Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ziynet eşyası davalarında, ispat hukuku yönünden öncelikli kural; davacı kadın eş tarafından dava konusu edilen ziynet eşyalarının, cins, sayı, nitelik ve miktar olarak varlığının kanıtlanmış olması gerekliliğine ilişkindir. Ziynetlerin varlığını bu şekilde ispatlayan kadın eşin ikinci olarak ise; bu ziynetlerin evlilik birliği içinde kendisinden alındığını ve tekrar iade edilmediğini veya bu şekilde elinden alındığına dair bir iddiası yoksa evden ayrılırken bu eşyaları yanında götürmesinin mümkün olmadığını ispat etmesi gerekir. Diğer bir ifadeyle ziynet alacağı hakkı olduğunu iddia eden kadın eş, varlığını kanıtladığı dava konusu ziynetlerin kendinde olmadığını şüpheye yer vermeyecek şekilde kanıtlanmakla yükümlüdür. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur....

Mahkememizce; sayılan ziynet eşyalarından hangilerinin davacıya teslim edilip geri alındığı, hangilerinin hiç teslim edilmediği hususunun açıklatılması için davacı vekiline muhtıra çıkartılmış davacı vekili cevaben; dava tarihi ve şu an itibari ile ziynet eşyalarından hiçbirinin müvekkiline alınmamış olup taraflarında bulunmadığını bildirmiştir. Davacının talebine konu ziynetler yukarıda anılan mehir senedinde yer almakta olup, senette; bağışlayan sıfatıyla davalı T3 muvafakat eden sıfatıyla Servet Gündüz'ün ve bağışı kabul eden sıfatıyla T1'ın imzaları bulunmaktadır. Tarafların senetteki imzalara yönelik itirazları bulunmamakta ve 18 kalemden ibaret ve talep konusu ziynet eşyalarını da kapsayan eşyaların davacı T1(Gündüz) tarafından teslim alındığına dair ibare bulunmaktadır....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; tanıklarının dinlenmediğini, ziynet ve eşyaların bedellerinin yüksek belirlendiğini, mehir ediminin yerine getirildiğini, bu nedenle davanın kabulünün hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacının ziynet alacağı davasının reddine, davacının çeyiz eşyası alacağı davası konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davacının nafaka artırımına ilişkin davasının kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 220,00 TL olarak davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafaka ve ziynet eşyası alacağı ile çeyiz eşyası alacağı davasında vekalet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; nafaka yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; reddedilen boşanma davası ve ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı tarafça dava dilekçesinde 10.000,00 TL ziynet eşyası alacağı talep edilmiş, yapılan yargılama sonucu mahkemece, talep kısmen kabul edilerek 9.170,00 TL ziynet bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Ziynet eşyası alacağının reddedilen kısmı 830,00 TL olup, karar tarihi itibariyle temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından (HUMK m. 438/1) kesin niteliktedir....

    Uyuşmazlık konusu ziynet eşyaları; rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için ziynet eşyalarında olağan olan, bu eşyaların kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Kaldı ki; hayat deneyimlerine göre de olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanarak muhafaza edilmesidir. Bunların erkeğin zilyetlik ve korunmasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. 25. Ziynet eşyası davalarında, ispat hukuku yönünden öncelikli kural; davacı kadın eş tarafından dava konusu edilen ziynet eşyalarının, cins, sayı, nitelik ve miktar olarak varlığının kanıtlanmış olması gerekliliğine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının ziynet alacağına yönelik temyizine gelince; Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (TCA m. 141/3). Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK m. 27) gereğidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, tazminat taleplerinin reddi ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadın, davaya konu ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep etmiştir....

          Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ağır kusurlu hareketleri neticesinde tarafların boşanmalarına karar verildiğini, mehir senedinde belirtilen beyaz eşya dışındaki tüm altın ve eşyaların alınarak davacıya teslim edildiğini, bu nedenle T3 beyaz eşyalar dışındaki altın ve eşyalardan sorumluluğunun olmayacağını, beyaz eşya dışındaki altın ve eşyaların davacıya teslim edilmesi sebebi ile eşyaların sıfır değerlerinin talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, belirterek mehir senedindeki eşyaların davalı Hakan tarafından aynen tesliminin kabul edildiği belirtilmek sureti ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, senette belirtilen eşyaların bir kısmının düğün sırasında alındığını, ancak bir kısmının ilerde alınacağı söylenerek alınmadığını, müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından kişisel harcamalarında kullanıldığını, müvekkilinin en son müşterek haneden olağanüstü şartlarda ayrıldığını, bu nedenle hiçbir eşyasını yanına alamadığını belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde ziynet ve ev eşyalarının bedeli için şimdilik 5.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de ziynet eşyaları yönünden dava değerini 97.600,00 TL, ev eşyaları yönünden dava değerini 26.450,00 TL olarak ıslah etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu