Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşçilik alacaklarının belirlenmesi noktasında kural olarak aynı gruba ya da holdinge bağlı farklı tüzel kişiliği haiz şirketlerde geçen hizmetlerin birleştirilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak bu gibi durumlarda işçilik alacakları hesabı noktasında hizmetlerin değerlendirilmesi ve işverenlerin sorumlulukların belirlenmesi için şirketler/işverenler arasında işyeri devri, hizmet sözleşmesi devri, asıl işveren alt işveren ilişkisi ve birlikte istihdam olgularının bulunup bulunmadığının somut olarak belirlenmesi gerekir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, tüzel kişiler arasında sadece organik bağ bulunduğu gerekçesi, çalışma döneminin tamamına ilişkin alacaklardan işçinin çalışmış olduğu her bir tüzel kişinin müteselsilen sorumlu olması sonucunu doğurmaz. Zira sadece organik bağın varlığı tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli değildir....

İşçilik alacaklarının belirlenmesi noktasında kural olarak aynı gruba ya da holdinge bağlı farklı tüzel kişiliği haiz şirketlerde geçen hizmetlerin birleştirilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak bu gibi durumlarda işçilik alacakları hesabı noktasında hizmetlerin değerlendirilmesi ve işverenlerin sorumlulukların belirlenmesi için şirketler/işverenler arasında işyeri devri, hizmet sözleşmesi devri, asıl işveren alt işveren ilişkisi ve birlikte istihdam olgularının bulunup bulunmadığının somut olarak belirlenmesi gerekir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, tüzel kişiler arasında sadece organik bağ bulunduğu gerekçesi, çalışma döneminin tamamına ilişkin alacaklardan işçinin çalışmış olduğu her bir tüzel kişinin müteselsilen sorumlu olması sonucunu doğurmaz. Zira sadece organik bağın varlığı tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli değildir....

İşçilik alacaklarının belirlenmesi noktasında kural olarak aynı gruba ya da holdinge bağlı farklı tüzel kişiliği haiz şirketlerde geçen hizmetlerin birleştirilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak bu gibi durumlarda işçilik alacakları hesabı noktasında hizmetlerin değerlendirilmesi ve işverenlerin sorumlulukların belirlenmesi için şirketler/işverenler arasında işyeri devri, hizmet sözleşmesi devri, asıl işveren alt işveren ilişkisi ve birlikte istihdam olgularının bulunup bulunmadığının somut olarak belirlenmesi gerekir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, tüzel kişiler arasında sadece organik bağ bulunduğu gerekçesi, çalışma döneminin tamamına ilişkin alacaklardan işçinin çalışmış olduğu her bir tüzel kişinin müteselsilen sorumlu olması sonucunu doğurmaz. Zira sadece organik bağın varlığı tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli değildir....

Limited firmasının …bank'ta bulunan iban hesabına ödendiği, Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca Türkiye'de ifa edilmese bile Türkiye'de faydalanılan hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu; hizmetten Türkiye'de yararlanılmasının iki şekilde gerçekleşeceği, birinci olarak, yurt dışından temin edilen hizmetlerin mükelleflerin Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgili olması gerektiği, ikinci olarak ise mal teslimi veya hizmet ifasına yönelik olarak yurt dışından temin edilen hizmetlerden faydalanma kriterinin mal veya hizmetlerin nerede tüketildiği esas alınarak belirleneceği, mükellef kurumun 2010 yılından itibaren ... Limited firmasından yurt içindeki faaliyetleri (tur programları ve oteller için) ile ilgili reklam hizmeti aldığı, buna göre ... Limited firması tarafından mükellef kuruma verilen hizmetlerin, mükellef kurumun Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgili reklamlar olması nedeniyle katma değer vergisine tabi olduğu ve işlemlere taraf olan mükellef kurumun ......

    D A N I Ş T A Y DOKUZUNCU DAİRE Esas No : 2002/3226 Karar No: 2004/3435 Temyiz İsteminde Bulunan : … Vekili : … Karşı Taraf : Beşiktaş Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL İstemin Özeti : Yurt dışındaki bir firmaya verilen mümessillik hizmetinin, hizmet ihracı mahiyetinde olduğu, bu nedenle katma değer vergisinden istisna olması gerektiği ileri sürülerek ihtirazi kayıtla verilen Haziran/2001 dönemi beyannamesi üzerinden tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun "Mal ve Hizmet İhracatı" başlıklı 11. maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin vergiden müstesna olduğu, aynı Kanunun "İhracat Teslimi ve Yurt Dışındaki Müşteriler İçin Yapılan Hizmetler" başlıklı 12. maddesinin 2. fıkrasında da, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki...

      Uyuşmazlık, davacının yurt dışı hizmet borçlanmasına ait sürelerin 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun'un 5.maddesine 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun'un 79.maddesi ile eklenen (yürürlük tarihi 08.05.2008) 4.fıkraya göre "Yurt dışı hizmet borçlanmasına ait süreler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye'de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir."...

        ve imkanı bulunduğunu, borç tahakkuk cetvelinin tebliğ edilemeksizin iade edildiği tarih itibariyle müvekkilinin yurt dışında olduğunu, dilekçesinin ekinde sunulu yurda giriş çıkış tarihlerini gösterir belgeden de bunun anlaşılabileceğini, borçlanma talep dilekçesinde müvekkilin halen yurt dışında olduğunu beyan etmiş olması karşısında yurda giriş tarihleri sistem üzerinden kontrol edilip yurt dışında olduğunun anlaşılması halinde yurt dışı adresinin belirlenmesi için gerekli araştırma yapılarak borç tahakkuk cetvelinin yurt dışı adresine gönderilmesi gerektiğini, müvekkilinin yurt dışı adresinin Kurumca araştırıldığına dair bir kaydın mevcut olmadığını, müvekkilinin borçlanma bedelini ödediğine dair banka dekontundan da anlaşılacağı üzere borç tahakkukunun bankada görünmekte iken ödeme yapılmadığını, ödeme beyan usulü ile yapılmadığını, borç tahakkuk yazısının müvekkile tebliğ olunmadığı için üç aylık ödeme süresi başlamayacağından müvekkilinin...

        olarak bu malların ihracatını gerçekleştirmek için bazı tekstil firmalarından kapasite ve stok durumlarına göre fatura kesilmesini istedikleri, bu firmaların da ... ve ... firmalarına ihraç kayıtlı olarak tekstil ürünü satış faturası düzenledikleri, yabancı müşterilere satılan malların ... ve ... adına faturalandırma işlemleri tamamlandıktan sonra Tunus ve Cezayir'e ihraç edildiği, ihracı yapılan mallar için düzenlenen yurt dışı satış faturalarında malın gerçek alıcısının ismine yer verilmediği, yurt dışı satış faturalarının gerçekte alış satış ile hiç ilgisi olmayan transit taşıma firmaları adına düzenlendiği, sayıları binleri bulan yurt dışında mukim müşterilere satılan mallara ilişkin ihracat işleminin iki ülke şirketi arasında yapılan normal ihracat işlemi olarak gösterilerek gümrük idaresinin yanıltıldığı, söz konusu hususların mükelleflerin yetkilileri ve çalışanlarının iletişim tespit tutanakları ve ifade tutanaklarıyla tespit edildiği, tekstil ürünleri ihracatına konu yurt dışı...

          Yurt dışında bulunanlardan yerlerine atananların gelişine kadar bekleme emri alanların aylıkları, atama emirlerinin tebliğ tarihinden itibaren, iki ayı geçmemek üzere aynı maddeye göre ödenir. Sürekli görevle yurt dışına atanan memurlara, yıllık izin ile 181 inci maddede belirtilen hal dışında, yurt içinde geçirilen süreler için yurt dışı aylığı ödenmez. Ancak, yurt dışı görev süresince toplam dört ayı geçmemek üzere, yurt içinde yataklı tedavi kurumlarında yatarak görülen tedavi süresince 156 ncı maddeye göre belirlenen emsal katsayının 1/3’ü esas alınarak yurt dışı aylığı ödenir. Yine 657 sayılı kanunun 181. maddesine göre; Sürekli görevle yurt dışına gönderilen Devlet memurları, geçici görevle en çok bir ay süre ile merkeze çağrılabilir. Bu süre içinde aylığı katsayılı ödenir....

            V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkındaki 3201 sayılı Kanunun “Amaç ve kapsam” başlığını taşıyan 1’inci maddesinde; 18 yaşını doldurmuş Türk vatandaşları ile doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin yurt dışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen sürelerin, Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri hâlinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirileceğini hüküm altına almıştır. 3201 sayılı Yasanın, 17/04/2008 tarih ve 5754 sayılı Yasanın 79. maddesi ile değişik “Süre tespiti ve sigortalılığın başlangıcı” başlıklı 5. maddesi ise “Yurt dışındaki sigortalılık sürelerinin tespitinde, bunu belirten ve istek...

              UYAP Entegrasyonu