Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde kolye, küpe ve bileziklerden oluşan ziynet eşyası takıldığını, bu ziynet eşyalarının ev alınırken bozdurularak kullanıldığını, müvekkiline iade edilmediğini belirterek aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 2.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 28/08/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de, ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 40.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ziynet ve ev eşyasının iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkiline şiddet uyguladığı ve evden kovduğunu, konutta bulunan bir kısım eşyaların tespit edildiği ve tarafına verildiğini; ... adet no frost buzdolabı, iki takım koltuk takımı, ... adet çekyat, ... adet masa-sandalyeleri, ... adet orta sehba, ... adet zigon sehpa ve ... adet fiskos sehba olan çeyiz eşyası ile ... adet 60 gr ... ayar altın kelepçe, ... adet her biri ... gr ... ayar altın düz bilezik, ... adet her biri 25-30 gr arası ... burma bileziğin tarafına verilmediğini belirterek, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.Davacı kadın, dava konusu edilen ziynet eşyalarının kaynanası ve kayınbabası olan davalıların evindeki kasada bulunduğunu ileri sürmüş, davalılar ise ziynet eşyalarının davacı tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Somut olayda; dinlenilen davacı tanıkları, ziynet eşyalarından alyans, tektaş yüzük ve beştaş yüzüğün davacı ile davalı ...'nin ortak konutunda bulunduğunu beyan etmişlerdir. Buna göre, davacı, bu ziynet eşyalarının davalı ... tarafından alınarak kaynanası ve kayınbabası olan diğer davalıların evindeki kasada muhafaza edildiği yönündeki iddiasını ispat edememiştir....

      Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminatın miktarı, takı parası talebinin reddi, ziynet alacağı talebinin reddedilen kısmı, yoksulluk nafakası talebinin reddi ile vekalet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminatlar, tedbir nafakası, ziynet ve çeyiz eşyasının kabul edilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadın tarafından ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ise bedelini talep...

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili; tarafların ..... sayılı kararı ile boşandıklarını ve boşanma kararının 14/07/2011 tarihinde kesinleştiğini, müvekkili tarafından evlilik arifesinde alınarak müşterek konuta konulan ev eşyalarının tarafların boşanmalarına rağmen davalı tarafça alıkonulduğunu ve müvekkiline iade edilmediğini, ayrıca müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının düğünün hemen akabinde davalı tarafından, müvekkilinin elinden alındığını ve müvekkiline iade edilmediğinden ev eşyaları ile ziynet eşyalarının müvekkiline aynen iadesini, iadesi mümkün olmadığı takdirde değerinin tespit edilerek müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2022 NUMARASI : 2022/103 ESAS 2022/29 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından bankada ortak kasaya konulacağı söylenmek sureti ile alınıp, iade edilmediğini belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki bedellerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada iki talebin havi olduğunu, taleplerden birinin ziynet eşyalarına diğerinin ise mal rejimi tasfiyesine ilişkin olduğunu, işbu dosyadaki düğün takılarının aynen iadesi veya iadesi mümkün değilse bedelinin ödenmesi talebinin boşanmanın eki niteliğinde olmayan bağımsız bir talep olduğunu, diğer taraftan ziynet eşyasının rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalar olduğunu, bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesinin de mümkün olacağını, bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerektiğini, dolayısıyla kadının ziynet eşyalarının varlığını ve bunların zorla elinden alındığını veya evde kaldığını ispatlamakla yükümlü olduğunu, boşanma davasının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacının dosya kapsamında iddiasını ispata yarar belge ve bilgi yer almadığını ve buna ilişkin delil de sunulmadığını belirterek...

            Davalı; tarafların düğünlerinde takılan tüm ziynet eşyalarının davacıya teslim edildiğini, davalının hiçbir tasarrufunun olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davacı kadının ziynet eşyalarının götürülmesini engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önceden de götürme fırsatını elde edemediği ya da evden ayrılışının olağan bir biçimde olmayıp, kavga, kovulma gibi olağan dışı biçimde olduğunu iddia ve ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; davacının dava dilekçesinde düğünde kendisine takılan ziynetlerin iadesi isteminde bulunduğu, 04/03/2021 tarihli tensip zaptının 16 nolu ara kararı ile HMK 119 ve 31. maddeleri uyarınca iadesi istenilen ziynet eşyalarının cins, nevi, gram ve değerlerini bildirmek üzere davacıya 2 haftalık kesin süre verildiği, kararın 16/03/2021 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiği, davacının ziynetlerin niteliklerini bildirmediği, sadece dava değerini bildirdiği, bu nedenle davacının verilen kesin süre içerisinde eksikliği tamamlamadığı ve böylece ziynetlere ilişkin cins, miktar, sayı, nitelik ve harca esas değerlerinin ne olduğu konusunda dava dilekçesinde yer alan eksiliğin giderilmediği gerekçesiyle ziynet alacağı yönünden usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu