HAZİNE ADINA TESPİTKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİYETLİĞİ 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 18 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: Kadastro sırasında A… ……. Köyü 120 ada 6 parsel sayılı 3650.92 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Şubat 1326 tarih 169 nolu tapu kaydı ile tarla niteliğiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adlarına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve tespitin iptali ile Hazine adına tescili iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi davalılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir....
Sözleşmede her dönem için %10 artış öngörülmüşse de; 10/09/2012- -20/10/2014 tarihleri arasında her ay 885,00 TL ödeme yapıldığı, dava dışı şirket tarafından da 11/02/2016 tarihinde 885,00+4.425,00 TL şeklinde gerçekleştiği, bu ödemelerin davacı tarafça itirazi kayıt konulmaksızın kabul edilip, ücret alacağının ödenmesi için davalıya gönderilen 18/05/2016 tarihli ihtarname ve 26/05/2016 tarihli istifa bildirimlerinde de itirazi kayıt bulunmadığı, taraflar arısında her dönem için öngörülen %10 artış hükümünün zimmen kaldırıldığını, davalı tarafından son ödemenin yapıldığı 20/10/2014 tarihi ile istifa tarihi 26/05/2016 tarihleri arasında ödenmeyen 19 aylık sözleşme ücretinin 19*885,00 : 16.815,00 TL olduğu ve bu kabul ile hazırlanan bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır....
n karşı ülke Pakistan'dan muafiyetin bulunması, sözleşmenin ilerleyen zamanlarda muafiyete ilişkin değişiklik olabileceğine dair davacının da talebi doğrultusunda zeyil edilmesi, zeyilnameyi davacının da itirazi kayıt koymadan imzalaması nedenleriyle davacının davasının reddi gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; 1-Davanın REDDİNE, 2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 1.272,75-TL'nin yatıran tarafa iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, -HMK 333....
Şirketinde hiç çalışmadığını, bu sebeple müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının müvekkillerini ibra ettiğini, davacının müvekkillerinde hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, davacının 2003 yılında başka bir firmada işe başladığını, müvekkillerinin daimi işçisi olmadığını, davacın soğuk demir işçisi olarak gündelikle çalıştığını ve sigortasının yapıldığını, davacının aldığı ücretin ücret bordrolarında görüldüğünü, davacının fazla mesai, yıllık izin alacağı, hafta sonu ve milli bayram çalışması ücreti talebinin haksız olduğunu, bu güne kadar itirazi kayıt koymadan bordroları imzalayan davacının bordroda ücret, fazla mesai ve tatil ücreti ödemesi gösterildiğinden sonradan fazla çalışma ve tatil ücreti talep edemeyeceğini, yine işe giriş çıkış kayıtlarını itirazi kayıt koymadan imzalayan ve başka firmalarda çalışan davacının daimi işçi olduğu beyanına itibar edilemeyeceğini, davacının tüm hak edişlerinin müvekkili olduğu şirket tarafından...
Bölge Müdürlüğünde uzman Tıbbi Satış Temsilcisi olarak çalışan ve 29/12/2010 tarihinde işveren tarafından hazırlanan İş Sözleşmesinin Anlaşma Yolu ile Sona Ermesi ve Sonuçlarına İlişkin Protokol metnini itirazi kayıt koyarak imzalayan davacının hamile olduğu için davalı işverence işten çıkartıldığını ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir. Davalı vekili, üretilen veya ithal edilen distribütörlüğü yapılan ilaçların Türkiye genelinde tanıtım ve satışı ile iştigal eden ve Alman menşeli firma olan davalı şirkette çalışan davacının iş sözleşmesinin 29/12/2010 tarihli ikale sözleşmesi gereği tarafların karşılıklı anlaşması ile sona ermiş olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Davalı, 2008 yılı kira dönemine ait kira bedeli ile 2. yıl kira bedelinin ilk taksiti olan 69.212,50 TL’nin 65.000 TL’lik kısmının itirazi kayıt ileri sürülmeden ödendiğini, bakiye ödemelerin yapılmaması halinde sözleşmenin feshedileceği hususunun ihtaren davacıya bildirildiğini, ödenmeyen kira bedellerinin tahsili için takip başlatıldığını, sözleşmenin 12/a maddesi ve sözleşmenin eki niteliğinde olan teknik şartnamenin 1. maddesi hükümlerine göre talebin kabul edilemeyeceğini, davacının, basiretli bir tacir olarak, sözleşme serbestisi ilkesi gereğince sözleşmeyi imzaladığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, “dava tarihinden geriye doğru kira bedelinin uyarlanmasının talep edilemeyeceği, bu nedenle 7.6.2010 tarihinde açılan dava ile 2009 yılı kira bedelinin uyarlanması talebinde bulunulamayacağı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, itirazi kayıtla yatırılan 28.031,79 TL prim ödemesinin yasal faiziyle tahsili istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı şirket tarafından 2017/7. aya ait çalışanların primlerini, Kurum tarafından belirlenen ve son gün olan 05/09/2017 tarihinde ödeme yapmak için müraracaat ettiği ancak Kurum kayıtlarındaki mosip hatası nedeniyle (borcun bulunmadığına dair ekran çıktısının dosya içerisine alındığı) ödeme gününün son günü yatıramadığı ve akabinde itirazi kayıtla 06/09/2017 tarihinde Kurum hesaplarına yatırdığı, daha sonra Kurum tarafından mahsuplaşma yapılarak fazladan yatırılan primlerin 2017/8. ay primlerine aktarıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı şirket primleri zamanında yatırması nedeniyle faydalanacağı teşvik tutarını talep etmektedir. Dosyada davacı şirketin primleri zamanında yatırmak için Kuruma müracaat ettiği, ancak Kurum kayıtlarındaki hata nedeniyle primleri zamanında yatıramadığı anlaşılmaktadır....
Davalı, sözleşmenin 2. maddesi gereğince, çalışma şartlarının değişmesine bağlı olarak yemek yiyecek işçi sayısının da artı eksi %50 töleranslı olarak değişebileceğinin ve şartnamenin 11.1. maddesinde de vardiyalara göre işletmece yoklama suretiyle tespit edilen yemek sayısının işleticiye bildirileceği ve ödemelere esas teşkil eden faturaların da o ay fiili tabldot alanların sayısı üzerinden düzenleneceğinin kararlaştırıldığını, fiili yemek yiyen kişi sayısına göre her ay düzenlenen faturalara göre istihkak ödemelerinin yapıldığını, davacının yapılan ödemeleri itirazi kayıtsız kabul ettiğini, bu nedenle sözleşmeye aykırı bir durum mevcut olmadığı gibi, istihkak ödemelerinin eksik yapıldığından da söz edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Davalı vekili tarafından verllen cevap dilekçesinde özetle; davacı talebinin zamanaşımına uğradığı, davacının davalı şirketten fazla mesal alacağı olmadığı, fazla çalışma yaptığı dönemlerde davacının rızasının alındığı, davacının çalışmış olduğu Samsun Transfer Merkezi'nde üçlü vardiya sisteminin bulunduğu ve üçlü vardiya sisteminde fazla mesai yapılmasının mümkün olmadığı, davacının fazla mesai yaptığında da tüm fazla mesailerinin maaş bordrosuna işlenerek ödendiği, davacının bordroları itirazi kayıt ileri sürmeksizin imzaladığı, aksinin yazılı delille ispatlanması gerekeceği, davacının bahsettiği müfettiş raporuna karşı dava açıldığından bil davanın bekletici mesele yapılması gerektiği, davacının çalıştığı süre içinde 1 saat yemek molası en az 30- 60 dakika ara dinlenme ve ayda asgari 1 gün serbest izin kullandığı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece; Davanın kabulüne karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/04/2021 NUMARASI : 2021/408 ESAS- 2021/741 KARAR DAVA KONUSU : ZAMANAŞIMI NEDENİYLE KARAR : GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 26/04/2022 TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 14.İcra Müdürlüğünün 2014/1046 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine icra takibine 06/03/2009 tarihinde başlandığını, takip başladıktan sonra belirli aralıklarla işlem yapılmadığından dosyanın defalarca işlemden kaldırıldığını, bu sebeple zamanaşımına uğramış bir kambiyo senedi varlığından dolayı bu davayı açtıklarını belirterek, müvekkilinin taşınmazları üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, davanın kabulüne, icranın geri bırakılmasına, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....