WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinin incelenmesinde; Davacı borçlu aleyhine yapılan en son takipte 15/08/2015 tarihinde zaman aşımı işlemi yapıldığı, o tarihten sonra 06/06/2016- 23/07/2017- 08/05/2018 tarihli taleplerinin sadece sorgulama niteliğinde olup haciz talebi içermediğinden zaman aşımını kesmediği, alacaklı tarafın 15/08/2015 tarihinden 11/10/2018 tarihine kadar zaman aşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığı bu itibarla 3 yıllık zaman aşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından mahkemenin davanın kabulüyle icranın geri bırakılması kararının yerinde olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

Dava, İİK'nun 71/2 maddesi delaleti ile aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca açılmış zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin bahse konu alacağın zaman aşımına uğradığı gerekçesi ile icranın geri bırakılmasına hükmettiğini, ancak somut olayda zaman aşımının olmadığını, müvekkilin alacağı genel zaman aşımına tabi bir alacak ve bahse konu takibin de ilamsız takip olduğunu, dolayısıyla zaman aşımı süresi yönünden de 10 yıllık süreye tabi olduğunu, müvekkilin 2012 yılında borcunu tahsil amacıyla takibe giriştiğini, bu tarihten 2017 yılına kadar da bilfiil takibine devam ettiğini, bu süreçte dosyada farklı zamanlarda uygulanan hacizler sonucunda tahsilatın da gerçekleştiğini, bu süreçten sonra da 2021 yılında taraflarınca dosyaya vekalet sunulduğunu, yapılan takip işlemleri sonucunda zaman aşımının kesildiği (durduğu) ve yekün hesaplama yapıldığında (10 yıllık) zaman aşımı süresinin dolmadığı ve icranın devam etmesi gerektiğinin açık olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının bozularak müvekkil aleyhine açılmış olunan davanın...

Şikayet tarihi itibariyle takibin zaman aşımına uğramadığı anlaşılmakla mahkemenin redde karar vermesi isabetlidir. Yukarıda belirtilen nedenlerle; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, borca ve imzaya itirazının süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiği halde esastan reddine ilişkin hüküm tesisinin isabetsiz olduğu ancak söz konusu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığı anlaşıldığından HMK'nın 353/1- b.2. bendi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, "Davacının borca ve imzaya itirazının süre aşımı nedeniyle reddine, zaman aşımı sebebiyle icranın geri bırakılması talebinin reddine" dair karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Yine HMK 'nun 298/2. Maddesi uyarınca, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Ancak ilk derece mahkemesince, 17/02/2021 tarihli kısa kararda " davanın kabulüne, icranın geri bırakılmasına," gerekçeli kararın hüküm kısmında ise " davanın kabulüne, icranın geri bırakılmasına, hacizlerin kaldırılması talebinin reddine" şeklinde hüküm kurulmakla HMK 'nun 298/2. Maddesine aykırı davranılmıştır. Bu husus kamu düzenine ilişkin esaslı bir usul hatası olup, HMK 'nun 355....

Tarafların iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına, takibe konu çekin ibraz tarihi itibariyle 6 aylık zaman aşımına tabi olması nedeniyle mahkemenin de gerekçesinde belirtildiği şekilde 6 ayı aşkın süre icra dosyasının birden fazla kez işlemsiz bırakıldığının, tarafların kötü niyetli olup olmamasının eldeki davanın niteliğine göre sonuca etkili olmadığının, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması nedeniyle davalının tahrifat ve ciro silsilesindeki kopukluğa yönelik iddialarının incelenmesinin gerekmediğinin ve mahkemece bu yönde inceleme yapılmadan hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığının anlaşılmasına göre; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1...

Somut olayda; mahkemece, HMK'nun 297/1- c. maddesine aykırı olarak hüküm kurulduğu, zira davacılardan T1 yönünden zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması ve faiz itirazına yönelik şikayet sebepleri yönünden gerekçe belirtilmeden ve inceleme yapılmadan karar verildiği, diğer davacı Nuri Demirarslan yönünden ise hiç bir talep değerlendirilmediği, öyle ki davacı Nuri Demirarslan davanın hiçbir aşamasında davacı olarak gösterilmediği gibi gerekçeli kararda da davacı olarak adının yer almadığı görülmektedir....

İcra Müdürlüğünün 2007/6878 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, herhangi bir işlem yapılmaması üzerine dosyanın takipsizlik sebebiyle 12/09/2009 tarihinde işlemden kaldırıldığını, zaman aşımı süreleri içerisinde dosyada herhangi bir işlem yapılmadığı için alacağın zaman aşımına uğradığını belirterek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dosya aciz vesikası ile kapatıldığından davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, zira aciz vesikası ile dosyanın semeresiz kaldığını, kapandığını ve hacizlerin hükümden düştüğünü, icranın geri bırakılmasının takibin son bulmasına kadar istenebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacıların davasının reddine karar verilmiştir....

icranın geri bırakılmasına karar verilmesi istenmiş, mahkemece T2 yönünden davanın kabulü ile icranın geri bırakılmasına, T1 yönünden davanın reddine karar verilmiştir....

dolması nedeniyle mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, İİK.71/2 maddesi delaletiyle İİK.33- a/ 1 maddesi gereğince zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

UYAP Entegrasyonu