DAVA TARİHİ : 28.09.2010 KARAR : Davanın açılmamış sayılmasına Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı, murisi...'ya ait 788 parsel sayılı taşınmaza davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın müdahale ettiklerini ileri sürerek el atmanın önlenmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar, taşınmaza müdahalelerinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. III....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722 inci maddesi, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Meraya el atmanın önlenmesi veya aidiyetinin tespiti davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. 3. Değerlendirme Somut olayda, mera vasıflı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve kâl talepli dava açılmış, yargılama sırasında dava konusu taşınmaz arsa vasfıyla davacı Belediyeye devredilmiştir. Dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının incelenmesinde; üzerindeki A harfli evin davalının murisi ... tarafından yapıldığı belirtilmiştir. Öncelikle yıkım istekli davalarda yapı sahibinin, yapı sahibi ölü ise mirasçılarının davada taraf olması zorunludur. O halde ...’nin mirasçılık belgesi getirtilerek taraf teşkilinin sağlanması ve dava konusu taşınmaza ilişkin açılmış bir tapu iptali ve tescili davası var ise sonucunun beklenmesi gerekirken eksik araştırmayla yetinilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. VI....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, 142 ada 9 parsel sayılı taşınmaza el atmanın önlenmesine, 1.725,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1192 KARAR NO : 2020/980 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ELMALI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2020 NUMARASI : 2018/358 ESAS 2020/294 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Zilyet Olunan Taşınmaza) KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Elmalı ilçesi Çaybaşı mahallesi 373 parsel sayılı taşınmazda malik olduğunu, davalıların taşınmazına el attıklarını belirterek davalıların taşınmazına müdahalelerinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiş, davalı T6 cevap dilekçesinde özetle; taşınmazlar arasındaki sınırda 50 yıldır değişiklik olmadığını, yıllardır bu şekilde kullanıldığını, davacının gayri resmi olarak ölçüm yaptırarak eski sınırlarını bozduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
"El atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli davalarda dava değeri el atılan yerin değeri ile ecrimisil toplamından ibarettir. El atılan taşınmazın değeri 100.000,00 TL olarak gösterilip, 20.969,12 TL ecrimisile karar verildiğine göre, davacı lehine karar tarihi itibariyle geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (harcı yatırılan el atmanın önlenmesi dava değeri (100.000,00 TL) ile (20.969,12 TL) ecrimisil bedeli üzeriden) nispi vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir." (Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2021/7715 Esas 2022/7278 Karar) Davalı tarafından cevap dilekçesinde dava konusu taşınmaza zorunlu ve faydalı masraflar yapıldığı ileri sürmüş, mahkemece söz konusu zorunlu ve faydalı masraf bedeli olan 20.475,00....
Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki el atmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine el atmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı el atmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu el atmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza vaki el atmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R – Dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaza vaki el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaza davalı idarenin kamulaştırmasız el attığı mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ve tekmil dosya münderecatından anlaşıldığından, el atmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza vaki el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza vaki el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmaza davalı idarenin kamulaştırmasız el attığı mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ve tekmil dosya münderecatından anlaşıldığından, el atmanın önlenmesi ve kal davasının kabulü ile ecrimisil isteminin kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722 inci maddesi, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....