Yerel mahkemece; her iki tarafında eşit derecede kusurlu oldukları gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, davacı çalıştığı için tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, taraflar eşit derecede kusurlu sayıldıklarından maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davalının, davacıya ait ziynet eşyalarını zorla ya da iade edilme şartıyla aldığı ispat edilemediğinden ziynet eşyası talebinin reddine, davalının ziynet eşyası talebi ile ilgili olarak harcı verilmek sureti ile usulüne uygun açılmış dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde belirtilen gerekçe ile bozulmuş, hükmü temyize davacı vekili getirmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinden iadesi talep edilen ziynet eşyalarının dava dilekçesinde adedinin, cinsinin ve değerinin tek tek belirtilmesi ve hangi kıymetli madenden imal edilmiş olduğunun belirtilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde bildirilen ziynet eşyalarının kaç ayar olduğu, kaç gram olduğu, bileziğin eninin kaç santimetre olduğu bildirilmediğinden mahkemece davacı tarafa dava dilekçesini açıklattırılması gerektiğini, dava dilekçesinde iddia edilen hususların ve vakıaların gerçeğe aykırı olduğunu, tarafların boşanmasına ilişkin dava dosyasının incelenmesinde davacının müvekkilden ziynet eşyası alacağı talep etmediği gibi bu hakkını da saklı tutmadığının anlaşıldığını, davacı tarafça ziynet eşyası alacağı talebi saklı tutulmadığından boşanma kararı kesinleştikten sonra müvekkilden ziynet eşyası alacağı talebinde bulunamayacağını, davacının dava dilekçesinde belirttiği ziynet eşyalarının düğünde kendisine takıldığına ilişkin ispat yükünün davacıda olduğunu, düğünden...
Tefrik olunan dosyaya sunulan cevap ve karşı dava dilekçesinde kadın vekilinin ziynet eşyası talebinde bulunduğu, yargıalamada davalı erkeğin ziynet eşyasının miktarına bir itirazda bulunmadığı, 28/10/2020 tarihli duruşmadaki beyanında dava konusu ziynet eşyasının varlığını kabul ettiği ve bunları birlikte bozdurduklarını, daha sonra eşine iade etmediğini beyan ettiği, davacının ziynetlerin varlığını ve davalı tarafından bozdurulduğunu kanıtladığı, davalının ise ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kendisine verildiğini iddia etmediği gibi, bu hususta bir delilin de bulunmadığı, istinaf dilekçesinde ziynet eşyalarının satışından elde edilen paranın ortak ihtiyaçlar için harcandığı belirtilmiş ise de, kadının iade edilmemek üzere ziynet eşyasını verdiği iddia edilmediğine göre, ortak ihtiyaçlar için harcansa dahi ziynetlerin yahut bedelinin iadesi istenebilecektir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin ziynet eşyaları alındığını ve geri verilmediğini, ziynet eşyaları bakımından davanın açıkça ispatlandığını,ziynet eşyaları yönünden tüm taleplerimizin kabulü gerektiğini, bu haliyle kısmen kabulün onanmasıyla, kısmen red olunan kısım olan 8.663,00....
Mahkemece, davacının ev eşyalarına yönelik talebi konusunda taraflar uzlaşmaya vardıklarından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyası talebi yönünden ise, ziynet eşyalarının kadının zilyetliğinde olacağının karine olarak kabul edileceği, davacı tarafça bu karinenin aksinin ispat edilemediği, davacı tanıkları olan anne ve kız kardeşin altınların kasada muhafaza edilip edilmediği yönündeki beyanlarının da birbiri ile çelişkili olduğu göz önüne alındığında davacının ziynet eşyalarına yönelik iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, ziynet eşyası talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Dava, ziynet bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir....
Mahkemece; bozma kararına uyularak taleplerin tefrikine karar verildikten sonra yapılan yargılama sonucunda; kural olarak kendi iradesi ile evinden ayrılan kadının ziynet eşyalarını da birlikte götürdüğünün kabul edilmesi gerektiği, bazı ziynet eşyalarının davacının rızası ile bozdurularak ihtiyaçları için harcandığı, bir kısmının çalındığı, bu husustaki iddiaların ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu, davacı tarafa yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatıldığı, davacı vekilinin davalıya yemin teklif etmediklerini bildirdiği, davacı tarafın ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ispat edemediği anlaşılmakla ziynet eşyalarına ilişkin talebin reddine karar verilmiş hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Uyuşmazlık, ziynet eşyalarının iadesine ilişkindir....
Eldeki dava,çeyiz senedinden dolayı ziynet ve ev (çeyiz) eşyalarının bedellerinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre, konunun ispat hukuku açısından ele alınması gerekir. Dava konusu edilen ziynet ve ev (çeyiz) eşyaları taraflar arasında senede bağlanmış olup davalıları bağlar. Taraflar arasında düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, senette yazılı ziynet ve ev (çeyiz) eşyalarının davacıya ait olduğu,ileride herhangi bir anlaşmazlık olup boşanmaya neden olunması halinde söz konusu ziynet eşyaları ve ev (çeyiz) eşyalarında kendilerinin hiçbir hakkının bulunmadığı,senette belirtilen ziynet ve ev (çeyiz) eşyaları bulunamadığı takdirde ise o zamanki fiyatından ödemeyi kabul ettiklerinin '' davalılarca belirtildiği ve imza altına alındığı sabit olmakla,çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, davalılar ispatlamakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından ziynet alacağının kabul edilen kısmı ve ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden yararına vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı kadın dava dilekçesi ile 33.990,00 TL ziynet alacağı bedelini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilerek 32.228,00 TL ziynet bedelinin, davalı erkekten alınarak, davacı kadına verilmesine karar verilmiş ise de; mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, dava konusu ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının ziynet alacağı davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, HMK m. 190/1). Davalı-karşı davacı kadın dava dilekçesinde maddi kayıplarının giderilmesi amacıyla ziynetlerini talep ettiğinden bahsetmiş, davacı-karşı davalı erkek ise ziynetleri almadığını beyan etmiştir. Davalı-karşı davacı kadın ziynet eşyasının erkekte kaldığını ispat yükü altındadır. Ziynet eşyalarının niteliği gereği, kadının ortak konuttan ayrılırken yanında götürmesi hayatın olağan akışına uygun düşer....