WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Tespiti ve Korunması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemiz'in 13.10.2015 gün ve 2015/11971 Esas, 2015/18188 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davalı ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dava, TMK'nun 981 vd maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairenin 13.10.2015 tarih, 2015/11971 Esas ve 2015/18188 Karar sayılı ilamı ile karar bozulmuştur....

    Davacı taraf, 07/07/2021 tarihli C.C. dilekçesinde açıkça Zilyetliğin korunması talebinde bulunduğu, başka kişilerin zilyetliğininde zaman içerisinde davacıya geçtiği ve tamamına zilyet olduğunu, davacı dışında başkaca zilyetlik hakkı kalmadığını, dava açılmasından sonra davalı tarafından zilyetliğin gasbına yönelik hareketlerde bulunduğunu, açmış oldukları davanın amacının TMK.nın 982 v.d. md. Uyarınca dava konusu taşınmazdaki zilyetliğin korunması olduğunu belirtmiştir. Davaya konu edilen Baklalı Mah. 16378 ada 39 parsel Maliye hazinesi adına kayıtlı olup 225.912,60 m² yüzölçüme sahiptir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 3. maddesinde; "TMK'nın 981 vd maddelerinde düzenlenen, yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır....

    Davacı taraf, 07/07/2021 tarihli C.C. dilekçesinde açıkça Zilyetliğin korunması talebinde bulunduğu, başka kişilerin zilyetliğininde zaman içerisinde davacıya geçtiği ve tamamına zilyet olduğunu, davacı dışında başkaca zilyetlik hakkı kalmadığını, dava açılmasından sonra davalı tarafından zilyetliğin gasbına yönelik hareketlerde bulunduğunu, açmış oldukları davanın amacının TMK.nın 982 v.d. md. Uyarınca dava konusu taşınmazdaki zilyetliğin korunması olduğunu belirtmiştir. Davaya konu edilen Baklalı Mah. 16378 ada 39 parsel Maliye hazinesi adına kayıtlı olup 225.912,60 m² yüzölçüme sahiptir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 3. maddesinde; "TMK'nın 981 vd maddelerinde düzenlenen, yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır....

    Eldeki davada çözümlenmesi gereken sorun taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nın 683.maddesine dayalı el atmanın önlenmesi davası mı yok sa TMK 975 maddesine dayalı zilyetliğin korunması davası mı olduğu hususunda toplanmaktadır. Bilindiği üzere ve kural olarak taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı ve bir hakka dayandığı takdirde TMK'nın 683.maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya el atmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Zilyetliğin korunmasına dair hükümler TMK'nın 981 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak adı geçen düzenlemeler salt zilyetliğe yönelmiş bulunan saldırıların def edilmesi amacıyla düzenlenmiştir....

    Ceyhan Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından, davanın hakka dayalı olduğu ve salt zilyetliğin korunması davalarından olmaması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ceyhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, dava konusu taşınmazın Hazine adına kayıtlı olması nedeniyle taraflara hiçbir zaman mülkiyet hakkı bahşetmeyeceğinden üstünlük zilyetliğin araştırılacağından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2009/8- 518 Esas, 2009/573 Karar sayılı İçtihadında “TMK 981, 982 ve 983. maddeleri mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. TMK'nin 973. maddesinde zilyetlik "bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir" biçiminde tanımlanmıştır. TMK'nin 982 ve 983. maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur....

    Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu belirterek, zilyetliğin korunması davasının sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin korunması değil, taşınmazdaki zilyetliğin davalıda olmadığı,davacıda olduğunun tespiti davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm vermiştir. Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazda davacının mülkiyet hakkına dayanmadığı,ancak davacının zilyetliğe dayandığı anlaşılmıştır. Bu durumda, uyuşmazlığın TMK.nun 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerektiğinden, HUMK.nun 8/II-3 maddesi uyarınca, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...

      Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu belirterek, zilyetliğin korunması davasının sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin korunması değil, taşınmazdaki zilyetliğin davalıda olmadığı,davacıda olduğunun tespiti davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm vermiştir. Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazda davacının mülkiyet hakkına dayanmadığı,ancak davacının zilyetliğe dayandığı anlaşılmıştır. Bu durumda, uyuşmazlığın TMK.nun 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerektiğinden, HMK.'nın 4/1 c (HUMK.'nun 8/II-3) maddesi uyarınca, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.'...

        O halde; “zilyetliğin korunması” davalarında esas olan mülkiyet hakkının korunması değil, kişinin fiili (eylemli) hakimiyeti (egemenliği) altında bulundurduğu taşınır veya taşınmaz yada nesne üzerinde o an için var olan “üstün zilyetliğinin korunması” söz konusudur. Dolayısıyla zilyedin fiili hakimiyetinin bir hakka dayanıp dayanmadığına bakılmaksızın üstün zilyetliğinin korunması sağlanır. Bu tür davalar, esasen toplumda bozulan düzenin (asayişin) bir an evvel korunması ve sağlanması için başvurulan geçici tedbir niteliğindeki davalardır. Zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Davacıda bu amaçla anılan davayı açmıştır....

        O halde; “zilyetliğin korunması” davalarında esas olan mülkiyet hakkının korunması değil, kişinin fiili (eylemli) hakimiyeti (egemenliği) altında bulundurduğu taşınır veya taşınmaz yada nesne üzerinde o an için var olan “üstün zilyetliğinin korunması” söz konusudur. Dolayısıyla zilyedin fiili hakimiyetinin bir hakka dayanıp dayanmadığına bakılmaksızın üstün zilyetliğinin korunması sağlanır. Bu tür davalar, esasen toplumda bozulan düzenin (asayişin) bir an evvel korunması ve sağlanması için başvurulan geçici tedbir niteliğindeki davalardır. Zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Davacıda bu amaçla anılan davayı açmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Korunması ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki zilyetliğin korunması davasının görevsizlik nedeniyle reddine dair .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 28.03.2014 gün ve 170/223 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, 153 ve 262 parsel sayılı taşınmazların miktar fazlası olarak hükmen adına tescil edildiğini, taşınmazların uzun yıllardan beri tarafların ortak murisleri tarafından kullanıldığını, ancak son zamanlarda davalıların tek başına taşınmazları kullanmaya çalıştığını açıklayarak; davalı ...'nin tamamen, diğer davalıların ise davacıların miras payı oranında söz konusu taşınmazlardan men edilmesini istemiştir....

          UYAP Entegrasyonu