Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili dava dilekçesi ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve 166/4 fiili ayrılık sebebine dayalı boşanma talep ettiği; 10/09/2020 tarihli celse de davanın 166/4 hukuksal nedenine dayalı olduğunu beyan ettiği; verilen süre içerisinde reddedildiğini iddia ettikleri davaya ilişkin bilgi sunamadıkları, 14/10/2020 havale tarili dilekçeleri ile davalarının hukuki sebebinin 166/1 olduğunu davalarını bu şekilde ıslah ettiklerini belirttikleri anlaşılmıştır. Davacının ıslahı nedeni ile davaya evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak devam edilmiştir. Davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuştur....

Davanın TMK 166/1 maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olduğu, davacının daha önce de benzer gerekçelerle davalı aleyhine Mahkememizin 2018/217 E - 2018/621 K sayılı sayılı dosyası ile boşanma davası açtığı, davacının evlilik birliğinin sarsılmasında tam kusurlu olması ve davalının her hangi bir kusurunun ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 11/06/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Tarafların daha önce görülen boşanma davasından sonra bir araya gelmedikleri, aralarında boşanmaya karar vermeyi gerektirecek yeni bir olayın yaşanmadığı eldeki dosya kapsamından anlaşılmakla, davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını gerektirecek şekilde kusurlu her hangi bir davranışı ispat edilemediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

Somut olayda; taraflar arasında daha önce evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak... 1. Aile Mahkemesinde görülen 2013/831 Esas sayılı dosyasında “Erkeğin eşine şiddet uyguladığı, sadakatsiz olduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup, bu karar temyiz incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşmiştir. ilk derece mahkemesi de anılan kararla kesinleşen kusur durumuna göre karar vermiştir....

    Mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilmiş ve 03.11.2016 tarihli karar ile davanın kabulüne, TMK 166/son maddesi gereğince boşanmalarına ilişkin yasal koşullarınn oluştuğunun ve davalı ...'in evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu tespitine karar verilmiş, hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Bozma kararına uyulmasına karar verildiğine göre mahkemece yapılması gereken iş, evlilik birliğinin davacı erkeğin ölüm tarihinde sona erdiğinden boşanma davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek davalının boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olup olmadığı yönünde tespit kararı vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

      O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile tarafların evlilik süresi, erkeğin kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak davacı kadın yararına hükmedilen 30.000,00TL maddi tazminat miktarı çok görülmekle, 25.000,00TL maddi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu, bu kapsamda davalı erkeğin istinaf talebinin kabulü ile mahkeme gerekçe ve hükmünün düzeltilmesine, Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, davalı erkeğin kusurlarının davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava TMK 161 Zinaya Dayalı Boşanma aksi takdirde TMK 166/1- 2 Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeniyle Boşanma, birleşen dava Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeniyle Boşanma davasına ilişkin olup, (TMK m.166/1- 2 ) davacı-birleşen davalı erkek; reddedilen asıl davaları yönünden, davalı-birleşen dosya davacısı kadın; reddedilen birleşen davaları yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (...) tarafından kusur belirlemesi ve maddi tazminat yönünden, davalı-karşı davacı (...) tarafından ise her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin yasal karine mevcut olsa bile, davalı bu yasal karineye dayanmak zorunda olmaksızın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak boşanma davası açabilir. Mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda “davacı-karşı davalı (...)'...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı boşanma davasında (TMK m.166/1- 2)davacı-karşı davalı taraf; hükmedilen nafaka ve tazminat miktarları yönünden , davalı-karşı davacı taraf, kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, davacı lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

        Evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda, evi ve eşi ile ilgilenmeyerek psikolojik ve ekonomik şiddet uygulayan davalı erkek tam kusurludur. Hal böyleyken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece, tarafların, sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50. 51) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî (TMK 174/1) ve manevî (TMK 174/2) tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          Hâl böyle iken, İlk Derece Mahkemesinin birinci kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan kadının erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve pek kötü davranış nedeniyle boşanma taleplerinin kabulü, kadının zina sebebiyle boşanma talebinin reddi ve kadının maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden kararı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı-davalı kadın vekilinin erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve pek kötü davranış nedeniyle boşanma taleplerinin kabulü, kadının zina nedeniyle boşanma talebinin reddi ve kadının maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir....

            UYAP Entegrasyonu