"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve mal paylaşımı .... ile ... aralarındaki boşanma ve mal paylaşımı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 19.03.2010 gün ve 191/79 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, tarafların 11.01.1996 tarihinde evlendiklerini, 14.06.2006 tarihinde boşandıklarını, evlilik birliği içinde TOKİ'den alınan taşınmazın öncelikle tapu kaydının iptali ile ½ sinin davacı adına tesciline, bu talebin kabul edilmemesi halinde dava konusu taşınmazın değerinin yarısının davalıdan alınarak davacıya verilmesini istemiştir. Davalı yargılama oturumlarına katılmamıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
:Cevriye Muhtaroğlu DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki boşanma ve karşı boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, koca tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.02.2012 (prş)...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- İlk derece mahkemesince, davacı-davalı erkeğin 22.10.2012 tarihinde Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile yine davacı-davalı erkek tarafından 04.07.2014 tarihinde açılan birleşen zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davalarının her ikisinin de kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi gereğince boşanmalarına, davalı-davacı kadının karşı boşanma davasının reddine ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiş, davalı-davacı kadın davacı-davalı erkeğin davalarında verilen boşanma hükmünü istinaf etmediğini ve boşanma kararının kesinleştirilmesini talep ederek, reddine karar verilen karşılık boşanma davası ile kusur belirlemesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından zina (TMK m. 161) hukuksal nedenine dayalı boşanma davası hakkında karar verilmemesi, maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, maddi, manevi tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde zina sebebi (TMK m. 161), olmadığı takdirde geçimsizlik (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek, terditli dava açmıştır. Mahkemece, tarafların şiddetli geçimsizlik hukuki sebebi ile boşanmalarına karar verilmiş, davacı-karşı davalı kadının dava dilekçesinde yer alan zina hukuki sebebine dayalı talebi hakkında bir hüküm kurulmamıştır....
DAVA Davacı -karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının ev işleriyle yeterince ilgilenmediğini, müsrif ve savurgan olduğunu, eşini beğenmediğini, zina yaptığını, ortak çocuklar ile birlikte babaevine döndüğünü belirterek, zina ve güven sarsıcı davranışlarından dolayı boşanmalarına, yasal faiziyle 50.000,00 TL manevî tazminata hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, boşanma hükmünün dayandığı gerekçe, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise boşanma kararı ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 11.04.2016 günü duruşmalı temyiz eden davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı ... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, davalı erkek aleyhine zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açmıştır....
boşanmaya karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, davalı erkek vekilinin kusur tespiti ve boşanma kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği, ayrıca yerel mahkemece davacının TMK 166/1 maddesinden boşanma talebi de dikkate alınarak, buna göre koşullarının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesinin 04/06/2014 tarih ve 2014/10790 esas, 2014/12313 sayılı karar düzeltme talebinin reddine ilişkin ilamı ile kesinleştiği, müşteki ...un 23/03/2015 havale tarihli şikayet dilekçesinde, Avukat ...’ın temyiz kararından sonra bir yıl içinde açılması gereken mal paylaşımı davasını, telefon görüşmelerinde açacağına dair söz verdiği ve 1.500,00 Türk lirası harç parasını da gönderdiği halde açmadığını, verdiği vaatler ve mesajların telefonunda kayıtlı olduğunu bildirerek şikayetçi olduğu, sanığın savunmasında, müşteki ile aralarında mal paylaşımına dair herhangi bir vekalet sözleşmesi bulunmadığını belirttiği halde, müştekiden 1.500,00 Türk lirası değil 1.200,00 Türk lirası aldığını, araştırmaları neticesinde mal paylaşımı davasının konusu konutun boşanma davası açılmadan önceki bir tarihte müştekinin eşi tarafından bir başkasına satıldığı bu nedenle mahkemeye tedbir talepli davanın açılmadığı, mal paylaşımı davalarında dava açma süresinin 10 yıl olduğu, müştekinin başka bir avukatla...
Aile Mahkemesinde 2013/515 Esas (yeni 2020/1 Esas) sayılı dosyası ile zina ve şiddetli geçimsizlik sebeplerine dayalı boşanma davası açtığını, bu davanın halen derdest olduğunu, müvekkilinin 2013 yılında eşi T3’a zina sebebiyle boşanma davası açınca, davalı eş T3'ın da intikam ve kin duyguları içinde müvekkilinin mal varlığını elinden almak kasdı ile T1 hakkında bir takım borçlandırıcı belgeler düzenlediğini, davalı T3 ve işbirlikçilerinin yarattıkları mizansene uygun olması için hazırladıkları gerçek dışı belgelerde borçlu olarak, müvekkil T1'nın yanı sıra T3'ın ilk ve ikinci eşinden olma çocuklarını da gösterdiklerini, burada davalı Kemal’in asıl amacının ise bu düzmece belgelere dayalı hukuk dışı takipler ile müvekkilinin malvarlığını elinden almak olduğunu, davalı eşin bu amaçla müvekkil hakkında sözleşme ve asılsız hukuki işlemlere dayalı belgeler ile 12.03.2014 tarihinde, 21.03.2014 tarihinde ve 25.04.2014 tarihinde 5 adet ilamsız icra takibi başlattığını (İstanbul 7....
Maddesinde düzenlenen Birliğin Temelinden Sarsılması nedeniyle ve zina nedeniyle boşanmaya karar verilmesi isteklerine ilişkindir. DAVALI/DAVACI ERKEK VEKİLİNİN HER İKİ BOŞANMA DAVASINA YÖNELİK İSTİNAF TALEPLERİ AÇISINDAN: Dinlenen tanıkların özellikle tanık Müslimatın beyanları, bu beyanları destekleyen tanık Müslimat ile erkeğin çekilmiş samimi fotoğrafları ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davacı/davalı erkeğin evlilik birliği devam ederken başka bir kadınla karı koca hayatı yaşadığı zina eyleminin tüm unsurlarının gerçekleştiği, zina nedeniyle boşanma davasının kabulüne karar verilmesinde usul ve esas yönünden bir yanlışlık bulunmadığından erkeğin bu yönden istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....