Davacının boşanma davası ile birlikte açmış olduğu ziynet, çeyiz ve mehir istemine ilişkin davalarının tefrikine karar verilmiş, ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin yargılamaya iş bu dosya üzerinden devam edilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacının ziynet eşyasına ilişkin davasının reddine, çeyiz eşyalarına ilişkin dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı, Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı ... ile ... aralarındaki katılma alacağı, davasının katılma alacağı ve çeyiz eşyası alacağı yönünden kabulüne ve ziynet eşyası alacağı yönünden reddine dair ...1. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, boşanma dava dilekçesi ile birlikte fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalı eşte kalan çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, bu mümkün olmadığı takdirde şimdilik 500.00 TL ile davalının malvarlığının kazanımına olan katkısından ötürü şimdilik 1.000,00 TL'nin tahsilini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2010/289 Esas-2012/1039 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müvekkilin 30.10.1992 tarihli çeyiz listesinde yer alan ziynet ve çeyiz eşyalarını evlenirken beraberinde getirdiğini, müvekkilin hiçbir kişisel eşyasını almadan müşterek haneden ayrıldığını, ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını, ayrıca evlilik birliği devam ederken davalı ile birlikte bir kısım ev eşyası aldıklarını ileri sürerek, ziynet ve çeyiz eşyalarının tamamı ile evlilik birliği içinde edinilen ev eşyalarının yarı bedeli olan 10.000 TL(ıslahla13.648,00 TL) 'nin reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından, tazminat ve nafakanın miktarı yönünden; davalı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, ziynet eşyası alacağı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı (kadın)'ın temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı (koca)'nın temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemede; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı (koca)'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Mahkemece; aynen iadesine,...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; davada kabul edilen miktar itibarıyla duruşma sınırı aşılmadığından 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma talebinin reddine karar verildikten sonra, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının ziynet alacağına ilişkin temyiz itirazları incelendiğinde; Mahkemece, bozma öncesi verilen kararda ziynet alacağına yönelik karar, Yargıtay 3....
Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı Dava dilekçesinde (..... .... Aile Mahkemesi'nin 2009/614 E., 2011/460 K. sayılı dava dosyasına sunduğu cevap ve karşı dava dilekçesinde), açıkça talep edilen alacağın ''çeyiz eşyalarının ve ziynet alacağı bedeli'' olduğu bildirilmiştir. Talep ve hüküm, eşler arasındaki ev eşyası ve ziynet (takı) eşyası bedelinin tahsiline yönelik olup alacak istemi bu niteliğiyle eşlerin boşanması neticesinde mal rejiminin tasfiyesinden (TMK m. 219 vd.) kaynaklı alacak istemi niteliğinde değildir. Talep ve hükmün bu niteliği itibariyle hükme yöneltilen temyiz itirazlarını incelemek Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi Başkanlığı'na aittir. Ne var ki, anılan Dairece dava eşler arasında mal rejiminden kaynaklı alacak talebine ilişin olduğu şeklinde nitelendirilerek Dairemize gönderilmiştir....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 30/05/2012 NUMARASI : 2010/814-2012/464 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz eşyası ve ziynet eşyasının aynen iadesi mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı ile reddedilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talepleri yönünden; davacı -karşı davalı erkek tarafından ise terke dayalı davasının reddi, kadının birleşen davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadının “Ziynet ve çeyiz alacağı davasına” yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince bu yönlere ilişkin olarak verilen hüküm davalı -karşı davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....
Gerçekleşen bu durum karşısında davalı-davacı kadının vekilinin davadan feragat konusunda özel yetkisi bulunmadığı gözetilmeden kadının boşanma davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün münhasıran bu sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2- DavaIı-davacı kadın vekilinin ziynet ve çeyiz alacağı davalarına yönelik açık bir feragat beyanı bulunmamaktadır. Davadan feragat beyanının, kesin ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açık olması lazımdır. O halde kadının ziynet ve çeyiz alacağı davalarının esasına girilerek gösterilen deliller değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
İlhan Postacıoğlu, Medeni Yargılama Usulü, 1970 sh.464; Prof.Necip Bilge, Hukuk Yargılamaları Usulü, 1967 sh.449; Prof.Sabri Şakİr Ansay Hukuk Muhakemeleri Usulü, 1957 sh.248-249; Prof.Saim Üstündağ, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 1973 sh.378; H.G.K.nım 19.7.1967 gün ve 239-340 sayılı, 7,6.1974 gün ve 1972/84 sayılı kararları). İleri sürdürdüğü bir vakıadan lehine haklar çıkaran kimse iddia ettiği olayları ispat etmeIidir (Prof,Saim Üstündağ, age, 1973 sh.397). Davacı, çeyiz senedinde yer alan ziynet eşyasının aynen ya da belirlenecek bedelinin ödenmesini talep etmiş, davalı ise ziynetlerin davacı tarafından harcandığını iddia etmiştir. Mahkemece "davalının çeyiz senedi altındaki imzayı inkar etmediği ve davacıya çeyiz senedindeki ziynet eşyalarını iade ettiğine dair iddia ve ispatı da olmadığı" gerekçesiyle kadının ziynet eşyası davasının kabulüne karar verilmiştir. Davacı kadının çeyiz senedinde yer alan ziynetlerin kendisine düğünde takılmadığına ilişkin bir iddiası bulunmamaktadır....