Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taşınmaz hukukuna ilişkin davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... ... 18. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda davacının zilyet olarak tescil edilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın çekişmesiz yargı niteliğinde olduğu olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın çekişmeli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, kullanım kadastrosu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılan dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taşınmaz hukukuna ilişkin davada... Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda davacının zilyet olarak tescil edilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın çekişmesiz yargı niteliğinde olduğu olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın çekişmeli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, kullanım kadastrosu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılan dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır....

      Dosyadaki bilgi ve belgelere göre de, davalının dayanağı tapu kaydının dava dışı 102 ada 82 sayılı 2756,72 metrekare yüzölçümlü taşınmaza da revizyon gördüğü, bu taşınmazın davalı adına kesinleştiği ve davalının bu taşınmaz da zilyet olduğu anlaşılmaktadır. Kaydın, revizyon gördüğü bu taşınmazın miktarı ve aradaki orman olan taşınmaz bölümünün miktarı dikkate alındığında dava konusu taşınmazı kapsaması mümkün bulunmamaktadır. Davacıların dayandıkları tapu kaydı çekişmeli taşınmaza uymasa dahi davacıların ve davacıların murisi ... ’un kadastro tespit tarihine kadar eklemeli olarak 20 yıldan fazla süre ile zilyet olduğu ve halen mirasçılarının nizalı taşınmazı kullandıkları açık olduğundan, davacılar yararına 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde yer alan zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır....

        Davacı ... ve paydaşlarının tutunduğu 5.1.1933 tarih, 45 ve 46 sayılı tapu kayıtlarının uygulaması her ne kadar yetersiz ise de, bir an için dava konusu 485 ve 1346 parsel sayılı taşınmazlara ait oldukları kabul edilse dahi, tapu kayıt maliki Hasan Bayerler’in 6.8.1947 tarihinde ölümü üzerine tespit tarihi olan 1986 yılına kadar 20 yılı aşkın süredir dava konusu 485 ve 1346 parsel sayılı taşınmazlara davalı ... ve paydaşlarının zilyet bulunduğu dikkate alındığında, tapu kayıtlarının 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 13/B-c hükmü uyarınca hukuki kıymetlerini yitirdiği, dava konusu 170 parsel sayılı taşınmaz üzerinde de tespit tarihinde zilyet davalı ... ve paydaşları yararına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği mahkemece yapılan keşif, uygulama toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir....

          Doğru sonuca varmak için taraflardan tanık göstermeleri istenmeli, üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ile önceden dinlenen yerel bilirkişi, tanıklar ile gösterilecek tanıkların ve tespit bilirkişilerinin katılımıyla yeniden keşif yapılarak, çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresi, kimin hangi tarihten beri zilyet olduğu hususlarında olaylara dayalı bilgi alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler usulen giderilmelidir. Taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarını kimin diktiği, ağaçlardan kimin hangi tarihten bu yana yararlandığı, önceden zilyet olduğu belirtilen “... kızı” ile davacı veya murisi arasında akdi veya irsi ilişki olup olmadığı da belirlenmelidir. Komşu parsellere ait tespit tutanakları ve dayanakları olan belgeler getirtilip incelenerek bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir....

            Köyü çalışma alanında bulunan 237 ada 14 parsel sayılı 41.469,13 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek, ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... Köyü Tüzel Kişiliğini temsilen köy muhtarı ..., çekişmeli taşınmazın Köy Tüzel Kişiliğinin zilyet ve tasarrufunda bulunduğu iddiasına dayanarak, tapu iptali ve köy tüzel kişiliği adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 237 ada 14 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın kadimden bu yana ... Köyü Tüzel Kişiliği tarafından zilyet ve tasarruf edildiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Her ne kadar, davacı ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında Karbastı Köyü çalışma alanında bulunan 253 ada 16 parsel sayılı 1115.79 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen ve taksimen intikal ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... taşınmazın kendisine murisinden intikal ettiği ve zilyet bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 253 ada 16 sayılı parselin davalı adına kayıtlı tapusunun iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Halen orman vasfıyla tapuda kayıtlı olan taşınmaz hakkında, davacının taşınmazın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılarak kendi zilyet ve kullanımında olduğunun tespitini talep etmesinde hukuki yararı bulunmadığı gibi orman olan bir yerin 2/B ile orman sınırları dışarısına çıkarılmasına yönelik idareyi zorlayıcı karar verilemeyeceği dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2021 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında Eğil İlçesi Bahşiler Köyü, 206 ada 24 ve 52 parsel sayılı sırasıyla 4406,90 ve 3855,13 yüzölçümündeki taşınmazlar bağ, 210 ada 67 parsel sayılı 6633,91 m² yüzölçümündeki taşınmaz ise tarla niteliğiyle, ...oğlu ... ve ... zilyet ve tasarrufunda iken kan davası nedeniyle köyden ayrılarak terk ettikleri bu tarihten sonra 2010 yılına kadar...oğlu ...’in zilyet ve tasarrufunda olduğu halende devam ettiği ancak 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava açmıştır....

                    Hükmüne uyulan bozma ilamında; yeniden yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılarak dava konusu taşınmazın öncesinin ne nitelikte olduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde tasarruf edildiği, ziraatçi bilirkişinin raporunda belirttiği ceviz ve asma fidanlarının tesisinden önce ne şekilde zilyet olduğunun sorulup belirlenmesi, kadastro tespit tarihinden geriye doğru en az 20 yıl süre ile kazanmaya yeterli zilyetliğin kanıtlanması durumunda davanın kabulüne, aksi takdirde reddine karar verilmesi gerektiği hususlarına değinildiği halde, mahkemece bozmada değinildiği üzere taşınmaz başında yeniden keşif yapılmaksızın, mahalli bilirkişi ve tanıklar duruşmada dinlenilmek ve ziraat bilirkişisinden ek rapor alınmak sureti ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu