Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı-karşı davalı kadının zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1), davalı-karşı davacı erkeğin ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak açtıkları davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerle, davalı-karşı davacı erkeğin zina fiilini işlediği ispatlanamamıştır. O halde, davacı-karşı davalı kadının zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakası, tazminatlar ve ziynet alacağının kabulü yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise zina nedeniyle boşanma kararı verilmemesi, nafakanın ve tazminatların miktarı ve lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Tarafların boşanma davasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; a- Zina (TMK m. 161) hukuksal sebebine dayanan boşanma davalarında yasada öngörülen altı aylık hak düşürücü süre, süre gelen eylemlerde, son eylemin bittiği tarihten itibaren başlar....

      Demek oluyor ki “her boşanma davası” TMK m. 181 f.II hükmüne göre davacının mirasçılar tarafından sürdürülemez. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Tazminat ve Nafaka Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2008, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-3, s. 868) Düşüncemize göre anlaşmalı boşanma (TMK m. 166 f. III) ve eylemli ayrılık sebebiyle boşanma (TMK m. 166 f. IV) davalarında da dava TMK m. 181 f.II hükmüne göre aynı gerekçelerle davacının mirasçıları tarafından sürdürülemez. Yaşasaydı anlaşmalı boşanma (TMK m. 166 f. III) davasında davalının kusurunu ölen davacı eş bile ileri süremezken davacının mirasçıları tarafından nasıl ileri sürülebilecektir? (GENÇCAN-Boşanma-3, s. 870) Kanun koyucunun amacı dikkate alındığında maksadın aynı olması sebebiyle değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılma olanağım yoktur....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili ile davacının 27/07/2017 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, taraflar arasında anlaşmalı boşanma protokolünün mevcut olduğunu, bu boşanma protokolünün 5. maddesine göre tarafların birbirlerinden mal paylaşımı talebinde bulunamayacaklarının açık olduğunu, bu nedenle davacı tarafın açmış olduğu davanın hukuka aykırılık teşkil etmekte olduğunu, yerleşik içtihatlara göre anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımı talep etmeyeceğini beyan eden tarafın daha sonra dava açıp talepte bulunma hakkı bulunmadığını, mal paylaşımı kapsamında müvekkilinin kendi adına kayıtlı olan 34 XX 210 plakalı Honda Activa S125 marka motosikleti 24/07/2017 günü davacıya devrettiğini, davacının artık evlilik birliğinin sona ermesi nedeniyle mal rejiminin tasfiyesini isteme hakkının kalmadığını belirterek hukuka aykırı olarak açılmış bulunan bu davanın reddi ile avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini...

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili ile davacının 27/07/2017 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, taraflar arasında anlaşmalı boşanma protokolünün mevcut olduğunu, bu boşanma protokolünün 5. maddesine göre tarafların birbirlerinden mal paylaşımı talebinde bulunamayacaklarının açık olduğunu, bu nedenle davacı tarafın açmış olduğu davanın hukuka aykırılık teşkil etmekte olduğunu, yerleşik içtihatlara göre anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımı talep etmeyeceğini beyan eden tarafın daha sonra dava açıp talepte bulunma hakkı bulunmadığını, mal paylaşımı kapsamında müvekkilinin kendi adına kayıtlı olan 34 XX 136 plakalı Honda Activa S125 marka motosikleti 24/07/2017 günü davacıya devrettiğini, davacının artık evlilik birliğinin sona ermesi nedeniyle mal rejiminin tasfiyesini isteme hakkının kalmadığını belirterek hukuka aykırı olarak açılmış bulunan bu davanın reddi ile avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini...

        kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak kaldırılmasına" şeklinde karar verilmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, hal böyle olunca davacı tarafın mal rejiminden kaynaklı pay oranının kaldırılacağından hareketle tedbir talebi istedikleri mal varlıklarını tasfiye etme riski oldukça yüksek olduğunu, dosyaya sundukları delillerden de anlaşılacağı üzere kusurlu eş olan davacının zina fiilini işlediği net bir şekilde ispatlandığını, müvekkilinin kişisel mal varlığından davacı eşin kişisel mal varlığına aktarılan mal varlıklarına haklı olarak ihtiyati tedbir koyulmasını talep ettiklerini, tüm haklı ileri sürdükleri deliller ve haklı nedenlere rağmen ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir kararının reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle hukuka aykırı bu ara kararın kaldırılarak belirttikleri mal varlıklarına ihtiyati tedbir kararı koyulmasını talep etme zarureti hasıl olduğunu bildirerek fazlaya ilişkin tüm talep ve dava...

        Dava, evlilik birliğinin boşanma nedeniyle sona ermesine dayalı mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. Dosya arasında mevcut Bakırköy 9. Aile Mahkemesi'nin 2021/714 Esas, 2021/679 Karar sayılı ilam suretinin incelenmesinde; davacının T2, davalının Adeli Semiz olduğu, tarafların 12/11/2021 tarihli hükümle TMK.nun 166/3. maddesi gereği anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği anlaşılmaktadır. Boşanma davasının yargılaması sırasında 12/11/2021 tarihli celsede taraflar "...eşya, katılım alacağı, katkı payı alacağı, mal paylaşımı, .... talebim yoktur, anlaştığımız şekilde boşanmamıza karar verilmesini talep ediyorum..." şeklinde beyanda bulunmuş, beyanın boşanma ilamının 6. maddesine geçirildiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 311. Maddesinde, " Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir." hükmü düzenlenmiştir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2021 NUMARASI : 2020/372 ESAS, 2021/765 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 19/09/2019 tarihinde boşanma davası açıldığını, Kayseri 2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, boşanma davasının TMK m. 161'den kabul edilmemesi, kusur belirlemesi, manevi tazminatın miktarı, maddi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ile iştirak nafakalarının miktarı ve vekalet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise, manevi tazminat ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın öncelikle zina (TMK m. 161), kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m. 166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş, mahkemece erkeğin başka bir kadınla yaşadığı duygusal ilişkinin güven sarsıcı boyutta olduğu zina boyutuna varmadığı gerekçesiyle kadının zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinin reddine...

          Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu aracın müvekkilinin abisine borçlanılarak alındığını, dava konusu taşınmazın ise müvekkilinin kendi çalışması ve konut kredisi ile edinildiğini, kredi borcunun da müvekkili tarafından ödendiğini, zina nedeni ile davacı aleyhine boşanma davası açıldığını belirterek TMK 236/2 maddesinin uygulanması ve davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 1- Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE, davacının mal rejiminin tasfiyesinden doğan alacaklarına karşılık 3.500,00 TL'nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava dilekçesindeki fazlaya ilişkin talebin boşanma davasının zina sebebiyle sonuçlanması nedeniyle mahkememizce takdir edilen indirim kapsamında kaldığına karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu