Somut olayda, alacaklı vekili tarafından dosyada en son 16/05/2016 tarihinde haciz talebinde bulunulduğu anlaşılmakla üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu kanaatine varılarak icranın geri bırakılmasına karar vermiştir. Davalı istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece duruşma yapılmaksızın karar verildiğini, usul ve yasaya aykırı bir şekilde davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, fiili haciz istenmesine rağmen icranın geri bırakılmasına karar verilemeyeceğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; Mahkemece takibin 3 yıldan fazla süre işlemsiz bırakılması nedeni ile icranın geri bırakılmasına yönelik verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmasa da, davacının duruşmada ve mahkemede vekille temsil edilmemesine rağmen mahkemece davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya uygun görülmediğinden, davalının istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....
Anılan 33/a maddesi: “İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır.” hükmünü haizdir....
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Gebze İcra Hukuk Mahkemesi’nin 24.04.2014 tarih ve 2014/ 291 E.-2014/185 K. sayılı kararının hüküm bölümünün birinci bendinde yer alan "İİK'nun 169/a-5. maddesi hükmü uyarınca takibin durdurulmasına" şeklindeki cümlenin karar metninden çıkartılmasına, yerine "Şikayetin kabulü ile İİK'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına" cümlesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından ticari kredi alacağına dayalı olarak genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız takibe karşı borçluların, zamanaşımının dolduğunu ileri sürerek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, ilamsız takibe konu edilen alacak ticari krediden kaynaklı para alacağıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çorlu İcra Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 12.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 22.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nedeni ile zamanaşımı süresinin dolduğunu beyan ederek, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
nedeni ile zamanaşımı süresinin dolduğunu beyan ederek, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; genel zamanaşımı süresinin dolduğu, alacağın kanıtlanamadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasında varlığı ileri sürülen ödünç sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkin olup davacı, delil olarak icra hakimliğince zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle icranın geri bırakılması kararı verilen takibe konu 22.12.2003 vade tarihli bonoya dayanmıştır. Ödünç sözleşmeleri bakımından zamanaşımı süresi, gerek 818 sayılı BK'nın 125. maddesi ve gerekse de 6098 sayılı TBK'nın 146. maddesi gereğince on yıl olup her iki yasa bakımından da alacaklının icra takibinde bulunması halinde zamanaşımının kesileceği belirtilmiştir. Bononun vade tarihi 22.12.2003 olup, davacı bu bono ile 05.01.2006 tarihinde icra takibi yapmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/353 Esas 2020/513 Karar sayılı kararıyla zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 18/03/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece, davalı borçlu T6 hakkındaki icranın geri bırakılması kararına karşı alacaklının 7 gün içinde genel mahkemelerde dava açıp açmadığının araştırılması, alacaklı tarafından genel mahkemelerde İİK'nin 33/a-2. maddesi uyarınca açılan bir davanın olmaması halinde alacağın zamanaşımına uğradığı hususunun kesin hüküm teşkil edeceği ve icranın geri bırakılması kararının, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğuracağı ve icra dosyasındaki mevcut hacizlerin kalkacağı, alacaklı tarafından açılmış böyle bir dava varsa sonucunun istihkak davasında bekletici mesele yapılması gerektiği anlaşılmakla bu husus araştırılmadan verilen karar isabetli değildir....
DAVA KONUSU : Zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından İzmir 1. İcra Müdürlüğü'nün 2008/3069 E....