Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ceza Mahkemesi’nin 29/11/2018 tarih, 2018/632 esas, 2018/943 karar sayılı ilamı ile de; davalı erkeğin davacı kadının müşterek evden ayrılmasına neden olan son olayda davacıya yönelik fiziksel şiddet eylemi sübut bularak davalının cezalandırılmasına karar verildiği, dinlenen davalı tanıklarının ise davacının evden ayrılırken ziynet eşyalarını yanında götürdüğüne ilişkin görgüye dayalı bir bilgilerinin olmadığının anlaşıldığı, buna göre davacı tarafın, ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığına ilişkin iddiasını ispat etmiş bulunduğu, tarafların boşanma davası açıldıktan sonra birbirlerini affeden davranışlar sergilemeleri nedeniyle boşanma davasının reddedilmesinin ve aralarındaki evliliğin halen devam etmekte olmasının, eldeki davanın görülmesine engel olmadığı, davacının dava dilekçesi ile 10.000 TL’lik ziynet talebinde bulunduğu ve buna ilişkin nisbi harcı 08/11/2018 tarihinde yatırdığı, daha sonra davacının talebini ıslah ederek ziynet alacağı olarak 125.406 TL’lik ziynet bedeli...

Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı taktirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, tarafların 2009 yılında boşandıklarını ve müvekkiline düğünde takılan ziynetlerin evlilik birliği sırasında davalı tarafından alınarak bozdurulduğu, parasının ise davalı tarafından ailesine gönderildiğini belirterek söz konusu ziynetlerin aynen iadesi olmadığı taktirde bedeli olan 26.500 TL'nin dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili, davacının ziynet eşyalarını müşterek evden ayrılırken yanında götürdüğünü ve ayrı yaşadıkları 2003-2004 yılında bozdurulup, davacı adına ev alındığını ve davanın reddini savunmuştur. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

    Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyadır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu kabul edilmelidir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır. Davacının diğer ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı kadın 23.5.2011 havale tarihli dava dilekçesi ile 11 adet Adana burması bileziğin, 1 adet zincirin, 1 adet bilekliğin, 16 adet küçük altın, 1 adet yüzük ve küpenin aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynetlerin aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, taraflar arasında boşanma davasının devam ettiğini, düğünde takılan ziynetlerin davacıya ait olmasına rağmen davacının haberi olmadan bir kısmının bozdurulduğunu, bir kısmının da kaçırılarak saklandığını, dava konusu edilen ziynet ve paranın iadesi istendiği halde iade edilmediğini belirterek, ziynetlerin mevcutsa aynen, değilse bedelinin tahsilini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, asıl davanın reddi ve karşı davanın kabulü, ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Ziynet alacağı yönünden temyiz itirazının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; mahkemece davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenilen sadakat...

          Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, düğünde takılan ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının davalıda kaldığından bahisle söz konusu eşyaların aynen iadesi, mümkün olmazsa 19.671,00 TL nin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, talep edilen ziynetlerin davacıda olduğunu, eşyaların ise bedellerinin kendisi tarafından ödenmiş olup, davacıya ait olmadıklarını bu nedenle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece çeyiz eşyaları yönünden talebin kısmen kabulüne, ziynetler yönünden talebin reddine karar verilmiştir. Ziynet eşyalarının normal koşullarda ve hayatın olağan akışına göre kadın üzerinde bulundurulan, saklanabilen ve götürülebilir nitelikteki eşyalardan olduğunun kabulü gerekir. Bunun sonucu olarak davacı, davaya konu edilen ziynetlerin davalı koca yedinde kaldığını ispat etmek durumundadır....

            Dolayısı ile davacı dava konusu ziynet eşyasının varlığını, geri verilmek üzere davalı tarafından alındığını, bunların elinden alındığını ve davalıda kaldığını, ispat yükü altındadır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanılmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Davalı koca tarafından dava konusu ziynet eşyalarının herhangi bir sebep ile bozdurulduğunun iddia edilmesi halinde, bu defa ispat yükü yer değiştirir ve davalı koca ziynet eşyalarının bir daha iade edilmemek üzere kendisine verildiğini eş söyleyiş ile kendisine bağışlandığını, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığını kanıtlanması halinde, ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çeyiz eşyaları ile ziynet ve takı alacağı K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık şahsi ve çeyiz eşyaları ile ziynet ve takıların aynen, mevcut değilse bedellerinin iadesi isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyedliğe dayanılmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * ziynet alacağına ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 29.01.2007 tarihli kararının 2. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.12.2007...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet alacağı Uyuşmazlık, ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece verilen 08/07/2010 gün ve 2009/11 E, 2010/96 K. sayılı hükmün Dairemizce bozulması üzerine mahkemece ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir. Bu durumda temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmadığından, dosyanın Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmek üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 20.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu