Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 149. maddesi içeriğinden, asıl borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle haklarında birlikte takip yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Şu halde, asıl borçlu veya ipotek veren hakkında verilen icranın geri bırakılması kararı hem söz konusu kararın niteliği gereği, hem de zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle diğer borçlu yönünden de sonuç doğurur. Bu durumda, icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararı kapsamında takibe devam edilerek taşınmazın satışının yapılması usulsüz olduğundan mahkemece, ihalenin feshi isteminin bu nedenle kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    . - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin çeke dayalı alacağını başlattığı icra takibi ile davalıdan tahsil ettiğini, davalının zamanaşımı itirazının icra müdürlüğü tarafından reddi üzerine bu karara karşı icra hukuk mahkemesine başvurulduğunu, icra hukuk mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, davalının yaptığı ödemenin istirdatı için müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, yapılan tahsilatın yasal olduğunu belirterek, müvekkilinin takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının İİK.nun 33/a maddesi uyarınca dava açmadığını, zamanaşımı kararının kesin hüküm haline geldiğini bildirerek davanın reddini istemiştir....

      Takibin icra kefalet tarihinden sonra zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi de bu yönden sonuca etkili değildir. Somut olayda, şikayetçi ...'ın dosya borcuna takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde 08/09/2008 tarihinde icra kefili olduğu, adı geçene 14.11.2014 tarihinde icra emrinin tebliğ edildiği, her ne kadar takip dosyası 30.10.2008 tarihinden 24.04.2014 tarihli yenileme talebine kadar işlemsiz bırakılmış ve bu tarihten itibaren icra takip işlemlerine devam edildiği asıl takip borçlusu yönünden 15/01/2015 tarihinde zamanaşımı dolayısı ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiş ise de bu hususun icra kefaletinin geçerliliğini etkilemediği gibi icra kefili yönünden İİK'nun 39. maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır....

        İcra Müdürlüğü'nün 2012/1792 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin şikayetçi borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına ve icra dosyasından konulan hacizlerin kaldırılmasına, karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, Bursa 16. İcra Müdürlüğü'nün 2012/1792 esas sayılı icra takip dosyasında zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Bursa 16. İcra Müdürlüğü'nün 2012/1792 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı/ alacaklı tarafından, davacı/borçlu ile diğer borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibinde bulunulduğu, ödeme emrinin davacı/borçluya 02.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....

        İcra Mahkemesi'nin 2009/3612 Esas ve 2010/1292 Kararına konu başvurusu ipoteğin kayıtsız şartsız borç ikrarı içermemesi nedeniyle icra emri düzenlenemeyeceğine ve icra emrinde istenen faizin fahiş olması nedeniyle icra emrinin iptali istemine ilişkin şikayet olup ...nun 149/a maddesi kapsamında yer verilen ve İİK 33. maddesinin 1.2. 4. fıkralarında düzenlenen (itfa, imhal, zamanaşımı, menfi tespit nedeniyle) icranın geri bırakılması talepleri içermemektedir. İcra Mahkemesi'nce verilen geri bırakılma isteminin reddine ilişkin bir karar da bulunmadığına göre, eldeki uyuşmazlık İİK'nın 149/a maddesi kapsamında kalmamaktadır. Hal böyle olunca, yatırılan para ...nun 149/a-2 maddesi kapsamında teminat olarak değerlendirilemez. Mahkemece şikayetin kabulüne ve borçlu tarafça yatırılan miktarın dosya borcundan mahsubuna karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

          Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/06/2011 gün ve 2010/747-2011/269 sayılı kararı onayan Daire’nin 28/05/2013 gün ve 2012/11842-2013/10997 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı hakkında iki ayrı çeke dayanarak icra takibi yaptığını, davalı tarafından icranın geri bırakılması davası açıldığı ve icranın geri bırakılması kararı verildiğini, ancak çekten dolayı alacağının ödenmediğini ileri sürerek, 15.10.2002 ve 01.11.2002 tarihli 10.000'er TL çek bedellerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini savunmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takibin işlemsiz bırakılması nedeniyle zamanaşımı oluştuğunu belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın kabul edilerek İİK.nun 71/2. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. TTK.nun 708/1.maddesine göre, bir çek, keşide edildiği yerde ödenecekse on gün; keşide edildiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işlemsiz bırakılması nedeniyle zamanaşımı oluştuğunu belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabul edilerek icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK.'...

                nin zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, takip işlemleri arasında üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile istemin kabulüne karar verildiği, alacaklı vekilince hükmün icra kefili ... yönünden temyiz edildiği anlaşılmıştır. Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK.’nun 688/6.maddesi gereğince; takip konusu senette tanzim yerinin yazılı olmadığı ve aynı Kanun'un 689/son maddesine göre; tanzim edenin ad ve soyadı yanında da idari birim olarak bir yer isminin gösterilmediği sabittir. Bu halde, takip dayanağı bonoda tanzim yeri unsuru bulunmadığından anılan belge kambiyo senedi vasfı taşımamaktadır. Belirtilen durumda, dayanak belge bono niteliğinde olmayıp, adi senet hükmünde bulunduğundan bu belge, 6098 sayılı TBK.'nun 146. maddesinde (mülga 818 sayılı BK.'...

                  UYAP Entegrasyonu