Yolsuz tescil nedeniyle tapu iptal ve tescil davasında; Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişinin bu tescile dayanamayacağı (TMK 1024/1), böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimsenin, tescilin yolsuz olduğunu iyi niyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebileceği (TMK 1024/3), tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımının korunacağı (TMK 1023/1) ve iyi niyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları ayni hakların ve her türlü tazminat isteminin saklı olduğu (TMK 1025/2) düzenlemeleri de gözetilecek ve böylece tapuya itimat prensibinin sonuçları da değerlendirilerek bir karar verilecektir. Bu hükümlerin değerlendirilebileceği yolsuz tescile dayalı bir davadan söz edebilmek için tescilin yolsuz hâle geldiğini gösteren illiyetin ortadan kalkmış olmasını gerektiren bir neden bulunması gerekir....
Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Davacının talebi tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup, mahkemece öncelikle terditli taleplerden olan tapu iptal ve tescile karar verilmiştir. Terditli davalarda dava konusu tek olup terditli taleplerden birinin kabul edilmesi halinde diğerinin reddidildiği sonucu çıkarılamayacağı gibi terditli isteklerden ilki kabul edildiğine ve davada reddedilen bir istek de olmadığına göre davalı Hazine yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken aksi yönde karar verilmiş olması doğru değil ise de, anılan bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından, hüküm fıkrasının 5. bendinde yer alan “Keza 1.800 TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalı Maliye Hazinesine verilmesine,” dair ibarenin hükümden çıkarılmasına; davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K.'...
kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile iptal tescile karar verilmiş, alınması gereken harç düzeltilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı tarafça yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Davacılar, mirasbırakan ...’nin 03.03.2004 tarihli vekaletname ile ... sınırları içerisindeki taşınmazlarının satışı konusunda dava dışı ... ile ...’yi vekil tayin ettiğini, mirasbırakanın 17.08.2007 tarihinde öldüğünün vekil tarafından bilindiği ve ölümle vekalet ilişkisi sona erdiği halde ölüm tarihinden sonra dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda mirasbırakanın payının vekaleten davalıya satış yolu ile temlik edildiğini, davalının tapu kaydına güvenen kişi konumunda olmayıp tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın...
Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; "Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.", 1023. maddesinde; "Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024.maddenin 1. fıkrasında "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır....
Dava, 2/B iddiasına dayalı tapu iptali ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 27.05.1987 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, yolsuz tescil hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023 üncü maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.”, 1024 üncü maddenin birinci fıkrasında; “ Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024 üncü maddenin ikinci fıkrasında; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024 üncü maddenin üçüncü fıkrasında ise; “ Böyle bir tescil yüzünden ayni ... zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir. 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece " davanın yolsuz tescile dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olduğu, davaya konu 2256 ada 131 parselin eski 929 parsel olduğu, 4820 Ada 4 parselin eski 1337 parsel olduğu ve tüm taşınmazların kadastro tutanaklarının 24/06/1970 ile 25/06/1970 tarihlerinde kesinleştiği , dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davanın yenileme kadastrosuna itiraza yönelik olmadığı, tesis kadastrosundan önceki nedenlere dayalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinde düzenlenen tapu iptali ve tescil davası olduğu, kadastrodan önceki nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil davalarının 3402 sayılı Kanun'un 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerektiği, bu durumun bir hak düşürücü süre olarak düzenlendiği, davacılar ve asli müdahillerin davasını 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açtığı, asıl davada davacıların her ne kadar yolsuz tescile dayanmışlarsa da buna ilişkin delil sunulamadığını...
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava; yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, kayden paydaşı olduğu 26330 ada, 12 parsel sayılı 1119 m2 yüzölçümündeki arsa nitelikli taşınmazı üzerine yapılacak inşaat için ... 38. Noterliğince düzenlenen 28.09.2004 tarihli vekaletname ile davalı kooperatifi vekil tayin ettiğini; ancak gördüğü lüzum üzerine vekâletten azlettiğini, davalıyı azlettiği halde davalının 05.05.2006 tarihinde bilgisi dışında ve geçersiz vekâletnameye dayanarak dava konusu arsayı bedelsiz olarak kamuya terk ettirdiğini; bu suretle gayrimenkulün 5.5.2006 tarihinde Maliye Hazinesi adına tescil edildiğini; yapılan işbu kamuya terk işleminin usûl ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı, idari işlemin iptali için açılan ... 12....
Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir....