Davalı vekili, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, teslimin yapıldığını, davacı tarafından itirazi kayıt ileri sürülmediğini savunarak, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir. Mahkemece, gecikme tazminatı miktarının 6.833,33 TL olduğu, sözleşmede açıkça her daire için bir otopark alanı bulunması gerektiği yazılmadığından bu yöndeki istemin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, %40 icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı vekili, dava konusu dükkanın, kooperatif inşaatlarının bitmesinden sonra 2001 yılında ortaklara teslim edilirken davacı ve davacının dükkanı devraldığı eşinin herhangi bir itirazi kayıt ileri sürmeksizin teslim aldıklarını, dükkanı 11 yıl kullandıktan sonra olması gerektiğinden küçük olduğu iddiasının zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu dükkanın kooperatif yönetim kurulunun 20.09.1993 günlü 16 sayılı kararla 45 m² olarak 135.000,00 TL bedelle davacının eşi...'a satıldığı ve yine yönetim kurulunun 25.01.2001 tarihli kararı ile dükkanın, davacının eşi ve aynı zamanda kooperatif yönetim kurulu başkanı ...'...
Davalı yüklenici vekili ise, inşaatın sözleşme ve eklerine uygun yapılarak süresinden önce teslim edildiğini, daha kaliteli malzemeler kullanıldığını, davacının binayı itirazi kayıtsız teslim aldığını, sözleşmede panel çatı olması kararlaştırıldığını, ancak davacının onayı da alınarak baca sayısının fazla olması nedeniyle izolasyonun sağlıklı olarak yapılamama riski yüzünden daha sağlıklı, sağlam, maliyetli ve kaliteli malzeme olan kiremitten çatı yapıldığını, istenen tazminat miktarlarının aşırı fahiş olduğunu, ayrıca davacının istemlerinin zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili, davacının itirazi kayıt ileri sürmeksizin ve ayıp ihbarında bulunmaksızın dairesinde 2000 yılından itibaren oturmaya başladığını, 2002 yılında yaptırdığı tespitlerin de süresinden sonra olduğunu savunarak, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacının tamamlanmamış işler nedeniyle davalı kooperatife ihtarname göndermediği ve uygun bir süre vermediği, davalı kooperatifin davacıyla ilgili özel uygulamaya zimni olarak rıza gösterdiği yönünde bir kabulün kooperatifin amacı ve hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği, davacının icra takibine konu borca itiraz etmediği, taraflar arasındaki 25.02.2005 tarihli protokolde davacının devam eden davadaki haklarını saklı tuttuğu, bu durumda davacının davalı kooperatiften bir talepte bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Dosya içerisine ibraz edilen 2008 yılı ilave tediye ücretine ilişkin bordronun incelenmesinde, yirmialtı günlük ilave tediye ücretinin 1.311,18 TL olarak belirlendiği ve günlük yevmiye miktarının 50,42 TL olarak esas alındığı anlaşılmakta ise de, 2008 yılı Ekim - Kasım - Aralık aylarına ait ücret bordrolarında davacının günlük yevmiyesinin 37,25 TL olarak gösterdiği ve bu bordrolarının davacı tarafından itirazi kayıtsız imzalandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, ilave tediye ücretine esas alınması gereken günlük yevmiye miktarı çelişkiye yer vermeyecek şekilde belirlenmeli ve sonucuna göre gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, sözleşmede öngörülen 12 aylık süreden evvel 7 ay içerisinde binayı tamamlayıp davacıya isabet eden dairelerin teslim edildiğini, davacının teslim sırasında itirazi kayıt sürmediği gibi eksik işler yönünden ihtarname de göndermediğini, davacının dairelerinde birinci sınıf malzeme kullandığını ve eksik iş olmadığını, talep edilen faizin fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve ek raporuna göre; davacıya isabet eden dairelerde toplam 17.300,00 TL'lik eksik iş olduğu, ortak alanlarda ise 10.000,00 TL'lik eksik iş olduğu, davacının 73/146 arsa payına oranlandığında ortak alanlardaki eksik iş bedelinin 5.000,00 TL'sinin talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile toplam 22.300,00 TL eksik iş bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
-TL.lık kaçak elektrik fatura bildirimi gönderildiğini, fatura bedelinin itirazi kayıtla ödendiğini, sayaca herhangi bir müdahale ve kaçak kullanımın olmadığını, yapılan tahakkukun hukuka aykırı olduğunu belirterek, gerçek fatura bedelinin tespitiyle davalıya ödenen 35.151.420.000.-TL. fatura bedeli ve ceza tutarının ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte istirdadını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ölçü hücresi mührünün koparılarak sisteme müdahale edildiğinin tespiti ile yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen ek bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 30.526.617.000.-TL. borçlu olduğu anlaşılmakla, fazla ödenen ve borçlu olmadığı 11.624.803.000....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin işyeri niteliğinde bulunan bir taşınmazı maliklerinden satın alıp 27.3.2001 tarihinde davalı kurumun abonesi olduğunu müvekkilinin üretime başlamak için elektrik tadilat projesi çizdirip davalının projeyi onayladığı ve eski sayaçların sökülüp yeni sayaçlar takıldığını ancak eski sayaçlardaki mühürün sahte olduğunun 9.5.2003 tarihinde tesbit edildiğini, müvekkilinin sahte mühür olayı ile ilgisinin bulunmadığını daha sonra davalı kurum 13.5.2003 tarihinde müvekkili işyerinde güç tesbiti yapıp, müvekkiline kaçak elektrik enerjisi tüketim bedeli tahakkuk ettirdiğini müvekkilinin bu bedeli itirazi kayıtla ödediğini oysa güç tesbitinin yanlış yapıldığını, müvekkilinin yaklaşık (2) yıl işyerinde herhangi bir üretim yapmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tesbiti ile ödenen bedelin faizi ile istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu nedenle, Mahkemece, ödemeden önce itirazi kayıt ileri sürülüp sürülmediği ve davacının ödemeyi kendi adına yapıp yapmadığı araştırılarak, sonucuna güre bir karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açılanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
YETKİ İTİRAZI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 73 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 9 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı yan, davalı şirketin 15.07.2004 tarihli protokolden doğan edimini yerine getirmediğini iddia ederek, alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı 15.07.2004 tarihli protokolün kendilerince fesih edildiğini, icra takibi ve davanın yetkili yerde açılmadığını beyan ederek hem icranın hem de mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....