Dava, genel kredi sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere tesis edilen ipoteğin hukuken geçersiz kurulduğu ve yolsuz tescil olması nedeniyle ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit), ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Bu görevlendirmenin Yargıtay iş bölümüne paralel olarak yapılmış, dairemizin Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin baktığı bir kısım işlere bakmakla görevlendirilmiş, ipoteklere ilişkin görev düzenlemesinin Yargıtay 14. Hukuk Dairesi iş bölümü ile birebir aynı olup Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nde genel kredi sözleşmesine dayalı ipoteğin fekki istemine ilişkin davaların Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu yönünde kararları bulunmaktadır. Davacının ipotek akdinin tarafı olup olmamasının da bu anlamda bir önemi yoktur. Zira ipotek sınırlı bir ayni hak olup malikin değil taşınmazın borcudur. Nitekim taşınmazı devreden malikin bu yönde açacağı davalar da uygulamada aktif husumet yokluğundan reddedilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30/06/2015 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, dava dışı ... ile müvekkili arasında düzenlenen 27.11.2014 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 25.04.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil olmazsa alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, murislerinin 72 sayılı parselde müşterek malik olduğunu ve 1981 de vefat ettiğini, dava konusu taşınmazda 1990 yılında 2981 Sayılı Kanunun 10/b-c maddesi gereğince yapılan imar çalışmaları sonucunda, murislerinin payının davalı adına tescil edilen 197 sayılı parselde 1.370.000 TL’lik ipoteğe dönüştürüldüğünü, bu durumun kendilerine tebliğ edilmediğini, davalı tarafından açılan ipoteğin fekki davasında haberdar olduklarını, tapu iptali ile tescile, olmazsa taşınmazın bugünkü değerinin tahsiline...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1025. maddesinde, "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." 3.3. Değerlendirme Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, (III.) ve (IV.3.) numaralı paragraflarda belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. VI....
Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir....
Somut olayda ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde takibe dayanak ipotek TMK 194 maddesi kapsamında eş rızası olmadan banka lehine tesis edilmiş ise de bu konuda yerel mahkemede takibin durdurulması kararı alınmadan ipoteğe konu taşınmazın ihale edilmesi, ihalenin feshi davasının da reddedilip kesinleşmesi nedeni ile, ihaleye dayalı tescilin hukukî sebepten yoksun ve yolsuz olduğunu söylemek mümkün değildir. Davalı bankanın mülkiyeti kazanmasının dayanağı olan icra ve iflas hukukuna uygun olarak yapılmış ihale geçerlidir. TMK’nın 1024. maddesinin olayda uygulama yeri yoktur. Sicilin düzeltilmesi davasına bakan Asliye hukuk mahkemesi ihalenin feshi kararı veremeyeceğine göre, yolsuz tescile dayalı olarak tapu iptal tescil kararı vermesi kanunu dolanmak ve dolaylı olarak ihaleyi feshetmek anlamına gelir. Bu durum cebri icra yolu ile yapılan ihalelere güveni ihaleye olan talep ile talibi azaltır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022. maddesinin birinci fıkrasında ise “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Yargıtay 1. Hukuk Dairesi ile Dairemiz arasındaki görev uyuşmazlığı sonucunda, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'nun 23.05.2016 tarih, 2016/25061 Esas, 2016/22795 Karar sayılı kararı ile davanın yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu belirtilerek dosyanın 1. Hukuk Dairesi‘ne gönderilmesine karar verilmiş olmasına rağmen, 1. Hukuk Dairesi tarafından maddi hata sonucu dosyanın yeniden görevsizlikle Dairemize gönderilmiş olduğu anlaşılmakla, Yargıtay Büyük Genel Kurulu‘nun 30.01.2019 tarih, 2019/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın görevli Daireye gönderilmek üzere Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 29.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar vekili 23.7.2004 havale tarihli dilekçe ile;.... Belediye Encümeninin 26.8.2002 gün 1805 ve 24.7.2003 gün 1164 sayılı kararları üzerine müvekkillerinin kayden paylı malik oldukları 352 ada 43 sayılı taşınmazın ifraz edilerek 1.486,47m2 yüzölçümlü kesiminin 352 ada 93 parsel numarasıyla ilk öğretim tesis alanı olarak İl Özel İdaresi adına 24.7.2003 tarihinde tescil edildiği, .... Belediye Encümeninin 26.8.2002 gün 1805 ve 24.7.2003 gün 1164 sayılı kararlarının iptali için İdare Mahkemesinde dava açtıklarını bildirip bu davaların sonucunun beklenmesi ve yolsuz tescile dayalı tapu kaydının iptal edilerek müvekkilleri adına tescili isteğinde bulunmuştur. Davalı kurum; davacılar tarafından ....'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; harici gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi kapsamında açılan tapu iptal ve tescil - ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Mahkemece davanın tapu iptal tescil talebi yönünden kabulüne ipoteğin fekki talebi yönünden reddine karar verildiği, davacı vekilinin ipoteğin fekki talebinin reddi yönünden kararı istinafa taşıdığı anlaşılmıştır. Bilindiği üzere TMK'nın 1020. maddesi uyarınca tapu sicilinin açıklığı ilkedir. Gerçekten, anılan hükme göre tapu sicili herkese açıktır. Hiç kimse de tapu sicilindeki kaydı bilmediğini ileri süremez. Öte yandan aynı yasanın 1023. maddesi gereğince de, tapu kütüğündeki tescile iyiniyete dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur. Dava konusu taşınmaz üzerinde kat mülkiyetine geçildikten sonra davalı banka lehine 23/03/2015 tarihinde ipotek tesis edildiği, davacı ile diğer davalı şirket arasındaki adi yazılı sözleşme tarihinin 28/10/2014 olduğu anlaşılmaktadır....