ZAMANAŞIMI İTİRAZI Davacının taleplerine ilişkim ileri sürülen zamanaşımı itirazımız değerlendirilmeden hüküm tesis edilmiştir. " şeklinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : 6100 sayılı H.M.K.'nun 353.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; Davalı vekili, müvekkilinin arabuluculuk görüşmelerine davet edilmediğini, müvekkiline usulüne uygun davet mektubu tebliğ edilmediğini ileri sürmekte ise de, dosyaya sunulan arabuluculuk anlaşma belgesinde; davacı tarafa telefon ve whatsapp üzerinden ulaşıldığı ve bu şekilde oturuma katıldığını açıkladığı, davalı şirketin whatsapp ve telefon görüşmelerine rağmen katılmadığının görüldüğü belirtilmiştir. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'nin 24/3 maddesinde “Taraflara ait iletişim bilgileri, görevlendirilen arabulucuya adliye arabuluculuk bürosu tarafından verilir. Arabulucu bu iletişim bilgilerini esas alır, ihtiyaç duyduğunda kendiliğinden araştırma da yapabilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2021/741 ESAS- 2022/179 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ -ZAMANAŞIMI İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 14 . İcra Müdürlüğünün 2019/16552 E. sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, ödeme emrinin 17/05/2019 tarihinde "Aydınlı Mah. Dere Sok. No: 34/4 Tuzla/İSTANBUL" adresinde borçlunun yengesi Leyla Oğuz isimli şahsın imzasına tebliğ edildiğini, tebligatın TK 16. maddesine uygun olmadığını, tebliğ mazbatasından tebligatın iş yerinde mi yoksa konutta mı yapıldığının belli olmadığını, tebligat sorgusunda ise aynı konutta yakınına teslim edildiğinin belirtildiğini, diğer yandan müvekkilin tebligat yapılan adreste yaşamadığı gibi Leyla Oğuz isminde bir yengesi ve aynı konutta yaşayan akrabasının da bulunmadığını, merniste kayıtlı adresinin "Aydınlı Mah....
Mahkemece, davacı alacaklının herhangi bir itirazi kayıt ileri sürmeden yıllardır aldığı kira parası hakkında daha sonra geçerlik kazanmamış bir sözleşmeye dayanarak talepte bulunduğu, bu kötüniyetli davranışının korunamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, borçlu tarafından sözleşmedeki imza açıkça inkar edilmediğine göre ,İ.İ.K nın 269/2 maddesi gereğince kira sözleşmesinin ve sözleşmede belirtilen aylık kira bedelinin kesinleştiğinin kabulü gerekir. Dar yetkili İcra Mahkemesinde M.K.'nun 2. maddesine ilişkin tartışma yapılamaz. Bu itibarla takip hukukuna özgü kurallar içinde işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve haciz adresinin önceden borçluya ait iken borcun doğumundan sonra davacı babaya devredilmesi danışıklı işyeri devri niteliğinde olduğu, ödemenin haczi engellemek üzere itirazi kayıtla yapılmış olmasına göre göre davacı 3.kişi ve davalı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4,05 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 4,05 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı alacaklıdan alınmasına 14.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Öncelikle, dava dışı ... firması hakkında Kurumca açılmış rücuen tazminat davası olup olmadığı araştırılarak, varsa her iki dava dosyası birleştirilmesi gerektiği, öte yandan Kurumun teselsül hükümlerine göre talepte bulunma hakkı bulunduğu ve davacının da Kuruma teselsüle dayalı olarak itirazi kayıtla ödeme yapması nedeniyle, davacının Kuruma karşı teselsül hükümlerine göre sorumlu olacağı miktarın belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, kendi kusuru ile sınırlı olarak sorumluluğuna hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair yönleri incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır....
BORCA İTİRAZÖDEME İTİRAZI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 169 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: İİK'nın 169/a-l maddesi gereğince İcra Hakimliğinde borçlu, borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde itirazın kabulüne karar verilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin takip konusu borç için verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağına açıkça atıf yapılması zorunludur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, borçlu olmadığının tespiti, itirazi kayıtla yaptığı ödemenin iadesi istemine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin hak ediş raporlarındaki itirazi kayıtları görmeyerek akla ve gerçeğe aykırı şekilde hüküm kurduğunu, ilk derece mahkemesi kararının hatalı olmasının yanı sıra ağır bir ihmale dayandığını, dava konusu tüm hak ediş raporlarında itirazı kayıt bulunduğunu, hakediş raporlarının itirazi kayıtla imzalandığı Kamu İhale Mevzuatı Nitelikli Bilirkişisinin raporunda da belirtildiğini, bir ihtimalde mahkemenin hak ediş raporlarınındaki tüm itirazi kayıtları ''gözünden kaçırdığını'' düşündüğünde dahi, bilirkişi raporuyla bu hatanın farkına varılması gerektiğini, mahkemece hak ediş raporları gibi bilirkişi raporu da incelenmediğini, dikkate almadığını, ilk derece mahkemesi gerekçeli kararında red gerekçesi olarak yalnızca hak ediş raporlarının itirazı kayıtsız imzalandığı iddiasına dayanıldığı için, dava, cevaba cevap ve aşamalarda sundukları dilekçelerdeki esasa ilişkin...
kararı verilmesini talep etmiş ise de, ihtiyati tedbir talep eden tarafın, talep dilekçesinde belirtilen mahkeme dosyaları nedeniyle itirazi kayıtla ödeme yapıldığı bildirildiğinden aleyhine ihtiyati tedbir istenilen şirketin rücu isteminin yerinde olup olmadığı, ihtiyati tedbir isteyen tarafın ödeme yaparken koyduğu itirazi kaydın yerinde olup olmadığı, karşı tarafın rücu talebinden sorumlu olup olmadığı yapılacak yargılamayla belirlenebileceği gibi bundan sonraki aşamada karşı tarafın rücu taleplerini engellemek adına taraflar arasındaki Arıza Onarım Ve Bakım Hizmet Alım Sözleşmesi gereğince ihtiyati tedbir isteyen tarafından aleyhine ihtiyati tedbir istenilen şirkete verildiği belirtilen 22.10.2014 tarih, 197.820,00 TL bedelli ve 18.12.2019 tarih, 140.000,00 TL bedelli teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin engellenmesi yönündeki ihtiyati tedbir isteminin dosya kapsamına nazaran koşulları oluşmadığı...'' gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE karar verilmiş, verilen...
Davalı şirket vekili ; taleplerin zamanaşımına uğradığını bu hususun dikkate alınmadan hesaplama yapıldığını, itirazi kayıt konmaksızın imzalanan maaş bordrolarının dikkate alınmadan tanık beyanlarına itibar edilerek en yüksek maaş tutarı üzerinden hesaplama yapılmasını kabul etmediklerini, banka kayıtlarının celp edilerek tespit edilen ücret alacağının ödendiğinin açıkça tespit edilebileceğini, asıl rapor ve ek rapor arasında çelişkili hesaplamalar olduğunu, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; İş sözleşmesinden kaynaklanan kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacağının tahsili talebine ilişkindir....