Mahkemece, tüm doysa kapsamı itibariyle, davacının kendi rızası ile ziynet eşyalarının gerek davalı koca ve gerekse diğer davalılara verdiği, bunun aksini ispata yarar herhangi bir delil sunulmadığı, davacının yemin hakkını da kullanmadığı, buna göre ispat yükü alında bulunan davacının iddiasının ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının kanıtlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/07/2019 NUMARASI : 2017/150 ESAS, 2019/493 KARAR DAVA KONUSU : MAL REJİMİNDEN KAYNAKLANAN KATILMA ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların 2001 tarihinde evlendiğini, Sakarya 1.Aile Mahkemesinin 10/11/2016 tarih ve 2015/772 E.- 2016/916 K. sayılı kararıyla boşandıklarını, tarafların ziynet eşyalarını bozdurarak Sakarya İli Erenler İlçesi Hasanbey Mahallesi 1398 Parselde kayıtlı taşınmazı satın aldıklarını, taşınmazı davalı eşi Yusuf adına kaydedildiğini, taşımaz bedelinin tamamına yakın bölümünün müvekkiline ait ziynet eşyaları ile alındığını, tasfiyeye konu edilen taşınmazın evlilik...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından ziynet alacağı davasının kabulü yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise ziynet alacağı davasında hükmedilmeyen yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen ilk hüküm ziynet alacağı davasının kabulüne ilişkin gerekçe hükümde gösterilmediğinden bahisle ziynet alacağı davası yönünden bozulmuş olup, bozma sebebine göre ziynet alacağı davasına yönelik vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin incelenmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davalı-davacı kadının ziynet alacağı, gösterdiği delillerle kanıtlanamamıştır. Ancak, dava dilekçesinde "yemin" deliline dayandığı halde, kadına yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamıştır....
Bu kapsamda kadının dava açarken yatırdığı başvuru harcı hem boşanma davasının hem ziynet eşya davasının başvuru harcıdır. Ancak ziynet eşyaları yönünde nispi peşin harcın HMK.nun 30- 32 maddesine göre alınması gerekir. Mahkemece, kadının ziynet eşya alacağı davası için HMK.nun 30- 32 maddesine göre işlem yapmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olmuştur. Mahkemece yapılacak iş, davacı kadının ziynet eşyaları yönünde HMK.nun 30- 32 maddesine göre nispi peşin harç yatırması için davacıya süre vermek hasıl olacak sonuca göre karar vermek olmalıdır. Gösterilen sebeplerle, davalı erkeğin davacı kadının ziynet eşyası davasının kabulüne yönelik istinaf itirazının usulden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının davacının ziynet eşyası yönünden kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre, davalı erkeğin esasa yönelik istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....
Davalı, iade edilmemek üzere söz konusu ziynet eşyasının kendisine verildiğini kanıtlamadıkça iade ve tazmin ile yükümlüdür. Somut olayda, davacı(kadın) dava konusu edilen ziynet eşyasının davalı tarafından rızası dışında alınarak bozdurulduğunu ileri sürmüş, davalı koca ise ziynet eşyalarının bir kısmının kendisinin askerde olduğu dönemde davacının isteği üzerine bozdurulduğunu, geriye kalanın ise davacı tarafından götürüldüğünü iddia etmiştir. Mahkemece, davacının ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde davacıdan rızası dışında alındığı iddiasının ispatlanamadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, ziynet eşyalarının davalı tarafından rızası dışında alınarak bozdurulduğu iddiasını ispat için tanık deliline dayanmıştır....
bulunmadığı, hükmedilen ziynet alacağı miktarının fahiş miktarda olduğu ve ziynet eşyasının davacı tarafta bulunduğuna yönelik istinaf isteminde bulunduğu, dosya kapsamı ve tanık anlatımları ile bilirkişi raporunda kıymet takdiri yapılıp ilk derece mahkemesince kabul kararı verilen bir kısım ziynet eşyasının evlilik birliği içinde balayı harcaması ve borcun ödenmesi için bozdurulduğu ve davacıya geri ödenmediği kanaatine varılmıştır....
Öteki deyişle, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkek eşe verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iade yükünden kurtulur. Davalı, iade edilmemek üzere söz konusu ziynet eşyasının kendisine verildiğini kanıtlamadıkça iade ve tazmin ile yükümlüdür. Somut olayda, davacı(kadın) dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise ziynet eşyalarının bir kısmının davacının yanında götürülmüş olduğu,bir kısmının düğünde yapılan masraflar için bozdurulduğunu,diğer bir kısmına ise davacı tarafından ortak konuttan ayrıldığı sırada zarar verildiğini iddia etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından boşanma davasının reddi ve ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Davacı kadın tarafından 90.333,00 TL tutarında ziynet alacağı talep edilmiş, İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile 90.333,00 TL tutarındaki ziynet alacağının aynen iadesi veya bedeline hükmedilmiştir. Kararın taraflarca istinafı üzerine bölge adliye mahkemesince ziynet alacağının 72.055,50 TL'lik kısmının kabulüne karar verilmiştir....
Davalı,davacının dilekçesinde belirttiği kadar ziynet eşyası bulunmadığını,dava konusu ziynet eşyalarının bir kısmının 08.08.2002 tarihinde müşterek haneye giren hırsızlar tarafından çalındığını,bu olay sonrasında geriye kalan ziynet eşyalarının kendisi adına açılan banka kasasına konulduğunu,bu ziynet eşyalarının bir kaç kez banka kasasından düğün vb. durumlar olduğunda alınıp tekrar kasaya konulduğunu,sonrasında ise banka kasası külfetli olduğundan kasadaki ziynet eşyalarının evin kapısı çelik kapı ile değiştirilmek suretiyle kasadan alınıp kendisi tarafından davacıya teslim edildiğini,dava konusu ziynet eşyalarının davacıda olduğunu,davacının kendisinden habersiz şekilde müşterek çocuklarını da alarak evden ayrıldığını savunarak,davanın reddini istemiştir. Mahkemece;davacı kadının kendi isteğiyle evden ayrıldığı ,altınlarını ortak konuta bırakmasının düşünülemeyeceği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ./.....
Sırasında belirtilen dolar ve euroların tarafların anlaşması ile düğün borçlarına ödendiğini, diğer ziynet eşyalarını davacının giderken üzerinde götürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur. Kural olarak, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanılmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs.) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davalı ziynetlerin borç ödemesinde kullanıldığını savunduğuna göre davada ispat külfeti yer değiştirmiştir....