Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

çok düşük olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının davacı-b.davalının açtığı boşanma davasının kabulü kararının kaldırılmasına, zina hukuksal nedenine dayalı boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın onanmasına, maddi ve manevi tazminata ilişkin itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

Davalı-karşı davacı erkek vekilinin, kusur tespitine ve karşı davanın gerek zina, gerekse evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak kabulü kararlarına dair istinaf başvurusu yönünden; TMK.nun 161. maddesinde " Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur. " TMK.nun 166/1. maddesinde ise "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olarsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." denilmektedir. Toplanan deliller uyarınca; tarafların aralarındaki geçimsizlikten dolayı ayrıldıkları, davacı-karşı davalı erkeğin kadın aleyhine Kayseri 6....

Davalı-karşı davacı erkek vekilinin, kusur tespitine ve karşı davanın gerek zina, gerekse evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak kabulü kararlarına dair istinaf başvurusu yönünden; TMK.nun 161. maddesinde " Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur. " TMK.nun 166/1. maddesinde ise "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olarsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." denilmektedir. Toplanan deliller uyarınca; tarafların aralarındaki geçimsizlikten dolayı ayrıldıkları, davacı-karşı davalı erkeğin kadın aleyhine Kayseri 6....

Ne var ki, “zina” sebebine dayanan boşanma davasında, toplanan delillerin zinanın varlığını kabule yeterli olmaması durumunda, gerçekleşen olaylar evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte ise, bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Çünkü, kanun koyucu zinayı özel boşanma sebebi kabul etmekle, bu olayın evlilik birliğini onarılmaz şekilde temelinden yıktığını daha baştan kabul etmiş demektir. Dolayısıyla zinaya dayanan boşanma isteği, birliğin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteğini de içinde barındırır. Davalı tarafından daha önce açılan boşanma davası, “kusurlu” bulunarak reddedilmiştir. Sözü edilen davada toplanan delillerden davalının eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı, evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği tespit edilmiş, eldeki davada da güven sarsıcı tutum ve davranışlarda bulunduğu gerçekleşmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2020/46 Esas sayılı dosya ile genel sebebe dayalı boşanma davasının devam ettiğini, o dosyaya gelen belgelerden davalı kadının birden fazla kişi ile cinsel münasebetler kurarak sadakatsizlik yaptığının ortaya çıktığını, bu nedenle TMK 161 'e göre zina özel sebebine dayalı boşanma davası açtıklarını, davanın Kayseri 4. Aile Mahkemesinin 2020/46 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, zina sebebine dayalı boşanma davalarının kabulüne, müşterek çocukların velayetinin müvekkile verilmesine, müvekkil lehine 100.000 TL maddi 100.000 TL manevi tazminata, yargılama gideri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2005/156 esas sayılı dosyasında birleştirildiği ve yapılan yargılama sonucunda verilen 21.07.2009 tarihli karar ile taraflar eşit kusurlu kabul edilerek her iki tarafın boşanma davalarının kabulü ile Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği, kararın davacı kadın tarafından "kocanın kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, gerekçe, tazminatlar ve nafakalar yönünden" temyiz edildiği, kadının boşanma davasında verilen boşanma hükmünün ise taraflarca temyiz edilmeyerek 27.10.2009 tarihinde kesinleştiği; böylece bu tarih itibariyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin "boşanma" ile sona erdiği, davacı kadının zina (TMK md 161) hukuki sebebine dayalı eldeki bu boşanma davasının 25.11.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....

      Davalı ile davacının eşi arasındaki duygusal ve cinsel ilişki, davacı yönünden Türk Medeni Kanunu'nda boşanma nedeni olarak kabul edilen "zina" fiilini oluşturur. Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....

        GEREKÇE : Asıl ve karşı dava zina ve geçimsizlik sebebine dayalı boşanma davalarıdır. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile zina sebebiyle tarafların boşanmasına karar verilmiş, hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı ve tarafların istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; davacı/k.davalı kadının kusura, asıl davanın reddi kararına, karşı davada erkek lehine hükmedilen tazminatlara karşı; davalı/k.davacı erkeğin ise, eksik vekalet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulundukları anlaşılmıştır. Buna göre, davacı/k.davalı kadının istinaf konusu etmediği karşı davada kadın aleyhine kabul edilen kusur ve karşı davanın zina sebebiyle kabulü ile verilen boşanma kararının kesinleştiği anlaşılmıştır....

        Davalı ile davacının eşi arasındaki duygusal ve cinsel ilişki, davacı yönünden Türk Medeni Kanunu'nda boşanma nedeni olarak kabul edilen "zina" fiilini oluşturur. Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....

          Davacı-davalı erkek, zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin kabul edilmemesi halinde ikinci talep olarak haysiyetsiz yaşam sürme nedeni ile boşanmaya karar verilmesini istemiştir. Haysiyetsiz hayattan söz edilebilmesi ve bu sebeple boşanma kararı verilebilmesi için, başkalarıyla ilişkinin bir yaşam tarzı olarak benimsenmiş olması ve bu şekilde yaşamanın az veya çok devamlılık göstermesi gerekir. Eldeki davada, haysiyetsiz yaşam sürmenin koşulları da oluşmamıştır. Davacı-davalı erkek, zina ve haysiyetsiz yaşam sürme hukuki sebebine dayalı boşanma taleplerinin kabul edilmemesi halinde üçüncü talep olarak tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Davalı-davacı kadının sadakatsiz davranışı ispat edilmiş olup, bu davranış Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi gereğince boşanmayı gerektiren kusurlu davranıştır....

          UYAP Entegrasyonu