. - K A R A R - Davacı vekili, zamanaşımına uğramış bonoya dayalı olarak davalı aleyhine girişilen ilamsız icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, takip konusu bononun zamanaşımına uğradığını, davacı ile aralarında temel ilişki bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, takip konusu bononun TTK. 661/1. maddesine göre 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu, davalının süresi içinde zamanaşımı itirazında bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Takip konusu bono zamanaşımına uğramış olup bu nedenle kambiyo hukukuna ilişkin haklarını kaybeden davacı alacaklı ilamsız icra takibi yapmış bu takibe vaki itiraz üzerine iş bu itirazın iptali davasını açmıştır. Davalı yanın takip konusu bonodaki imzaya herhangi bir itirazı bulunmamaktadır....
a yönelik eylemi nedeniyle kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Sanığa yüklenen ve 765 sayılı TCK'nın 491/2. maddesine uyan suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresinin suç tarihi olan 14/03/2004 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK'nın 223/8 maddesi gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 18.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 1-) Sanık hakkında çocuğu müstehcen yayınları okumaya ve seyretmeye teşvik suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde; Sanığa yüklenen suçun yasa maddesinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu 5237 sayılı TCK.nın 66/1-e maddesinde belirlenen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmekle hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklının tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu, yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak, zamanaşımı nedeniyle takibin iptalini talep etmiş, mahkemece; istemin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İ.İ.K.’nun 169/a maddesinin 4. fıkrası kapsamında zamanaşımı itirazı olup borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; "İtirazın kabulü kararı ile takip durur" hükmüne yer verilmiştir....
Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre beş günlük süreye tabi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet ise İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddesi gereğince herhangi bir süreye tabi olmayıp iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Somut olayda; örnek 10 nolu ödeme emri borçluya 03.11.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun 16.12.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi nedeni ile icranın geri bırakılmasını talep etmiş olup, İİK'nun 71. maddesi uyarınca zamanaşımı itirazı süreye bağlı olmaksızın yapılabilir. Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
O halde mahkemece, borçlu tarafın ileri sürdüğü zamanaşımı itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir şekilde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde sadece usulsüz tebliğe ilişkin hüküm kurması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 197 parsel sayılı 1230 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ...'ın itirazı üzerine kadastro komisyonunun 16.2.1983 tarihli kararı ile itiraz red edilerek taşınmazın öncesi köy orta malı mer'a olduğundan Hazine adına tescil edilmiştir. İtirazı red edilen Davacı ... tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, davacı ... mahkeme ilamı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ...'...
Mahkemece, toplanan delillere göre, kaza tarihinde primin ilk taksitinin ödenmediği, bu nedenle sigorta ve acenteden zararın tazmininin istenemeyeceği, ayrıca alacağın zamanaşımına uğradığı, herhangi bir prim ödemesi de yapılmadığı için davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekilince temyiz etmiştir. 1-Mahkemece, yukarıda yazılı nedenlerle davanın zamanaşımı ve esastan reddine karar verilmiştir. Usul hükümlerine göre; öncelikle bir davada zamanaşımı def’inde bulunulmuş ise, zamanaşımı itirazı incelendikten sonra zamanaşımı yerinde görülmesi halinde, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, zamanaşımı itirazı yerinde görülmez ise, dava esastan incelenerek bir karar verilmesi gerekir....
Davalılar cevap dilekçelerinde davanın TTK.nun 25.maddesinde öngörülen 6 aylık dava zamanaşımı süresinde açılmadığını belirterek zamanaşımı itirazında bulundukları görülmektedir. Davalılardan ... A.Ş.nin zamanaşımı itirazı süresinde, diğer davalının zamanaşımı itirazı ile süresinde değildir. Zamanaşımı def’i HUMK.nun 187.maddesinde belirtilen ilk itirazlardan olmadığından, 10 günlük cevap süresinde ileri sürülmemiş olsa bile daha sonra ileri sürülmesi imkan dahilindedir. Davacı vekili savunmanın genişletilmesi yasağına dayanarak davalılardan ... Motorlu Vasıtalar Ticaret ve San.A.Ş.nin zamanaşımı itirazına karşı çıkmamıştır. TTK.nun 25/4.maddesinde öngörülen 6 aylık dava zamanaşımı süresi taraflar arasında aksine bir düzenleme yok ise uygulanır. Somut olayda satım konusu araç için 1 yıllık garanti süresi verilmiş ve bu süre 21.05.2004 tarihinde başlamıştır. Dava ise 17.04.2006 tarihinde açılmıştır. Zamanaşımı süresinin hesabında garanti süresinin dikkate alınması gerekir....
maddelerine uyan mala zarar verme suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 ay olağanüstü zamanaşımı süresinin suç tarihi olan 08.08.2011 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, III-Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince; Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişiyle gerçekleştirildiği anlaşılmakla suça...