Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1. maddesi "Kadastrosu yapılacak veya daha önce tapulama veya kadastrosu tamamlanmış bulunan yerlerde, 766 sayılı Kanunun 37. maddesi veya 4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar bu Kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur." 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir." 4721 sayılı ......

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 14.02.2018 tarih ve 2016/711 Esas ve 2018/122 Karar sayılı kararında özetle; "Bodrum 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/409 Esas - 2013/44 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davalı-karşı davacı olarak Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında yer alan ve mahkememiz dosyasında davacı olan kişilerin davasının reddine karar verildiği, kararın Yargıtay tarafından onanarak 15/09/2015 tarihinde kesinleştiği, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında görülen davalardan olduğu ve davacıların bu davada davayı kaybettiği ve herhangi bir zilyet sıfatlarının da karar içeriğinde bulunmadığı anlaşılmakla taşınmaz ile ilgili herhangi bir zilyet veya hak sahipliği bulunmayan davacıların davalarının ispatlanamadığından reddine" dair karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 14.02.2018 tarih ve 2016/711 Esas ve 2018/122 Karar sayılı kararında özetle; "Bodrum 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/409 Esas - 2013/44 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davalı-karşı davacı olarak Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında yer alan ve mahkememiz dosyasında davacı olan kişilerin davasının reddine karar verildiği, kararın Yargıtay tarafından onanarak 15/09/2015 tarihinde kesinleştiği, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında görülen davalardan olduğu ve davacıların bu davada davayı kaybettiği ve herhangi bir zilyet sıfatlarının da karar içeriğinde bulunmadığı anlaşılmakla taşınmaz ile ilgili herhangi bir zilyet veya hak sahipliği bulunmayan davacıların davalarının ispatlanamadığından reddine" dair karar verilmiştir....

    in olarak yazılan soyisminin olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiş; davalı, davanın reddini savunmuş; mahkemece, davacıların miras bırakanının zilyet olmadığı ve 2/B askı tutanaklarında zilyet olarak ismi geçmediği gerekçesiyle 6771 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, miras bırakan ...’in tapunun beyanlar hanesinde ve 2/B askı tutanaklarında 6776 ada 2, 13,14,15,16,17; 6777 ada 1, 2,3, 4, 5, 6, 7; 6778 ada 1,3,4,5,6,7,8; 6780 ada 1,2,3,4,5,6,7,8; 6786 ada 2,3,4,5; 6813 ada 22,21,4,3,1; 6812 ada 12,4,3,2,1; 6811 ada 8,7,6,5,4,3,2,1; 6805 ada 8,7,6,5,4,3,2,1; 6786 ada 14,13,12,11,10,9,8,7,6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davanın kabulüne, tapu kütüğü ve 2/B askı tutanaklarındaki zilyet hanelerinde geçen Durmuş Sevinç isminin ... olarak düzeltilmesine ve düzeltilmiş şekliyle tapuya tesciline karar verilmiştir....

      Davacı vekili dava, istinaf ve temyiz dilekçelerinde davalarının 4706 ve 4070 sayılı Yasalara aykırı olarak yapılan satış nedeniyle açıldığını, Maliye Hazinesi adına kayıtlı taşınmazda davalının zilyet olmamasına rağmen satışının davalıya yapıldığını, taşınmazda davacının zilyet olduğunu belirtmiştir. Bu hali ile davanın kadastro öncesi nedene dayalı olmayıp, 4706 ve 4070 sayılı Yasalara aykırı olarak yapılan satış nedeniyle açıldığı açıktır. Mahkemece ilgili Kanunlara göre taşınmazın satışı için gerekli olan şartlar değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı gerekçe ile hüküm kurulması isabetsiz olup hükmün bozulmasını gerektirmektedir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, 2....

        Mahkemece yapılması gereken iş, yukarıda yapılan saptamaların denetimi için yerinde yeniden keşif yapmak, çekişmeli taşınmaz malikinin kim olduğunu kesin biçimde tespit etmek, şayet taşınmaz belediye adına kayıtlı bir yer ise, kaydın iptali sağlanmadan mülkiyet hakkı sahibinin elatması haksız kabul edilemeyeceğinden ve yukarıda belirtilen mahkeme ilamı o davada taraf olmayan belediyeyi bağlamayacağından bütün bunların sonucuna uygun bir hüküm kurmak olmalıdır. Değinilen yönler bir yana bırakılarak, orta yerde kesin hüküm varmış gibi yazılı olduğu şekilde davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıra iadesin8e, 17.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte getirtilebiimesi için, davacı tarafın gerekli giderleri mahkeme veznesine depo etmediği bu nedenle davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının taşınmaza uygulanmadığı, dava konusu taşınmaz üzerinde, tesbit gününde adına tescile karar verilen zilyet davalı taraf yararına, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuştur. Davacı taraf miras bırakanı Hasan'ın 2/4 oranında paydaşı olduğu, 28.1.1956 tarih 16 sayılı tapu kaydına dayanmıştır....

            Mahallesi 107 ada 10 parsel sayılı taşınmazı davalıların haksız şekilde kullandığı ileri sürülerek elatmanın önlenmesi ile taşınmaz üzerindeki yapıların kal'ine karar verilmesi istenmiştir. Cevap dilekçesinde, davalıların taşınmaz üzerinde 1982 yılından bu yana iyi niyetli zilyet oldukları, barakaları da zilyet oldukları dönemde yaptıkları, davalıların haksız eylemi olmadığı ve davanın konusuz kaldığı için davanın reddine, hukuka aykırı yıkım sebebi ile uğradıkları zararın giderilmesi savunulmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesine, taşınmaz üzerindeki yapının yıkılmış olması sebebi ile konusuz kalan kal talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edilmiştir. Dava, mülkiyet hakkına dayalı olarak taşınmaza elatmanın önlenmesi ile taşınmaz üzerindeki yapıların yıkılması isteklerine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada ... Asliye Hukuk ve ......

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/878 KARAR NO : 2021/758 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KUMLUCA SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2020 NUMARASI : 2019/523 2020/235 DAVA KONUSU : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti davası hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davacı vekili ve asli müdahil vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi....

                UYAP Entegrasyonu