adet bilezik, 96 adet çeyrek altın ve 10 adet yarım altının iade edilmek şartıyla bozdurulup harcanmasına rağmen iade edilmediğini belirterek ziynet eşyalarının bedelinin tahsilini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı- Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından reddedilen boşanma davası, ziynet alacağı ve mal rejiminden kaynaklanan alacak taleplerine ilişkin hüküm kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının boşanma davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının ziynet alacağı talebi, boşanmanın eki niteliğinde bulunmayıp, ayrıca nispi harca tabidir. Dava dilekçesinden alınan başvurma harcı bu dilekçe içindeki tüm istekleri kapsar....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Nedeniyle Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafaka, tazminatlar ve ziynet nedeniyle alacak davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı ... Topçu 8.9.2009 tarihli dilekçesiyle temyizden feragat ettiğinden, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Açıklanan nedenle temyiz dilekçesinin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi. 14.09.2009 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel alacak, değer artış payı, ziynet alacağı ... ile ... aralarındaki kişisel alacak, değer artış payı, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .. Aile Mahkemesi'nden verilen 03.04.2014 gün ve 466/260 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.02.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Av... ve karşı taraftan davacı vekili Av. .. geldiler....
düğünde takılan takıları da aldığını ve müvekkiline vermediğini belirterek, davalı tarafça alınıp müvekkiline verilmeyen düğünde ve nişanda takılan altın, para ve ziynet eşyalarına istinaden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve ileride artırılmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 11/11/2019 tarih 2018/537 Esas 2019/792 Karar sayılı verilen kararında, 4, 8, 10, 13 no.lu hüküm fıkralarının tüm sonuçları ile birlikte ortadan KALDIRILMASINA, 6100 sayılı HMK'nun 1- b-2 maddesi uyarınca bu konuda yeniden düzenleme yapılması gerektiğinden, a)Davalı- karşı davacı kadının, 42.226,25.TL değerli kişisel ziynet eşyası alacak davasının REDDİNE, b)Davalı- karşı davacı kadının, kişisel ziynet eşyası alacak davasında verilen karar gereği alınması gerekli 80,70.TL karar ilam harcının, kişisel ziynet eşyasına ilişkin peşin yatırılan 721,11.TL harçtan mahsubu ile fazla alındığı anlaşılan 640,41.TL'nin davalı- karşı davacı kadına iadesine, c)Davalı- karşı davacı kadın tarafından kişisel ziynet eşyası alacak davası için yapılan yargılama giderinin, davalı- karşı davacı kadının davasının reddine karar verildiğinden kendi üzerinde bırakılmasına, d)Davacı- karşı davalı erkek, davalı- karşı davacı kadının kişisel ziynet eşyası alacak davasında kendisini vekil ile...
Somut olaya gelince; mahkeme gerekçeli kararında, davacı kadının ziynet alacağı ve diğer alacak taleplerinin neden kabul edildiğine ilişkin hiçbir gerekçe belirtmemiş, bu husus gerekçede tartışılmamıştır. Bu haliyle karar, ziynet alacağı ve diğer alacak talepleri yönünden yeterli gerekçeden yoksun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/1-c maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu bakımdan, ziynet alacağı ve diğer alacak taleplerine ilişkin istekler yönünden gerekçesiz karar oluşturulması da usule aykırı bulunmuştur....
Davalı karşı davacı kadın karşı dava dilekçesinde, ziynetlerini belirterek erkeğin uhtesinde kalması nedeniyle talepte bulunmuş, erkek vekili süreden sonra verdiği cevaba cevap dilekçesinde, ziynetlere ilişkin sadece " ziynet eşyalarının iadesine ilişkin talebin boşanma davasının konusunu oluşturmadığı için bu iddianın dinlenilmemesi gerekecektir." şeklinde açıklamada bulunmuş, taraflarca başkaca açıklama yapılmamış, dosya kapsamında kadına takılan ziynetler bilirkişi raporu ile belirlenmiş, bu haliyle kadın, kendisine bir kısım ziynet eşyalarının takıldığını ispatlamış ise de, ziynetlerin erkek tarafından alındığını, erkekte kaldığını, iade edilmediğini somut görgüye dayalı delillerle ispatlayamadığından ziynete ilişkin davanın ilk derece mahkemesince kararı doğrudur. Bu haliyle davalı karşı davacı kadının ziynet eşyasına yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacının dava dilekçesinde, ziynet eşyalarının aynen iadesini talep edip, etmediğini hususunun belli olmadığı, eğer davacı ziynet eşyalarının aynen iadesini talep ediyor ise aynı zamanda ziynet eşyalarıyla ev eşyalarının ve aracın alımına katkıda bulunduğunu beyan ettiğinden ziynet eşyalarının aynen iadesini mi yoksa aracın ve ev eşyalarının alımına katkıdan bulunduğundan dolayı değer artış payı alacağı mı istediğinin açıklattırılması gerektiği, Dava dilekçesinde birden fazla alacak kalemi talep edilmesine rağmen her alacak kalemi ile ilgili ne kadar talepte bulunulduğunun açıklattırılmadığı, Davacının dava dilekçesinde ziynet eşyalarının bir kısmı ile ev eşyalarının alımına katkıda bulunduğunu beyan etmesine rağmen hangi ev eşyaları ilgili talepte bulunduğunun açıklattırılmadığı, Yine davacı ziynet eşyalarının bir kısmı ile aracın, bir kısmı ile de ev eşyalarının alımına katkıda bulunduğunu iddia etmesine rağmen araç ve ev eşyaları için ne kadar katkıda bulunduğunun açıklattırılmadığı...