"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı ...'...
Davacı karşı davalı erkek vekili karşı davaya cevap dilekçesinde, altın ve para miktarının fazla belirtildiğini, düğünde 66 adet çeyrek altın, 8.000,00 TL nakit para takıldığını, altınların davalı karşı davacı kadında olduğunu, iddiaları kabul etmediklerini savunmuştur. Ziynet davası yönünden kuyumcu bilirkişi raporu alınmış ziynet davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince dosya kapsamında toplanan deliller, kuyumcu bilirkişi raporu ve özellikle davalının cevap dilekçesinde çeyrek altın ve nakit para miktarına ilişkin beyanı dikkate alındığında ziynetlerin erkek tarafından alındığı kadına iade edilmediği ve karar da kabul edilen miktarlar doğrudur....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının hasren yapılan incelemesinde; Davalı-karşı davacı kadın tarafından talep edilen ziynet ve çeyiz eşyası bedeli karar tarihindeki kesinlik sınırı 41,530 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/l-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir. Açıklanan nedenle, davalı karşı davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı-karşı davacı kadının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalının ziynet eşyası alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükmolunan ziynet alacağının miktarı 42.000,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 47.530,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Takı Alacağı-Eşya İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminat, yoksulluk nafakası, ziynet ve takı alacağı ile çeyiz eşyalarının iadesi taleplerinin reddi, tedbir nafakasının miktarı, erkek yararına verilen eşya iadesi yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kadın yararına verilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadının ziynet eşyalarının iadesi talebi davacı-karşı davalının...
Tüm dosya kapsamı ve istinaf dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde: davacı kadının talebi TMK.nun 226/1.maddesine dayalı kişisel eşya (ziynet eşyası) alacağı olup, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. Hukuk Dairesi 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. Hukuk Dairesi 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır....
Davacı vekili aşamalardaki beyan ve dilekçelerinde ise; evden ayrıldığında davalı tarafta kalan ziynet eşyalarının, ağabeyinin kına gecesinde takması için bir süreliğine davalının ailesi tarafından kendisine getirildiğini, hemen ardından geri alındığını ve bir daha davacıya teslim edilmediğini ziynet eşyası taleplerinin bu sebebe dayandığını ve taleplerinin devam ettiğini, çeyiz eşyaları ise davalı tarafça kendilerine teslim edilmiş olduğunu beyan etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; tüm ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, çeyiz eşyalarının ise müşterek konutta bulunup iadeye hazır olduklarını beyan etmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Ziynet - Takı Parası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı (kadın)'ın boşanma davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı (kadın)'ın ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı (kadın), düğünde takılan para ve altınların davalı (koca) tarafından haksız şekilde alındığını ve ziynet eşyalarının iadesi aynen mümkün değilse bedelinin tahsilini talep etmiştir....
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, tazminat miktarı ve görevsizlik kararı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, reddedilen manevi tazminat talebi, görevsizlik kararı, ziynet alacağı ve ev eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkeğin, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan ziynet alacağı ve ev eşyasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükmolunan ziynet alacağının miktarı 20.000,00 TL, eşya alacağı ise 15.364 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırını aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
Mahkemece bu istem yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. .../.. 4-Davalı-karşı davacı kadının husumet nedeniyle reddine karar verilen ziynet eşyası alacağı ile, reddedilen takı parası alacağı talebi yönünden, kendisini vekille temsil ettiren davacı-karşı davalı erkek yararına reddedilen miktar üzerinden nispi vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir....