Anılan bu dava llK.nun 33/a-2 maddesinde öngörülen icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin alacaklıya tebliğinden sonra zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde genel mahkemelerde açılan dava niteliğinde olmadığından, icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararı bu takip yönünden kesin hüküm teşkil eder. O halde şikayete konu icra müdürlüğünün borçlunun taşınmazındaki haczinin kaldırılması isteminin reddine dair 13.02.2004 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken reddi yönünden hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir....
Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet, İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince bir süreye tabi olmayıp, iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Somut olayda; örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya tebliğ edilmiş ve takip kesinleşmiş olmakla, 31.03.2016 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuruda ileri sürülen zamanaşımı iddiası, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olup, takipten önceki döneme yönelik bir zamanaşımı itirazı yoktur....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/05/2007 tarihli ve 2002/568 E., 2007/283 K. sayılı ilamı ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, takibe konu ilamın 19/07/2010 tarihinde kesinleştiği, icra takibinin 19/12/2017 tarihinde başlatıldığı, ilamın hükmün verildiği tarihden 10 yıl geçtikten sonra takibe konulduğu, zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne, zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarlayarak Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Şikayet, ilama dayalı takipte ilama aykırılık şikayeti ile birlikte dayanak ilamın zamanaşımına uğradığı iddiasına dayalı icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK’nın 156. maddesinde “Zamanaşımının kesilmesiyle yeni bir süre başlar....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak 06.03.2009 tarihinde kambiyo senetlerine özgü takibe başlandığı, 10.02.2017 tarihli icra takip işleminden sonra takip dosyasının işlemsiz bırakıldığı, üç yıllık zamanaşımı süresi içerisinde zamanaşımını kesen hiç bir işlem yapılmadığı, dolayısıyla anılan kanun maddesi kapsamında üç yıllık zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmakla davanın kabulü ile zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı ilamsız takipte takip kesinleştikten sonraki zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılması şikayetine yönelik yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile zamanaşımı sebebiyle şikayetçi borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı karşı taraf alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Dosya içerisindeki bilgilerden, dava dayanağı takip dosyası ile ilgili olarak, borçlunun yaptığı zamanaşımı itirazı nedeni ile Ankara 3. İcra Mahkemesinin 2012/1079 Esas ve 2012/1092 Karar sayılı ilamı ile borçlunun talebinin kabulü ile icranın geri bırakılması kararı verildiği, anlaşılmaktadır. Bu durumda, yapılacak iş, anılan kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, bu şekilde kesinleşmiş ise alacaklı tarafından İİK'nun 169/6 fıkrası gereğince genel hükümlere göre dava açılıp açılmadığı belirlenip, açılmış ise bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi, icranın geri bırakılmasına ilişkin karar kesinleşmemiş ise bu kararın kesinleşmesinin beklenerek yine oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
da kalmadığını, bu nedenlerle; Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün 2019/26074 Esas sayılı icra takibinin takip sonrası zamanaşımı ve ilam zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şikayetçi borçlular... ve ... tarafından alehlerine başlatılan ipotekli takibe karşı icranın geri bırakılması talebi ile icra mahkemesine başvuruda bulunulduğu,... İcra Hukuk Mahkemesi' nin 2010/ 2622 E. sayılı dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda 15/12/2010 tarihli karar ile şikayetçiler yönünden şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın alacaklı tarafça temyiz edilmediği, gönderilen dosya sureti içinde bu kararın hükümsüz kaldığına ilişkin bir kararın da bulunmadığı anlaşılmıştır. İcranın geri bırakılması kararı hüküm kısmı itibariyle şikayette bulunan üç borçluyu da kapsar nitelikte olup mahkemenin aksi yöndeki kabulü yerinde değildir....
İcra Müdürlüğü'nün 2011/9534 esas sayılı dosya hakkında icra takibi başlatıldığını, çeke dayalı takip olup zamanaşımı süresi 6 ay olduğunu, çeklerde zamanaşımını 6 aydan 3 yıla çıkaran kanun maddesi 03.2.2012 tarihinde değiştiğinden 6 aylık zamanaşımı süresi işleneceğini, borçlu uzun yıllar dosyada işlem yapmadığından zamanaşımı söz konusu olduğunu, izalayi şuyu davası açıldıktan sonra hiçbir şekilde zamanaşımını kesen işlem yapılmadığını, bu nedenle davanın kabulü ile Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün 2011/9534 esas sayılı dosyasındaki eski yasa 6 ay yeni yasa 3 yıl süre ile işlem yapılmadığından zamanaşımı nedeni ile davacılar yönünden icranın geri bırakılmasını ve tüm hacizlerin fekkini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 11....
Somut olayda şikayetçi, hakkında kambiyo taahhüdünde bulunması nedeni ile takip başlatılan borçlu olmayıp haciz ihbarnameleri ile borçlu kılınan kişidir. Bu durumda şikayetçinin icra takibine ilişkin zaman aşımı şikayetinde bulunması mümkün olmayıp icranın geri bırakılması isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Öte yandan, şikayetçi adına kayıtlı 4892 ada 2942 parsel 39 nolu taşınmaza ilişkin haczin İİK’nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca düştüğünden bahisle yapılan şikayet hakkında bir değerlendirme yapılmaması isabetsiz olup,bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 7....