"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Ziynet Alacağı, Olmadığı Takdirde Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K.....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; mehir senedindeki 200 gram altının davacıya verildiğini, düğünde takılan ziynet eşyaları ve paranın da davacı tarafından beraberinde götürüldüğünü belirterek davanın reddi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dosyaya sunulan görsel materyaller ile davacıya düğünde takılan ziynet eşyaları ve paraların dinlenen davacı tanık beyanları ile düğünden hemen sonra iş yerinde bulunan kasada saklanmak üzere davalı tarafça alındığının anlaşıldığı, dolayısıyla düğünde takılan ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı kabul edilmiştir....
, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK md.27) gereğidir. Yargı organları her iki tarafın iddia ve savunmaları ile delillerini değerlendirip, sabit görülen maddi vakıaları ve bunlardan çıkardıkları sonuç ve hukuki sebepleri gerekçelerine yansıtmalıdırlar. Somut olaya gelince; mahkeme gerekçeli kararında, davacı kadının ziynet alacağı ve diğer alacak taleplerinin neden kabul edildiğine ilişkin hiçbir gerekçe belirtmemiş, bu husus gerekçede tartışılmamıştır. Bu haliyle karar, ziynet alacağı ve diğer alacak talepleri yönünden yeterli gerekçeden yoksun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/1-c maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu bakımdan, ziynet alacağı ve diğer alacak taleplerine ilişkin istekler yönünden gerekçesiz karar oluşturulması da usule aykırı bulunmuştur....
Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Somut olaya gelince; davacı kadın, ziynet eşyalarının davalı tarafından bozdurulup köyde ev yapıldığını ileri sürerek aynen iade, mümkün olmadığı takdirde 1.000,00 TL ziynet bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı koca cevap dilekçesinde; ziynetlerin bir kısmının ihtiyaçlar için satıldığını, geri kalan kısmının ise bozdurularak ev yapıldığını beyan ederek ziynet alacağına yönelik talebi ikrar etmiştir. İddianın ileri sürülüş şekli ve davalının ikrarı nazara alındığında; davacı davasını ispat etmiştir. Bu yönüyle ziynet alacağının kabulü doğru ise de hüküm altına alınan her bir ziynet eşyasının cins, ayar, miktar ve değerinin gösterilmemesi usul ve yasaya aykırıdır....
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, davacı-karşı davalı kadın vekiline dava dilekçesindeki ziynet eşyalarına ilişkin talep ve dava bulunduğunun açık olması nedeniyle,16/02/2021 tarihli duruşmadaki beyanının ziynet alacağına ilişkin davadan feragat mi, davanın geri alınması mı, yoksa dava değerini gösterme ve harcı yatırmaktan kaçınma mı olduğunun sorularak net bir şekilde tespit edilmesi ve sonucu uyarınca bu talep hakkında bir karar vermekten ibarettir. HMK 353/1- a-6 maddesinde"... talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması" kararın kaldırılması sebepleri arasında düzenmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2013 NUMARASI : 2012/316-2013/909 Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz senedinden kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 19.10.2010 tarihinde boşandıklarını, 22/09/1991 tarihli çeyiz senedine konu çeyiz eşyası ile 300 gram 22 ayar altının çeyiz olarak getirildiğini, senette boşanma halinde senedin işleme konacağı ve rayiç bedeller üzerinden ödeme yapılacağının hükme bağlandığını belirterek, senette belirtilen çeyiz ve ziynet eşyalarının rayiç bedeli olan 35.000,00.TL'nin dava tarihinden itibaren faizi ile davalılardan alınarak, müvekkiline verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili; poliçe ile teminat altına alınan hasarın ekspertiz raporunda 6.900,00 TL olarak hesaplandığını, bu bedeli davacıya ödemek istediklerini ancak davacının kabul etmediğini, ziynet eşyaları ile ilgili bir yükümlülükleri bulunmadığını, zira ziynet eşyalarının saklandıkları çelik kasanın anahtarla açılması nedeniyle teminat dışı kaldığını, talep edilen alacağın kesin ve likit olmadığını, takipten sonra işbu davadan önce davacıya 6.900,00 TL ödeme yaptıklarını, poliçeden kaynaklanan sorumluklarının sona erdiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Dava; davalının davacıya yapacağı parasal katkı konut ve ev eşyasından yararlanma ve malların yönetimine ilişkin önlemlerin alınmasına ilişkindir. Mahkemece sadece tedbir nafakası yönünden hüküm kurulmuş; davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere eşyaların aynen iadesini, aynen mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyaları ve çocuk malları için 3000 TL'nin boşanma tarihinden faizi ile davalılardan alınarak davacıya ödenmesini, şahsi alacak ve evlilikte edinilen menkul mallar bakımından gerçek alacak miktarı saklı kalmak üzere şimdilik 2000 TL'nin davadan faizi davalı eşten alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiş, 07.06.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile de şahsi alacak ve katılma alacağı taleplerini toplamda 2.129,70 TL, ziynet eşyalarının iadesi ve çocuk mallarının korunmasına ilişkin taleplerini toplamda 55.370,48 TL olarak (ziynet eşyalarının iadesi talebi için 48.337,70 TL, çocuk mallarının korunması için 7032,78 TL ) ıslah etmiştir....