Şubesinde görevlendirildiği hususunun bildirildiği ve akabinde davacının 24.07.2015 ile 27.07.2015-08.08.2015 tarihleri arasında yeniden rapor aldığı ve iş başı yapması gereken 10.08.2015 tarihinde ihtarname çekerek dava dilekçesindeki iddiaları ile işverence yapılan görevlendirmenin kendisini mağdur ettiğinden iş akdini haklı nedenle feshettiğini bildirmiştir. Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 2. Maddesi –d- bendinde '' Şirket bu sözleşme süresince personelinin görevini veya görev yerini görev yaptığı şehrini, çalıştığı hizmet ünitesini, değiştirebilir, yurt içi veya yurt dışı başka mahalde geçici veya daimi görevlendirebilir. Personel , şirketin bu değişiklikleri yapma hakkının ve sözleşmede belirtilen işin şeklini, tanımını, yerini içeriğini ve çalışma saatlerini değiştirme hakkının bulunduğunu kabul eder. “düzenlemesi yer almaktadır. Ancak sözleşmedeki bu nakil yetkisi, işverene görevin makul sınırları aşar nitelikte bir yetki tanındığı anlamında yorumlanamaz....
İcra Müdürlüğü 2018/39588 sayılı icra dosyası ile çocuk ile kişisel ilişki tesisi için talepte bulunduğu, 05.09.2019 tarihli haciz tutanağında davacının ve çocuğun mahalde hazır bulunmamaları sebebiyle kişisel ilişki tesis edilemediğinin yazılı bulunduğu, aynı icra dosyası üzerinden davalı babanın kesinleşen boşanma kararı uyarınca ortak çocuk ile kişisel ilişki tesis edilmesi için yine 27.05.2022 tarihinde talepte bulunduğu ve 04.07.2022 tarihli çocuk teslim tutanağında adresin kapalı olması sebebiyle kişisel ilişki tesis edilmediği, dosya kapsamı ve toplanan deliller hepbirlikte değerlendirildiğinde davacının iddialarını ispatlayamadığı, İstanbul Anadolu 12....
Öte yandan her ne kadar şikayetçi şikayet dilekçesinde icra emrinde kişisel ilişki tesis edilen günlerin belirtilmediğinden bahisle ilama aykırılık şikayetinde bulunmuş ise de, alacaklı tarafından takip talebinde açıkça kişisel ilişki tesis edilen günlerin belirtildiği, icra müdürlüğünce de dayanak ilam belirtilerek kişisel ilişki tesisi yönünden icra emri tanzim edildiği ve ilamın ve icra emrinin dayanaklarıyla birlikte ilam borçlusuna tebliği sağlandığından davacının anılan şikayetinin de dinlenebilirliği bulunmamaktadır....
kurulan kişisel ilişkinin yetersiz olduğu ve anne veya annenin ön göreceği bir yakının refakatinde kişisel ilişki kurulmasının infaz edilebilir nitelikte olmadığı gerekçesi ile davalı baba ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki yeniden düzenlenilerek, her ayın 1. ve 3. haftasonu, dini bayramlar, sömestir tatili ve yaz tatilinde yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
bir hukuki sorun olduğu, dava açılmasına ve yargılamaya sebebiyet vermediğinden aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin de hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğu belirtilerek; ortak çocuklarla baba arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesi, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Torunla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı babaanne ve dede, 22.01.2012 doğumlu torunu ... ile kişisel ilişki kurulmasını istemişlerdir. Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir. Ana ve baba için öngörülen sınırlamalar üçüncü kişiler için de kıyas yoluyla uygulanır. (TMK m. 325) Davacıların oğlu ve kişisel ilişki kurulması istenen çocuğun da babası öldüğüne göre, olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi gerekir.Davacıların, babanın ölümü ile davalı (annenin) velayetinde olan torunuyla kişisel ilişki kurulmasını istemeleri yasal haklarıdır....
Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveyni arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Bu bakımdan, babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı olacak şekilde daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
Bu sebeple davacılar ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması isabetli ise de; kişisel ilişki çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde tanınabilir. Çocuk 2005 doğumlu olup, ilköğretim çağındadır. Her ayın birinci ve üçüncü hafta sonları Cumartesi günleri saat 09.00'dan Pazar günleri saat 17.00'ye kadar, dini bayramların ikinci günü 09.00'dan üçüncü günü 17.00'ye kadar, yarıyıl tatilinin ilk haftası ve 1-31 Temmuz tarihleri arasında gösterilen saatler arasında kişisel ilişki tesisi, küçüğün yaşı itibarıyla bedeni ve fikri gelişimini olumsuz yönde etkileyebileceği gibi, davalı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine de engel olacaktır. Ayrıca, babanın yerine büyükbaba ve babaannenin ikame edilerek, babaya uygun olabilecek genişlikte bir kişisel ilişki düzenlemesi; Türk Medeni Kanununun 325. maddesinin düzenlenme amacına da aykırıdır. O halde, daha kısa sürelerle ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
Bölge adliye mahkemesince kişisel ilişki süresinin düzenlenmesine karar verilmesi doğru ise de; küçüklerin yurt dışında yaşadıkları da dikkate alınarak daha uygun süreli ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, kişisel ilişki kurulmasına karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle bozulması üzerine duruşma açılarak bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, uyulan ilamda belirtilen gerekçe doğrultusunda; Dava babaanne ve dede tarafından açılmış torunları olan çocuklarla kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir. Davacılar, kişisel ilişki kurulması istenilen 2007 doğumlu T7 ve 2010 doğumlu T6'in dedesi ve babaannesidir. Davacıların oğulları 2015 tarihinde şehit düşmüştür. Olağanüstü hallerin varlığı halinde, çocukların dedesi ve babaannesinin de çocuklarla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı mevcuttur (TMK m. 325)....
Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Kişisel ilişki hakkı, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir. Tüm dosya içeriğine göre; velayeti annede olan çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişki çocukların üstün yararına uygun olup değişen koşullara göre, çocukların yaşları ve eğitim durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi gelecek yıllarda da her zaman istenebileceğinden ilk derece mahkemesinin çocuklar ile baba arasındaki kişisel ilişki düzenlemesi bu aşamada usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalının kişisel ilişki düzenlemesine yönelik istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....