Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek zina hukuki sebebine dayalı boşanma davası açmış, davalı-davacı kadın tarafından ise evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak karşı boşanma davası açılmıştır....

    Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26/1). Davalı-karşı davacı kadın dava dilekçesinde zina sebebine (TMK m. 161) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. O halde mahkemece, davacı-karşı davalı kadının boşanma davasında, delillerin özel boşanma (zina) sebebi yönünden değerlendirilerek ve bu hukuki sebebe dayalı olarak karar verilmesi gerekirken, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebi ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

      KARŞI OY YAZISI Davacı-davalı erkek eş İKİ AYRI BOŞANMA SEBEBİNE dayalı olarak TEK BOŞANMA DAVASI açmıştır. Birden fazla boşanma sebebine dayanılması birden fazla dava olduğu anlamına da gelmez. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 87 yıllık uygulamasına göre birden fazla sebeple boşanma davası açılması mümkündür. Erkek eş Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi ve Türk Medeni Kanununun 161. hukuki sebebine birlikte dayanarak boşanma davası açmıştır. Mahkemece yapılacak iş her bir sebep hakkında ayrı ayrı hüküm kurmaktan ibarettir. Yerleşik uygulama aynen böyledir. Yerel mahkemenin zina sebebi hakkında hüküm kurmaması sebebiyle hükmün MÜNHASIRAN bu gerekçe ile bozulması bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmemesi gerekir. Değerli çoğunluk yerel mahkemenin Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi sebebine dayanarak boşanma kararı "vermesini" bozma sebebi yapmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, boşanma davasının TMK m. 161'den kabul edilmemesi, kusur belirlemesi, manevi tazminatın miktarı, maddi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ile iştirak nafakalarının miktarı ve vekalet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise, manevi tazminat ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın öncelikle zina (TMK m. 161), kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m. 166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş, mahkemece erkeğin başka bir kadınla yaşadığı duygusal ilişkinin güven sarsıcı boyutta olduğu zina boyutuna varmadığı gerekçesiyle kadının zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinin reddine...

          Zina eylemi devam ettiğine göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davacı-karşı davalı erkeğin zinasının temadi ettiği anlaşılmaktadır. O halde, kadının davasının da kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır. Ne var ki davacı-karşı davalı erkeğin evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m.166) dayanan boşanma davasında verilen boşanma kararı temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş, davalı-davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma davası konusuz kalmıştır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, davalı-karşı davacı kadının davasında, davanın konusuz kaldığı gözetilerek karar verilmesine yer olmadığına karar vermek ve davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinden kimin sorumlu olacağına hükmetmektir (HMK m.331). Hükmün açıklanan sebeple bozulması gerekmiştir....

            Zina, mutlak boşanma sebebidir. Sebebin gerçekleşmesi halinde bu olayın evlilik birliğini temelinden sarsıp sarsmadığı artık araştırılmaz, bu halde birlik temelinden sarsılmış sayılır. Bu hadise aynı zamanda Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan genel boşanma sebebi de oluşturur. Davacı, bu iki hukuki sebepten sadece birine dayanabileceği gibi, aynı davada bunların ikisine birlikte de dayanabilir. Ya da önceliği özel boşanma sebebine vererek kademeli istek de bulunabilir. Her iki hukuki sebebe birlikte dayanılmış ise, zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Böyle bir durumda artık genel boşanma sebebinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşemediğine bakılmaz ve bununla ilgili ayrıca bir hüküm oluşturulması da gerekmez. Toplanan delillerden, davalının bir başka kadınla imam nikahlı olarak birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece de kocanın bir başka kadınla ilişkisinin olduğu, karı koca gibi birlikte yaşadığı sabit kabul edilmiştir....

              Bu itibarla davacı kadının zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar vermek gerekirken, "zina sebebiyle açılan boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi usul ve kanuna aykırı ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK md.438/7)....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından zina hukuki sebebine dayalı boşanma kararı verilmesi ve tazminatların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise zina hukuki sebebine dayalı davanın kabulü, kusur belirlemesi, ve davacı-karşı davalı kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80'er TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece...

                  İlk derece mahkemesince davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi hatalı olmuştur. Kabule göre davalının zina nedenine dayalı boşanması yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Davacı vekili 15/10/2020 tarihli ıslah dilekçesinde; davalı erkeğin başka bir kadınla karı-koca gibi fiilen birlikte yaşadığını, erkeğin zina yaptığını ileri sürmüş, ayrıca davalının, dava dilekçesinde ileri sürdükleri kusurlu eylemlerini tekrarla dava dilekçesini ıslah ettiklerini beyan ederek tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davacının zina sebebine dayalı boşanma davasını sabit olduğunu, davadaki hak düşürücü süre yönünden ise de dava tarihi gözetildiğinde hak düşürücü sürenin dolmadığını kabul ederek tarafların zina nedeniyle boşanmalarına hükmetmiştir....

                  Mahkemece, davacı-karşı davalı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne, davalı-karşı davacı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizin 04/04/2017 tarihli ilamı ile; davacı-karşı davalı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davası olmadığı gibi bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah da bulunmadığı, bu durumda, erkeğin davasının evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı olduğu, delillerin bu çerçevede değerlendirilerek, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi gereğince kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği belirtilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu