WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş arasında olan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 142/1.b, 31/2. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçunun gerektirdiği cezaların türü ve üst sınırlarına göre 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerine göre asli zamanaşımı süresinin 4 yıl, olağanüstü zamanaşımı süresinin ise 6 yıl olduğu, suça sürüklenen çocuk hakkında zamanaşımı süresini 02.12.2014 tarihli hüküm ile kesildikten sonra 02.12.2018 tarihine kadar asli zamanaşımı süresini kesen başkaca işlem bulunmaması nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesi yerine mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye...

    Somut uyuşmazlıkta tedevi giderleri veya destekten yoksunluk tazminatı gibi yaralama veya ölüm ile ilişkili bir olaydan dolayı zarar gören tarafın açtığı bir dava söz konusu olmadığından yaralama ile ilgili ceza zamanaşımı süresinin bu dava ile herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Bu durumda uyuşmazlıkta 2918 sayılı yasanın 109/1 maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekmektedir. 24.9.1971 gün 165-102 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararınında da belirtildiği üzere davacının selefi için olay tarihi olan 10.7.2006 tarihinde başlayan 2 yıllık zamanaşımı süresi, BK.133/2 maddesi uyarınca 18.12.2006 tarihinde yapılan icra takibi ile kesilmiş, BK.135 maddesi gereğince süre bu tarihten itibaren yeniden işlemeye başlamıştır. 2 yıllık zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başladığı 18.12.2006 takip tarihi ile dava tarihi olan 5.8.2010 tarihi arasında BK 133/2 maddesinde sayılan, zamanaşımı kesen, davacı tarafından gerçekleştirilen herhangi bir işlem bulunmamaktadır....

      Davalı vekili, davanın zamanaşımı ve esas yönünden reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece satım akdi üzerinden B.K.nun 126. maddesinde belirlenen 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık likit gaz satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Satış sözleşmesinden ... uyuşmazlıklar B.K.nun 125. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Tüp ve benzeri ayrıntılar yönünden de asıl sözleşmenin bağlı olduğu zamanaşımı kuralları uygulanır. Kaldı ki, basit muhakeme usulüne tabi Sulh Hukuk Mahkemesinde zamanaşımı itirazının en geç ilk oturumda yapılması gerekir. Somut olayda zamanaşımı itirazı süresinde yapılmamış ve davacı taraf süresinden sonra yapılan zamanaşımı itirazına açıkça karşı çıkmıştır. Bu durumda mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir....

        ’mizin 06/05/2014 tarihli onama ilamı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 31/01/2017 tarihi arasında geçen 2 yıl 8 ay 25 gün zamanaşımı süresinin durmuş olması nedeni ile bu sürenin zamanaşımı hesabında göz önüne alınmaması gerektiği, dolayısıyla yargılamaya devam edilerek, sanık hakkında 6763 sayılı yasa ile uzlaşma kapsamına alınan TCK’nın 157/1. maddesi kapsamında bulunan “basit dolandırıcılık” suçundan mahkumiyet hükmü yerine, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde zamanaşımı nedeni ile düşme hükmü verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 06/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İcra Müdürlüğü'nün 2016/1776 Esas sayılı dosyasından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin 17.02.2016 tarihinde tebliği üzerine borçlunun 22.02.2016 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takibe konu çek için öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğunu ve bu nedenle borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptali isteminde bulunduğu, mahkemece, borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. Takibin kesinleşmesinden önce gerçekleşen zamanaşımı itirazı hakkında, takibin şekline göre olayda uygulanması gereken İİK'nun 168/5 ve 169/a maddeleri koşullarında inceleme ve değerlendirme yapılması zorunludur. İİK.’nun 71. maddesine dayalı zamanaşımı şikayeti ise; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali için geçerlidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Düşme Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın olay tarihinde müştekinin aracının muhkem nitelikli kapısını spatula ile açmak suretiyle işlediği iddia edilen hırsızlık suçunun 765 sayılı Yasada 493/1. maddesinde ve 5237 sayılı Yasada 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, bu suçlara ilişkin 765 sayılı TCK'nın 102/3, 104/2. maddelerine göre 15 yıl, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 67/4. maddelerine göre 12 yıllık kesintili zamanaşımı süresine tabi olduğu, ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği tarihten hükmün açıklanmasına kadar geçen sürede zamanaşımı süresinin duracağı gözetildiğinde, her iki yasaya göre de zamanaşımı süresi dolmadığı halde zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan...

              , sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 20/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                ve 125/1...4. maddeleri ile 6136 sayılı yasa 13/1.maddesine göre, atılı suçlarda asli zamanaşımı süresinin 8 yıl, olağanüstü zamanaşımı süresinin ise 12 yıl olduğu ve 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı sürelerinin, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmekle sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 66/1...e ve CMK.nun 223/8. maddeleri gözetilerek ayrı ayrı DÜŞÜRÜLMESİNE, 05.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Eksik teselsülde borçlulardan birine karşı kesilen zamanaşımının doğrudan doğruya diğerine karşı da kesildiği kabul edilmediğinden alt işverene karşı kesilen zamanaşımı, bunun asıl işverene karşı da kesildiği sonucunu doğurmamaktadır. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 09.10.2013 gün ve 2013/9-1559 E, 2013/1461 K sayılı kararı ile Dairemizin bu görüşünü benimsemiştir. Böyle olunca davalı asıl işverenin zamanaşımı itirazı üzerinde durulmalı, 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi fazla çalışma ve genel tatil alacağı yönünden bu konuda bir değerlendirme yapılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Yazılı gerekçe ile bu alacakların tamamının kabulüne karar verilmesi hatalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 23.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Zamanaşımı itirazı, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasında (Prof.Dr.Baki Kuru, İİH-1.Cilt 1988-sh.242 ve devamı) olup, süresinde yapılmış bir itiraz yada şikayetin kesinleşmesine kadar her aşamada ileri sürülebilir. Somut olayda muteriz borçlu, yargılama sırasında sunduğu 08.12.2017 tarihli ek beyan dilekçesinde; takip konusu senette ciranta olduğunu ve 1 yıl içerisinde takibe geçilmediğini belirterek zamanaşımı itirazını ileri sürmüştür. O halde mahkemece, borçlunun zamanaşımı itirazı da incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 29.6.2018 tarih ve 2018/771 E. - 2018/1693 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve ... 10....

                      UYAP Entegrasyonu