Değerlendirme Dava; zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, her iki davanın da zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayalı olarak kabulü ile tarafları boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesi hükmü taraf vekillerince istinaf edilmekle istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacı-davalı erkek vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile kadının zina hukuki sebebine dayalı davasının hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine, kadının tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 25.000.00 TL maddî tazminat, 25.000.00 TL manevî tazminat, davalı-davacı kadın vekilinin tüm, davacı-davalı erkek vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince yukarıda belirtildiği şekilde temyiz edilmiştir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, boşanma sebebi, lehine hükmolunan manevi tazminat miktarı ile iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı hem zina, hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine birlikte dayanarak boşanma davası açmıştır. Davalının bir başka erkekle birlikte yaşadığı toplanan delillerle gerçekleşmiş, bu husus mahkemece de sabit kabul edilmiştir. Bir başka erkekle birlikte yaşama olgusu zinanın varlığına muhakkak nazarıyla bakılmasını gerektiren bir durumdur. Davada zina özel sebebine de dayanıldığına göre, davanın zina sebebiyle de kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
nın 182. maddesi gereğince davalı- karşı davacı anneye verilmesine, Velayeti davalı- karşı davacı anneye verilen müşterek çocuklar ile davacı karşı davalı baba arasındaşahsi münasebet tesisine, Davacı- karşı davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat talebinin şartları oluşmadığından ayrı ayrı reddine, B)Karşı davada ; davalı karşı davacı kadının zina ve evlilik birliğini temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı KABULÜ ile tarafların TMK 161 maddesi gereğince zina nedenine dayalı olarak ve TMK'nın 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak BOŞANMALARINA, Müşterek çocuklar 27/02/2008 doğumlu Gökay Efe ile 25/02/2011 doğumlu Elvin Berku için 26/03/2021 tarihli duruşmada asıl dava tarihinden geçerli olmak üzere taktir edilen aylık 600'er TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 650'şer TL artırım ile toplam aylık 2.500 TL nafakanın karar kesinleşinceye kadar tedbir nafakası, kararın kesinleştiği tarihten...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından boşanmanın hukuki sebebi, tazminatların miktarı ile yoksulluk nafakası yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile tedbir nafakası, reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadın TMK 161 maddesi uyarınca zina olmadığı takdirde 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanarak dava açmış, davalı-karşı davacı erkek ise evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı kadın, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) ve zina (TMK m. 161) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında "kadının birleşen davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde; kadının davasının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davası olduğu ve evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle davanın kabul edildiği belirtilerek, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK m. 298/2). Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir....
Hukuk Dairesi tarafından verilen 11.12.2019 tarihli kararla kadının ıslah ile terditli hale getirdiği davasında “...Davacının kısmen ıslah talebinde bulunması nedeniyle hak düşürücü sürenin dava tarihinden itibaren başlatılamayacağı, ıslah tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin geçtiği dikkate alınarak zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine ilişkin gerekçenin bu şekilde düzeltildiği..” belirtilerek davacı kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı kadın 09.03.2015 tarihinde evlilik birliğinin temelinde sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş, 06.06.2016 tarihli usule uygun ıslah dilekçesi ile davasını terditli hale getirerek; tarafların zina (TMK m. l61) olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki nedenine dayalı olarak boşanmaları talebinde bulunmuştur....
Davacı karşı davalı kadın vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde; tarafların zina sebebiyle boşanmalarına, bu mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....
ın gördüğünü, mesajlarda "evdeki eksikleri sen alma, eve gelirken ben alırım" şeklinde karşı tarafta yabancı bir kadın ile yazıştığını, belirterek, asıl davanın usul ve esastan reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle mahkemenin aksi kanaatte olması halinde 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 manevî tazminata dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma, birleşen dava evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması ve zina sebebiyle boşanmaya ilişkindir. İlk derece mahkemesince asıl boşanma davasının ve davalı birleşen davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma talebinin kabulüne karar verilmiş, evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilmiş olduğundan zina nedeniyle açılan boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmiştir. Davalı birleşen davacı erkek, birleşen dava dilekçesinde hem evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma sebebine, hem de zina nedeniyle boşanma sebebine dayanmış, talebini kademelendirmemiştir....
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması, aldatma, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedeni ile boşanma ve fer'ilerine, karşı dava ise TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nın 240 vd. maddelerinde tanık dinlenmesine ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Davacı-karşı davalı tanık listesinde Betül Ulukayan’ı tanık olarak göstermesine rağmen, bu tanık dinlenmediği gibi bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmişte değildir. O halde mahkemece yapılacak iş, davacı-karşı davalı taraftan bu tanığı dinletip dinletmeyeceklerinin sorularak, sonucuna göre işlem yapılmasının gerekmiştir....