Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine 3 adet bono alacağından dolayı 01/12/2020 tarihinde kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile tebliğ tarihinin 19/01/2021 olarak düzeltilmesini istedikleri, ayrıca takibe konu bonolardaki imzaya itiraz ettikleri görülmüştür....

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sadece borca itiraz ettiğini, imzaya itiraz etmediğini, ödeme belgesi sunmadığını belirterek davanın reddine ve alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: davacının açıkça imzaya itiraz etmediği, borca itirazın ve açık bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğunun yazılı belge ile kanıtlanmasının gerektiği, davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, takip durdurulmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin bono imzalamadığını bildirmesine rağmen mahkemenin sahtelik incelemesi yapmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, kambiyo şikayeti ile birlikte imzaya, borca, fer'ilerine, faize ve faiz oranına da itiraz ettiği halde mahkemece bu hususlarda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece, HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle, borçlunun imzaya, borca, fer'ilerine, faize ve faiz oranına itirazları da incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı, borçlu hakkında çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatmış, borçlu vekili, imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece, takibe konu çeklerdeki imzanın borçluya ait olup olmadığı tespit edilemediğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir....

      Tekstil Limited Şirketi’nin kurulmasından sonra çeklerin sanık ... tarafından mağdur ...’ye alınan mal karşılığında verildiği, çekin bankaya ibrazında karşılıksız çıktığı, çekte keşideci şirket yetkilisi olan sanık ...’ın imzaya ve borca itiraz ettiği, böylece sanıkların farklı bir imza atarak ya da başkasına attırarak suça konu çekleri mağdura verip ödeme yapmayarak ve imzaya ve borca da itiraz etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda, Sanık ... aşamalarda değişmeyen ifadesinde suçlamaları kabul etmeyerek şirketin resmi olarak kendi adına olduğunu; fakat şirketle ilgili tüm işlemlerin diğer sanık tarafından yürütüldüğünü, suça konu çekle ilgili olarak bir işlem yapmadığını ve çeki alıp mal veren mağduru tanımadığını belirttiği, mağdurun da sanık ...’ı tanımadığını, kendisinin sanık ... ile muhatap olduğunu ve bu sanıkla aralarındaki cari hesap ilişkisi gereğince biriken borca karşılık olarak çek verildiğini belirttiği...

        Hukuk Dairesi'nin 26.11.2020 tarih ve 2020/204 Esas, 2020/2632 Karar sayılı kararıyla davacının taraf ehliyetinin araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Mahkeme kararının kaldırıldığı, dosyanın 2021/52 esasına kaydedilmesi sonrasında yapılan yargılaması sonunda; şikayetin kabulü ile davacı hakkında yapılan takibin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği, borçlunun, takip dosyasından kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte aynı davada itiraz ve şikayetlerini ileri sürebileceği gibi tebliğ usulsüzlüğünü ayrı bir davada, borca ve imzaya yönelik itirazlarını, ayrıca takibe yönelik şikayetlerini ayrı bir davada ileri sürmesinin mümkün olduğu, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile borca ve takibe yönelik itiraz ve şikayetlerini ayrı ayrı dava açarak talep etmesi halinde borca, imzaya itiraz ve şikayetin yasal süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı usulsüz tebliğ şikayetinin...

        nın "Hükmün Kapsamı" başlığını taşıyan 297/2 maddesinde, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanılan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği öngörülmüştür. Buna göre şikayet dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin her birinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir. Davacı vekili dava dilekçesinde imzaya itiraz ile birlikte borca itiraz ettiklerini de belirtmiş olduğu halde, ilk derece mahkemesi tarafından sadece imzaya itiraz yönünden değerlendirme yapıldığı, borca itiraz yönünden değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmamış olması, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi HMK.'nun 297/2. maddesinin açık hükmüne aykırıdır....

        GEREKÇE:Bir adet unsurları tam bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte keşideci borçlu tarafından kambiyo vasfına ilişkin şikayette bulunularak borca ve fer'ilerine itiraz edilmiş ve zamanaşımı itirazında bulunulmuştur. İlk derece mahkemesince davanın reddine ,yasal şartları oluşmadığından davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; duruşmada imza incelemesininde yapılmasını talep ettiğini, bu beyanının duruşma zaptına yazılmadığını 11/02/2020 tarihli duruşma zaptı ve davalı vekilinin beyanları incelendiğinde imzaya ilişkin itirazlarının bulunduğunun ve bunun duruşma zaptına geçirilmediğinin açıkça anlaşıldığını beyan etmiş ise de; itiraz dilekçesinde imzaya itirazın bulunmadığı, 11/02/2020 tarihli duruşma tutanağında da davacının imzaya itiraz ettiğine dair bir beyanının bulunmadığı anlaşılmaktadır....

        Mahkemece hükme esas alınan 01.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle; keşide tarihindeki düzeltmeye ilişkin atılı bulunan imzanın, basit yapılı imza olduğu, itiraz edilen bu imza ile borçlunun mukayese imzaları arasında kısmi yakınlık bulunduğu, çekte atılı olan itiraz edilmeyen keşideci imzası ile itiraz edilen imza arasında uygunluk bulunduğu, çekte atılı olan ve itiraz edilmeyen keşideci imzasının borçlunun mukayese belgelerde atılmış olan imzalardan genel şekil ve imza yolu yönünden tamamen farklı olduğu belirtilerek; çekin keşide tarihinde yapılan düzeltmeye ilişkin atılı olan imzanın borçlu eli ürünü olduğu belirlenmiş, borçlu tarafından yasal sürede bilirkişi raporuna itiraz edilerek, keşide yerindeki imza ile düzeltmeye dair atılı imzanın kendisine ait olmadığını belirterek, ATK'dan rapor alınmasını talep ettiği görülmüştür....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, imzaya ve borca itirazlarını bildirdiği, mahkemece, pasif husumet yokluğu nedeni ile itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. İcra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun l69/a ve 170 maddelerine dayalı borca ve imzaya itiraz olup, yasal hasım, icra takibinin alacaklısı olan ...dir. İtiraz, Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp, hasmın yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemiş olması, istemin bu nedenle reddini gerektirmez....

            UYAP Entegrasyonu