Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı erkek vekili, davalının müvekkili yurtdışındayken çocuklarıyla birlikte evi terk ettiğini, davalının müvekkilini aldattığını, zina yaptığını, davalının halen başka bir erkekle birlikte yaşadığını, boşanma davasının devam ettiğini, zina nedeniyle davalının katılma alacağı ve diğer alacak haklarında payının verilmemesi gerektiğini belirterek, davalı ile müvekkili arasında evlilik süresince devam eden mal rejiminin tasfiye edilerek zina nedeniyle tam kusurlu davalının evlilik süresince devam eden edinilmiş mallara katılma alacağının ortadan kaldırılmasına müvekkilinin edinilen malları üzerindeki alacak hakkının tümüyle sona erdirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. 2. Davacı erkek vekili cevaba cevap dilekçesinde; tarafların Türk vatandaşı olduğunu, Türkiye'deki boşanma davasının önce açıldığını, Türk hukukunun uygulanması gerektiğini beyan etmiştir. II....

    sebebiyle tarafların boşanmasına, mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 2.000,00....

    DAVA Davacı- davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek lehine 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı- davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların öncelikle zina hukuki sebebiyle olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.250,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakalara ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın lehine 350.000,00 TL maddî ve 350.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....

      müşterek çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, velâyeti babaya verilen müşterek çocuklar üzerinde velâyeti kendisinden alınan annenin bakım, gözetim yükümlülüklerinin halen devam ettiği ve küçüklerin ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak ortak çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verildiği, toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu bulunduğu, kadının herhangi bir gelirinin olmadığı, buna karşılık erkeğin internet kafe işlettiği, aylık 3.000-4000 TL gelirinin bulunduğunun tespiti ile boşanma neticesinde, davalı karşı davacı kadının yoksulluğa düşeceği kanaatine varıldığından lehine uygun bir miktar nafakaya hükmedildiği gerekçesi ile davacı karşı davalı erkeğin zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine, karşılıklı davaların kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların ortak çocuklarının...

        sebebiyle davacı/karşı davalı tarafından asıl dava açılmış olsa da davalı kocanın bahse konu eylemleri güven sarsıcı davranış boyutunda olduğu, zina iddiasının dinlenen tanık beyanları ve diğer delillerle bizzat ispat edilemediği kanaatine varılarak, zina sebebiyle açılan asıl davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak T.M.K 166/1 uyarınca açılan asıl dava ve karşı davanın kabulü ile birlikte; tarafların boşanmalarına, davalı karşı davacı kocanın manevi tazminat talebinin reddine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süreleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve bekelenen menfaat ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davalı/ karşı davacı koca tarafından 20.000,00 TL maddi- 15.000,00 TL manevi tazminatın davacı/ karşı davalı kadına ödenmesine, davacı /karşı davalı kadının çalışmadığı, herhangi bir gelirinin bulunmadığı, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşeceği...

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadının kabul edilen boşanma davası, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve kendisinin reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek temyiz dilekçesinde Gaziosmanpaşa 2. Aile Mahkemesine 2020/390 esas sayılı dava dosyası ile zina nedeniyle boşanma davası, yine Gaziosmanpaşa 3. Aile Mahkemesine 2002/191 esas sayılı dosyası ile nesebin reddi davası açtığını belirtmiştir....

          Davalı, taşınmazların evlilik birliği içerisinde edinilen, edinilmiş mal olduğunu, evliliğin zina sebebiyle değil şiddetli geçimsizlik sebebiyle son bulduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazların davacıya ait kişisel malı niteliğindeki mallarının satılması sonucu elde edilen nakit ile satın alındığı, bu nedenle davacının geri alma hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 19 ada 174 parselde kayıtlı 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 25.5.1992 tarihinde evlenmiş, 22.2.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 9.12.2011 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir....

            Zina nedenine dayalı (TMK 161) boşanma davası yönünden yapılan değerlendirmede; TMK'nun 161. maddesine göre; Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Kanun koyucu bu özel sebebe dayalı boşanma davası açılabilmesini hak düşürücü süreye tabi tutmuştur. Kanuni düzenlemeye göre; davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmeden davasını açması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta zina eylemi kadın tarafından dosya arasına alınan otel kayıtları sonrasında öğrenilmiş ve süresi içerisinde birleşen dava açılmıştır....

            Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek, davalı-karşı davacı kadın aleyhine evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı boşanma davası açmış, davalı-karşı davacı kadında davacı-karşı davalı erkek aleyhine evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı karşı boşanma davası açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda kadının davasının reddine, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina hukuksal sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davası olmadığı gibi bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah da bulunmamaktadır....

              İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; zina nedenine dayalı boşanma talebinin reddi, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası, şahsi ilişki ve mal rejimine ilişkin davanın harcı yattığını belirterek kabulü gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili hükmün; kusur belirlemesi, aleyhine hükmolunan tazminatlar, velayet ve reddedilen talepler için lehine yargılama gideri hükmedilmesi gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 161 (Zina) olmadığı taktirde 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu