Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava Türk Borçlar Kanununun 19. maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı tapu iptali istemine ilişkindir. Mahkemece dava dışı muris ... 'nun kök parselde 100/920 payının 23/11/1972 tarihinde davalılar murisi ... 'ya satışından dava tarihi olan 04/08/2011 tarihine kadar 41 yıllık bir süre geçtiği, muris ...'ın 25/09/1989 tarihinde vefatı ile 1972 yılına dayanan satıştan itibaren sağlığındaki süreçte mirasçılarının da ölümden bu yana geçen süreçte zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin ayrı ayrı tamamlandığı, yine iddiaya göre hem hile nedenine dayalı tapu iptali tescil istemi, hem bedel tahsili yolundaki istekler karşısında yasal sürelerin fazlası ile tamamlandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Somut olayda; davacı, dava dışı annesine ait gayrımenkulün 100/920 hissesinin muvazaalı olarak davalı ...’ye satıldığı iddiası ile iş bu davayı açmıştır. İptali istenen ... İl, ... İlçesi, ......

    Davalı ve kayıt maliki olan ... ise yurt dışında yaşadığını, dava konusu taşınmazı yatırım amaçlı ve tapuya güvenerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılardan ... ve ... temyiz etmiştir. Dava, tapu tahsis belgesi hile ve muvazaa iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacıların tescil isteğinin dayanağı olan 16.01.1987 tarihinde düzenlenen tapu tahsis belgesi mülkiyeti Hazine adına kayıtlı olan 510 parsel numaralı taşınmazda bulunan mesken ve eklentilerine ait olup tapuya şerh edilmiştir. Ne var ki dava konusu 2164 ada 1 parsel numaralı taşınmaz kaydına bu şerh aktarılmamıştır. Söz konusu parsel, ... adına vekaleten hareket eden ...’in Kadıköy Belediye Başkanlığına yaptığı başvuru sonucu, encümenin 23.05.2000 tarihli kararı ile yapılan ihale ile 31.05.2000 tarihinde ... adına tescil edilmiş ve aynı gün ...’na satılmıştır....

      adına tescil edildiğini, davacının payının bedele dönüştürüldüğünü, ancak bedelin ödenmediğini, tescilin yolsuz olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. II. CEVAP Davalı Sultanbeyli Belediyesi cevap dilekçesinde; müvekkili belediyeye husumet yöneltilemeyeceğini, idari işlemi Gaziosmanpaşa Belediyesinin yaptığını, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı 18.03.1999 tarih ve 655-655 sayılı Encümen Kararı ve 29.01.2002 tarih ve 70-70 sayılı Ek Encümen Kararının geçerliliğini koruması nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının dinlenemeyeceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir. III....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, şahsi hakka dayalı tapu iptal tescil olmazsa bedel isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 18.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

            Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur....

              Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur....

                Mahkemece, iddianın ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece “... dava dilekçesi içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davadaki istek, İcra İflas Yasasının 134. maddesi hükmünden kaynaklanan ve Türk Medeni Kanunu'nun 1025. (eski Medeni Kanunun 933. maddesi) maddesinde öngörülen yolsuz tescile dayalı taşınmaz sicil kaydının iptaline ilişkindir. Diğer bir söyleyişle çekişme konusu taşınmaz kaydının davalı taraf adına oluşumunun illetten yoksun olduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu iddiasına dayalı olduğu açıktır. Bu tür davaların mülkiyet hakkına dayalı olarak her zaman açılabileceği de kuşkusuzdur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL - TENKİS Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili, olmazsa bedel ve tenkis istemli dava sonunda Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.11.2021 tarihli ve 2021/196 Esas ve 2021/384 Karar sayılı kararı yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı dava dilekçesinde, mirasbırakan annesi ...’in 1205, 1753, 2640, 4958, 4959, 4153 ve 2310 parsel sayılı taşınmazlarını satış göstermek suretiyle davalı kardeşi ...’e devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, murisin mal satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalının da alım gücünün bulunmadığını, davalı ...'...

                    Somut olayda iflas hükümlerine göre taşınmaz satılmış ve yapılan ihaleyi hükümden düşürecek, illiyeti ortadan kaldıran bir karar da elde edilmiş olmadığından yolsuz bir tescil bulunduğundan söz edilemez. Yolsuz tescil bulunmadığı gibi, ihalenin feshi nedeni oluşturabilecek hususların yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil davası yoluyla ileri sürülmesi ve varsa ihaledeki usulsüzlüklere dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası açılması da mümkün olmadığı için, davanın salt bu nedenle reddi gerektiği görüşünde olduğumdan, yolsuz tescile dayalı dava açma ve esastan incelenme koşuları bulunduğu, ancak tapu iptali ve tescil davasının sabit olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulması yönünde oluşan değerli çoğunluk görüşüne katılamıyorum....

                      UYAP Entegrasyonu