İLK DERECE MAHKEMESİ KARARINI ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;"....Davacı tanıkları davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının ve paraların davacı tarafından davalıya ve davalının babasına inek almaları için geri ödenmesi karşılığında verildiğini beyan ettikleri, ancak davacı kadının ziynet eşyalarını davalı kocasına hibe ettiği yönünde beyanda bulunulmadığı, davacının dava dilekçesinde ziynet eşyalarının davalı tarafından kullanıldığını, ancak iade edilmediğini belirterek ziynet eşyalarının iadesini talep ettiği, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2014/17761 E. 2015/10801 K.sayılı kararında da belirtildiği üzere, "ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur." Ancak davalı erkek ziynet eşyalarının davacı kadının yanına aldığını kanıtlayamamıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1102 KARAR NO : 2023/838 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 11/05/2022 NUMARASI : 2020/297 ESAS, 2022/244 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2015 yılında evlendiklerini, aralarındaki sorunlar nedeniyle, boşanmaya karar verdiklerini, davalının, müvekkiline ait olan ziynet eşyalarını müvekkilinin haberi olmadan bozdurduğunu, ziynet eşyalarının öncelikle nakten, bu mümkün değil ise, bu gün ki parasal değeri ile tarafına iadesine...
GEREKÇE : Dava, TMK'nun 226.maddesine dayalı ziynet eşyası alacak davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır. Bu konuda ispat yükü kendinde olan tarafın, yasal karinenin aksini her türlü delil ile ispatlama imkanı vardır....
Paragrafta 8 adet bilezik, 6 adet çeyrek altın yazdığı, 4.paragrafta 6 adet bilezik,8 adet çeyrek altın yazıldığı, içerikte 15.000,00 TL yazıldığı,) fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 12.000,00 TL ziynet bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; kadın tarafından ziynet eşyası alacak talebine ilişkin davanın 13/11/2017 tarihinde boşanma davası ile birlikte açıldığı, 15/05/2018 tarihinde ziynet eşyası alacak davasının tefrikine karar verildiği, davanın mahkemenin yukarıdaki esasına kaydedildiği ve yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2021 NUMARASI : 2018/1011 ESAS, 2021/412 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davaların yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK' 353.maddesi uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; çeyiz ve ziynet eşyası ile mal rejiminden kaynaklanan alacak talebinde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının müşterek konuttan ayrılırken, ev içerisindeki bütün eşyalarla birlikte düğünde takılan az miktardaki takıyı da alıp gittiğini, davacı taraf cins ve değerini bildirdiği ziynet eşyalarını kabul etmediğini, davacıya hiçbir zaman bu miktarda ziynetin takılmadığını, söz konusu ziynet eşyalarının müvekkil tarafından asla alınmadığını, müvekkilinin hiç bir zaman davacının ziynet eşyalarına ihtiyaç duymadığını, davacının eski eşi 2 adet 23 gram 3'lü burma bilezikte aldığını, davacıya 2017 yılında evi terk ettiği akit bilezikleri de diğer takılar ile birlikte yanında götürdüğünü, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının her ne kadar kendini haklı gösterse ise de iddiaların gerçeği yansıtmadığını, müvekkilin hiç bir şekilde davacının rızası dışında ziynet eşyasını almadığını, davacının müvekkiline ziynet eşyalarının borç niteliğinde vermediğini, davacının isteyerek evi terk ettiğini her hangi bir zorlama olmadığını, davacının dava dilekçesinde somut bir şekilde açıkladığını, davacının kişisel eşyalarını, ziynet eşyalarını evi terk ettiğinde yanında götürdüğünü, davacının evde kalan bir kaç giysisini de halasına elden verdiğini, müvekkilinin davacı adına ev almasından kısa bir süre sonra davacının boşanma davası açtığı gibi evdeki bütün ziynet eşyalarını da kötü niyetli olarak yanında götürdüğünü, müvekkilinin rızaen aldığı ziynetleri özel günlerde davacıya misli ile hediye vasfı ile geri verdiğini, düğün bitiminde ziynet eşyalarının davacıya bizzat elden teslim edildiğini, davacıya dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının takılmadığını, bu sebeplerden...
Davalı/k.davacı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı ziynet talebinin kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; her ne kadar yerel mahkemece, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiş ise de; ziynet eşyaları niteliği gereği rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen ve götürülebilen türden eşya olduğu, davacı kadının, davalı eşinin rızası olmadan sık sık evi terk ettiği, evden ayrılmayı tasarlayan kadının ziynet eşyalarını önceden götürmesi ve gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürülmesi de mümkün olduğu, davalı erkek tarafından, davacı kadının evden ayrılışından sonra çekilen video kaydında davacı kadının evde bulunan kendisine ait tüm şahsi eşyalarını aldığının görülmesi ve dosyaya ibraz edilen dava tarihinden sonraki döneme ilişkin fotoğraflarda, davacı kadının bileziklerinin kolunda takılı olduğunun anlaşılması karşısında, ziynet eşyalarının rızası dışında elinden alınıp bozdurulduğunun...
Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. HD . 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. HD. 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır. Ancak, bu karinenin aksinin ispatı mümkündür. Somut dosyada, kadına ait ziynet eşyalarına ilişkin iddia, savunma ve deliller değerlendirildiğinde; öncelikle, dava ve cevaba cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen maddi vakıalar yargılamanın diğer aşamalarında ve de istinaf yoluyla ileri sürülemez (HMK.m.141)....