"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : YOLSUZ TESCİLDEN KAYNAKLANAN TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava kullanım kadastrosu ile Hazine adına tescil edilen taşınmazda gerçek kullanıcı kendisi olduğu halde, lehine zilyetlik şerhi bulunan davalı ...'e satışı sonucu oluşan tapu kaydının, yolsuz tescile dayalı olduğu iddiasına dayalı olarak iptali istemi ile açılmış olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 01.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, yolsuz tescile dayalı tapu iptal ve tescili davası olup davanın kamulaştırma uygulamasından kaynaklanmadığı, yolsuz tescil iddiasına yönelik olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümlerine ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Dairemizin görevi dışında olup Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünüldüğünden, 2797 sayılı Kanun'un 01.04.2015 tarihli ve 6644 sayılı Kanun'un 2 nci maddesiyle değişik 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
Buna göre; Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin İş bölümünü düzenleyen ve 1.H.D.nin 1 nolu bendi ile "Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal, tescil, el atmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" sonucu verilen dava ve işlere bakma görevi Samsun Bölge Adliye mahkemesi 1.Hukuk Dairesine ait olup Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4.H.D.nin gerek Aile gerekse İcra Hukukundan gelen ve bakmakla görevli olduğu işler arasında yolsuz tescile dayalı tapu iptal ve tescil davalarına bakmakla ilgili bir görevi yoktur. Nitekim Bölge Adliye Mahkemelerinin kuruluşundan bu yana bu nitelikteki davalara Samsun bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi tarafından bakılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yolsuz tescile dayanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, yolsuz tescile dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalı idare tarafından ... 2....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705 inci maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022 nci maddesinin 1 inci fıkrasında “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır....
TMK'nın 1023 ve 1024. maddelerinde sözü edilen iyi niyet kuralının tapu kaydı oluşturulduktan sonra tapuya güven ilkesi gereği herkese açık olan tapu kaydının incelenebilmesi halinde mümkündür. Somut olayda; henüz tapu kaydı oluşmadan aynı günlü işlemle tapuda hem intikaller sağlanmış ve hem de satış işlemleri gerçekleştirilmiştir. İntikalleri sağlayan murisin mirasçıları vekilleri H. Necati Kurmel ve ... aynı zamanda davacı şirketin de yönetim kurulu ve ortaklarıdır, bu nedenle yolsuz tescilin bilinmemesinin mümkün olmadığı gibi bu yolsuz tescile dayalı olarak iyi niyetli olma iddiası da dinlenemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...'ın kayden malik olduğu 1918 parsel sayılı taşınmazın, Tapu Sicil Müdürlüğü'nün ihmali ile Hazine arazisi zannıyla 1967 yılında tahsisen Altındağ Belediyesi, 1982 yılında İzmir Belediyesi, 1991 yılında ise davalı ... Belediyesi adına yolsuz olarak tescil edildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve miras payları oranında tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Hukuk Dairesinin 12.02.2009 gün ve 2008/16700 - 2009/278 sayılı bozma kararında özetle, “çekişmeli taşınmazların, 1946 yılında 3116 Sayılı Yasa gereğince yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırları içinde kaldığı halde arazi kadastro ekiplerinin bu durumu göz önünde bulundurmadan hata ile 1969 yılında ikinci kere kadastrosunu yapıp yolsuz olarak sicil oluşturdukları, daha sonra 1986 yılında 41 nolu Orman Kadastro Komisyonunca yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı, bu çalışmanın da 08.01.1987 tarihinde kesinleştiğinin belirlendiği, bu konunun mahkemenin de kabulünde olduğu, Mahkemece, “T.M.Y.’nin 712.maddesindeki yolsuz tescile dayalı da olsa, tapu kütüğündeki tescile dayanarak 10 yıl iyiniyetli zilyet olan kişi taşınmazın mülkiyetini kazanacağı, taşınmazların 1969 yılında yapılan arazi kadastrosu sonucu tapuya tescil edildiği, davalının ve devraldığı kişilerin toplam zilyetlikleri 10 yıldan fazla olduğu” gerekçesiyle...