Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, nafakalar, ziynet alacağının kabulü ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin ziynet alacağı talebine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Davacı kadının 24.900,00 TL tutarındaki ziynet alacağı talebi, karar tarihindeki kesinlik sınırı 72.070,00 TL.'yi aşmadığından, bölge adliye mahkemesi kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir....
Davalı cevabında, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, ziynet alacağı davasının kabulü ile bir buçuk metre 22 ayar zincirin (dava tarihi itibariyle değeri 3.555 TL)ve 16 adet 22 ayar burma bileziğin (dava tarihi itibariyle değeri 13.095 TL) aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde 16.650 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda; davacı davaya konu ziynet eşyalarının davalı tarafından alınarak kasaya konulduğunu, ziynet eşyalarının davalıda kaldığını belirterek iadesini talep etmiştir. Mahkemece; ziynet eşyalarının davalı tarafından kasaya konulduğu ve davacıya iade edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü cihetine gidilmiştir. Davalı vekili, davacının ziynet alacağı davasında tanık olarak dinlettiği kardeşi...'ın, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı, ziynet alacağı davasında davalı taraf lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden, davalı erkek tarafından ise; boşanma ve ziynet alacağı davalarının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının tüm, davalı erkeğin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6)....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın hükmü Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 433. maddesi uyarınca katılma yoluyla; ziynet alacağı davası yönünden vekalet ücreti, iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminatların miktarları yönünden temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davalı erkek, ziynet alacağına yönelik hükmü temyiz etmediğine göre, bu ziynet alacağı davası yönünden davacı kadının katılma yoluyla temyiz hakkı da bulunmamaktadır....
Dairemizin 2021/2671 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan istinaf incelemesinde, davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı talebinin tefrik edilmesi gerektiği kanaatine varılarak, ziynet alacağı istemine yönelik davanın ayrılarak Dairemizin işbu esasına kaydedilmesine karar verilmiştir. Dava; ziynet alacağı istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları ve nakit para kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer....
Somut olayda, davacı kadının dava dilekçesinde ziynet alacağı yönünden 50.000,00 TL alacağın tahsilini talep ettiği, 29.04.2021 tarihli dilekçesiyle ziynet yönünden talep miktarını 103.053,00 TL’ye yükseltmiş ise de, ilk derece mahkemesince 40.303,00 TL ziynet alacağının tahsiline karar verildiği, hükmün sadece davalı tarafından istinaf edildiği, bölge adliye mahkemesince de davalı erkeğin ziynet alacağı yönünden istinaf talebinin kabulüyle ziynet alacağı yönünden hükmün kaldırılarak ziynet alacağına yönelik davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla, davacının reddedilen alacak miktarı (istinaf edilmeyerek kesinleşen 40.303,00 TL) karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesinin kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir....
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK m. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2-Taraflar arasında görülen ziynet alacağı davasında mahkemece kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında kadının ziynet alacağı davası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemişken, gerekçeli kararın gerekçe bölümünde davasının ispatlanamadığından reddine karar verildiği belirtilmiştir. Mahkemeler; hükümlerinde, taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakları açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermelidir (HMK. m. 297-(2)). Mahkemece, gerekçeli kararın gerekçe ile hüküm sonucu arasında anılan yasal gerekliliğe aykırı olarak, kadının ziynet alacağı davası yönünden çelişki yaratılmıştır. Bu yönün gözetilmemesi bozma nedenidir. Mahkemecc yapılacak iş; kadının ziynet alacağı davası hakkında olumlu olumsuz bir hüküm vermekten ibarettir....
Somut olayda mahkemece 39.390 TL ziynet alacağı talebinin kabulüne karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin boşanma davası yönünden temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin ise yukarıda 1....
Somut olayda 3.405 TL ziynet ve eşya alacağının ödenmesine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet ve eşaya alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, davalı erkeğin ziynet ve eşya alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin boşanma davası yönünden temyiz itirazlarına hasren yapılan incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Somut olayda davalı erkek tarafından temyize konu edilen ziynet alacağının miktarı 24.652,00 TL olup bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerkemiştir. 2-Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....