"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kişisel eşyanın aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, ortak konutta bulunan davacıya ait kişisel eşyaların mahkeme marifetiyle tespit edilerek, davalıya yedi emin olarak bırakıldığını ileri sürerek, tespit raporunda yazılı eşyanın aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Sayılı ilamıyla boşandıklarını; dava devam ederken davalının müşterek konutu boşaltarak ayrı bir eve taşındığını ve müvekkili davacıya ait şahsi eşyaları da beraberinde götürdüğünü; ayrıca, düğün sırasında taraflara takılan 15.000,00 TL tutarındaki ziynet eşyası ile 5.000,00 TL tutarındaki nakit paranın da davalı tarafça müvekkiline teslim edilmediğini belirterek; müvekkiline ait olan ve Antalya 3. Aile Mahkemesinin 2011/118-D.iş sayılı tespit dosyası ile belirlenen eşyalar ile düğünde taraflara takılan ziynet eşyası ve nakit paranın müvekkiline aynen iadesine; bu mümkün olmadığı takdirde ise, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, eşyaların toplam bedeli olan 23.085,00 TL'nin (çeyiz eşyaları 3.085 TL, ziynet eşyaları 15.000 TL, nakit para 5.000 TL) boşanma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE: Dava, ziynet eşyaları ve kişisel eşyaların iadesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflar süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve bunların elinden alındığını ispat yükü altındadır. Kadına özgü ziynet eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından -hangi eşe takılmış olursa olsun- kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir. Ancak kadına özgü ziynet eşyası niteliğinde olmayıp, hangi eşe ait olduğunun ispat edilememesi halinde eşlerin paylı mülkiyette olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih Ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Davacı vekili, dava dilekçesinde; tarafların... 2.Aile Mahkemesinin 2009/612 esas 2010/627 sayılı kararı ile boşandıklarını, davacının müşterek evi terk etmek zorunda kaldığını, bu sırada davacıya ait çeyiz eşyaları, ev eşyaları ve takıların davalıda kaldığını belirterek dava konusu eşyaların aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Davacı, ziynet eşyalarının iadesini, davalı tarafça açılmış olan boşanma davasının görüldüğü mahkemede açtığı karşı dava ile talep etmiş, mahkemece 03.04.2013 tarihinde ziynet eşyalarıyla ilgili davanın tefrikine karar verilmesi üzerine, dava 05.07.2013 tarihinde yeni esasına kayıt edilmiştir. Bu aşamadan sonra, davacı tarafından açılmış olan karşı dava, ayrı bir dava olarak görülmeye başlamıştır. Davalı ise, 19.07.2013 tarihinde kişisel eşyalarının iadesi istemiyle karşı davasını açmıştır. Bu nedenle, mahkemece; ayrı bir dava olarak bakılmakta olan ziynet eşyalarının iadesi davasına karşı, davalı tarafça açılmış olan davanın esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır....
nin taraflar ile birlikte yaşadığı ev içinde ev eşyaları ile hiç bir ilgisinin bulunmadığını, sadece evin maliki olduğunu, taraflarla evinin ayrı olduğunu, kendisinin eşyaların ve ziynetlerin adedini dahi bilmediğini, ziynetlerini almadığı gibi şirket için de satmadığını, ziynetlerin davacı tarafından evden giderken götürüldüğünü, davalı ...'da ziynet eşyası bulunmadığını belirterek; davanın reddini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bankada bulunan ve bilirkişi incelemesi ile hesaplanan ziynet alacağı toplamının 72.977 TL olarak tespit edildiğini, mahkemece kasada tespit edilen ziynet alacağının değerleri ve diğer ziynet eşyası taleplerinin ve dava konusu eşya alacağı olarak tespit edilen değerlerin yarısı üzerinden dava harcı tamamlandığını, kasada tespit edilen bilezikler 20 gram ağırlığında iken dava dilekçesinde tahminen belirttikleri, bileziklerin 11 gram ağırlığında olduğunu, hüküm kurulurken dava dilekçesinde belirtilen 14 bileziğin kasada çıktığını, vekalet ücreti yönünden yanlış hesaplandığını, ayrıca kasada çıkmayan 10 adet çeyrek altın, 4 adet yarım altın, kelepçeli bileziğe ilişkin taleplerinin ise davacının bilgisi dışında davalının kasadan altın aldığı hususunun ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verildiğini, kiralık kasanın davalı adına kayıtlı olduğunu,...
Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alman eşyaların cins, nitelik miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde ziynetlerin tek tek bedelleri ve aynen iadesi mümkün olmazsa ziynetlerin toplam bedelinin belirtilmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre vekalet ücreti ile ziynet eşyası alacağının esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.11.2017...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nişanın bozulmasından kaynaklanan ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Davacı, evleneceği inancı ile davacı taraf ile düğün yapıp bir dönem birlikte yaşamalarına rağmen evlilik sonucunun davalı ve ailesinden kaynaklı nedenlerle manevi tazminat, çeyiz eşyaları ile ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelin tahsilini istediği, davalının evlilik sonucu doğmamasında kusurlu tarafın davacı taraf olduğunu ayrıca ziynet eşyalarının da davacı tarafta kaldığını belirterek davanın reddini savunduğu, Mahkemece ziynet eşyalarının iadesi ile manevi tazminat taleplerinin reddine, çeyiz eşyalarına yönelik davanın tefrikine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ev eşyası ile ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili isteğine ilişkin bulunduğun göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 14.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....