WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın TMK’nin 981. maddesi gereği hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nin 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nin 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nin 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur....

    İddianın ileri sürülüş şekline göre temyize konu dava TMK.nun 981 vd. maddelerine dayalı zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 09.10.1946 tarih, 1946/6 Esas, 1946/12 Karar sayılı kararında aynen "…MK.896.( TMK.983) madde uyarınca bir taşınmazda zilyetliği tecavüze uğrayan kimsenin bu hakkının korunması için açacağı davada; şeye malik olduğunu veya zilyetlik hakkını beyana lüzum olmadan sadece zilyetlik sıfatını değiştirerek tecavüzü ispat etmesi yeter. Bu halde hakim, yalnız davacının gerçek ise zilyetlik halini tespit ederek tecavüzün önlenmesine karar verir. Bu karar zilyetlik konusunda kesin hüküm meydana getirmez. Zilyede mülkiyet hakkı vermez ve diğer tarafa mülkiyet iddiasıyla yetkili mercilerde başkaca dava açmak hakkına dokunmaz..." denilmektedir. Davacı yan, Orman İdaresinin taraf olmadığı eldeki bu davada herhangi bir hakka değil, sadece mukaddem (önceki) zilyetliğe dayanmaktadır....

      Hukuk Dairesi         2007/16654 E.  ,  2008/981 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, harici satın alma yolu ile oluşan zilyetliğin hükmen tespit ve korunması istemine ilişkin olduğundan hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Açıklanan nedenle dosyanın sözü edilen Daire Başkanlığına gönderilmesine, 4.2.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        a ve diğer hissedarlara karşı zilyetliğinin korunması gerektiğinden tecavüz/müdahalenin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili , davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, hakka dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nin 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise, TMK'nin 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler....

          Mahkemece, dava konusu taşınmazın çekek yeri olması nedeniyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, bu niteliteki yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağı, böyle bir yer üzerinde sürdürülen zilyetliğin de davacıya herhangi bir koruma bahşetmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacının teknik bilirkişi ... tarafından düzenlenen 10/10/2013 tarihli rapor krokisinde yeşil renkle taralı olarak gösterilen 602,04 m2'lik bölüme yönelik temyiz itirazlarının, davalının Hazineye ait bu bölümü Hazineden kiralama yoluyla yasal şekilde kullandığı anlaşıldığından REDDİNE, 2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; bir taşınmazın özel mülkiyet kurulamayacak ve zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olması fiili kullanım durumuna göre TMK'nın 981 ve devamı maddeleri gereğince zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanılmamasını gerektirmez....

            İddianın ileri sürülüş şekline göre temyize konu dava TMK.nun 981 vd. maddelerine dayalı zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 09.10.1946 tarih, 1946/6 Esas, 1946/12 Karar sayılı kararında aynen "…MK.896. (TMK.983) madde uyarınca bir taşınmazda zilyetliği tecavüze uğrayan kimsenin bu hakkının korunması için açacağı davada; şeye malik olduğunu veya zilyetlik hakkını beyana lüzum olmadan sadece zilyetlik sıfatını değiştirerek tecavüzü ispat etmesi yeter. Bu halde hakim, yalnız davacının gerçek ise zilyetlik halini tespit ederek tecavüzün önlenmesine karar verir. Bu karar zilyetlik konusunda kesin hüküm meydana getirmez. Zilyede mülkiyet hakkı vermez ve diğer tarafa mülkiyet iddiasıyla yetkili mercilerde başkaca dava açmak hakkına dokunmaz..." denilmektedir. Davacı yan, Orman İdaresinin taraf olmadığı eldeki bu davada herhangi bir hakka değil, sadece mukaddem (önceki) zilyetliğe dayanmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın ve temyizin kapsamı MK'nun 981 vd. maddelerinde düzenlenen yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 05/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nun 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nun 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur. Olayları anlatmak taraflara, hukuki tavsif Mahkemeye aittir....

                Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve zilyetliğin korunması istemine ilişkindir. Sulh hukuk mahkemesince, davanın zilyetliğin korunması davası olmayıp, aynî haktan kaynaklı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye hukuk mahkemesi tarafından ise, davanın zilyetliğin korunması davası olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Dosyadan, davanın, tapuda hisseli olarak kayıtlı taşınmazın, mirasçılık ilişkisi ve harici paylaşım sonucunda davacıya düştüğü ileri sürülen kısmına elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olduğu, davalıların da tapu kaydı ve mirasçılık ilişkisine dayandıkları anlaşılmaktadır....

                  Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, zilyetliğin korunması istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesi, davanın zilyetliğin korunması davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, davanın zilyetliğin korunması davası olmayıp, 2/B arazisi üzerindeki taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu